Sıra dışı, marjinal bir inşaat mühendisi. ODTÜ mezunu. Avrupa ve Amerika’da hatırı sayılır işler yapmış, övünmeyi de övülmeyi de sevmiyor. Kendi yaşam biçiminden uzaklaşmak, “zorunluluklar”ın çerçevesinde kalmak istemiyor.
O nedenle Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı gibi futbolumuzda en “babayiğit” rollerden biri, oldu bittiyle kendisine biçildiği zaman tedirgin oluyor.
“-Amerika’da ailemle birlikte mutlu ve istikrarlı bir ortamda çalışır ve yaşarken, telefon edip Kulüpler Birliği başkanı olduğumu söylediler. Hiç de kafamda olmayan bir görev. Elbette reddedemezdim. Sorumluluktan kaçmadım. Futbol ailesine saygım gereği elimden gelen katkıyı vermeye çaba gösterdim. TFF ile anlayış ve işbirliği içinde gemiyi yürütmeye çalıştık. Önceden de açıkladığım gibi görevi tamamladığımı düşünerek seçim yapmamızı önerdim. Ne var ki ısrarla devam etmemi istediler. Yıl sonuna kadar peki, dedim. Yıl bitiyor. 2021’de Kulüpler Birliği olarak yeni başkanımızı seçeceğiz ve hep birlikte yola devam edeceğiz.”
Mehmet Sepil, Göztepe’nin başkanı.. Aynı zamanda patronu. 2013-14 sezonunda Göztepe AŞ’yi Altınbaş ailesinden borçsuz olarak devralmış, 2016-17 sezonunda yeniden Süper Lig’e dönme başarısına önderlik etmiş.
Kârlılık yok
Türk futbolunda kulüplerin ekonomik durumunu “batmış” olarak nitelendiriyor. Bugüne kadar devletin şefkatinden ve desteğinden fazlasıyla yararlandıklarına dikkat çekiyor. Yine de şefkatin, ilginin, desteğin yeterli olmadığını düşünüyorum. Kulüpler Birliği Başkanı’na “Toplam borç ne kadar?” diye soruyorum.
“- İki milyar dolar civarında bir borç söz konusu. Bu borcun kapanması, kulüplerimizin rahatlaması o kadar kolay değil… Yapılanma formülü de iyi niyetle atılmış bir adımdı. Ancak vadeler uzun değil, faiz ve taksitler de sıkıntıyı ortadan kaldırmaya yetmeyecek.”
Mehmet Sepil’e “Peki hiç mi çare yok?” diyorum… Hiç bekletmeden yanıtlıyor: ” Türk futbolunu yabancı yatırımcı kurtarır. Ama baktığımızda bir cazibe yaratamıyoruz. Karlılık yok, para kazanan kulüp yok. Bizim her şeyden önce o karlılığı ve para kazanma yeteneğimizi göstermemiz gerekir.”
Haklar bölüşülmeli
Yabancı yatırımcılar… Gerçekten güç katacak enerji depoları. Ancak o enerjiyi alırken, sportif ve ekonomik doğrulara da ayak uydurmak ön koşul oluyor.
İngiltere’den örnekler veriyor Başkan. Orada Amerikan sermayesinin ilgisini çeken ortamı anlatıyor: “ İngiltere’de dünyanın en çok kazanan ligi Premier League ile bir alttaki Championship, birbirine bağlı, iç-içe ve dayanışma halindedir. Geçenlerde Premiership, Championship kulüplerine 60 milyon Pound’luk yardım yaptı. Hayır, borç olarak değil… Gerçek bir yardım olarak. Buradan ilham alarak şunu söylemek isterim : Bizde de Süper Lig kulüpleriyle TFF 1.Lig kulüpleri tek çatı altında birleşmeli. Kulüpler Birliği işte o zaman gerçek bir dayanışma ortamını sağlayabilir.”
Kulüpler Birliği Başkanı Sepil, televizyon yayın haklarının bölüşümünde asıl eşit paylaşım oranının artması gerektiğini düşünüyor. “Bak, Almanlar önümüzdeki yıldan itibaren eşit paylaşılacak miktarı yükseltme kararı aldılar. Türkiye de bu anlayışa gelmeli.”
Bir de taban birlikleri konusu var. Antrenörler, futbolcular, hakemler ve amatörlerin TFF genel kurulunda kulüpler kadar yeterli oranlarda temsil edilmemesi sorunu… Kulüpler Birliği Başkanı, “Onlarla bir arada, dayanışma içinde olmalıyız. Delege sayıları da elbet artırılmalı. Ama öncelikle “taban” dediğimiz kitlelerle tam bir bütünlük kazanmaları gerekiyor. Küçük ve belli bir azınlığın, az sayıdaki üyenin temsilcisi olmamalılar.” diyor.
Göztepe’de hakem konuşmak yasak
Göztepe Başkanı Mehmet Sepil, “Bizde hakem eleştirisi yapmak, maç sonuçlarıyla hakem kararları arasında bir bağ kurup oradan eleştirel bir tavır takınmak yoktur.” diyor. Ligde tek yenilgisi, 6 beraberliği olan başarılı bir takımın, hakem tartışmaları olmasa en az 4-5 puan fazlası olabilirdi, sanıyorum. Yine de tartışmıyorlar.
Göztepe’nin Urla’da yeni bir tesisi var. Futbolcular orada toplanıp çalışıyor. Gürsel Aksel Stadı ise, dostum Bünyamin Derman’ın elinden çıkan “harika” bir yapıt. O stadı inşa ederken, özellikle semtten kopmamayı, köklerini ve aidiyetlerini devam ettirmeyi amaçlamışlar. Başkan Sepil: “Pandemiden sonra taraftar gücümüzle bütünleşip daha iyi sonuçlar alacağız.”
Türkiye’nin en genç kadrolarından birine sahip olduklarını anlatıyor Başkan: ”Maça çıkan on birlerimize bakın, en çok yerliyi, en genç oyuncuları biz oynatıyoruz. Tabii, Mossoro (37) gibi takımın abileri oynayınca, on birimizin ortalaması yükseliyor” diyor, gülüyor.
Göztepe’nin amatör dallarda da yatırım planları var. Okçuluk, windsurf , yüzme, yelken, triatlon, eskrim, kadın voleybolunda çok sayıda sporcu kulübü temsil ediyor.
Başkan Sepil’in şu sıralarda en büyük çabası, futbol alt yapı tesislerini tamamlama çalışmaları. Bu arada “Hayallerimizi paylaşan herkese kapımız açık” diyor.
Yapma be Sörloth, bırak seni unutalım
2022 Dünya Kupası Avrupa eleme gruplarının kur’a çekiminde bizim açımızdan en sinir bozucu durum Hollanda ile eşleşmemiz filan değil, Alexander Sörloth’la yeniden buluşmamızdır.
Trabzonspor’da oynarken attığı gollerle gözümüzü okşayıp alkışımızı alan, gol krallığı tacını giyen Sörloth, RB Leipzig’e gittikten sonra bocaladı. Takıma giremedi, oynayabildiği maçlarda da gol atamadı. Ama Şampiyonlar Ligi’nde Başakşehir’e karşı İstanbul’da sahaya çıkınca her şey değişti. Ne yaptı, etti, golünü atıp güzelim maçın canına okudu. Hepimizin canını sıktı. Şimdi aynı Sörloth bir de Dünya Kupası elemeleri için Norveç formasıyla karşımıza çıkacak, iyi mi!
Yapma be çocuk. Bırak seni unutalım artık!