Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Korkuyu yok ettiler. Sıkıntıya hiç de geçit vermediler. Özgüven, akıl ve enerjiyle oynadıkları telaşsız oyunda peş peşe gol pozisyonlarına girerek Sporting Lizbon’a sahayı dar ettiler.
Okan Buruk’un oyuncuları, Portekiz futbolunun “senyör” ekiplerinden Sporting Lizbon karşısında sahanın her yerinde dikkatli bir mücadele örneği verdi.
Hakça söyleyelim: Takım halinde Sporting yarı sahasına yerleşip “tek kale” senaryosunu uygulasalar, Sporting de boş durmayacak, belki de bir kontratak golüyle neşesini bulacaktı. Başakşehir, sağ kanatta Çaiçara-Visca, sol kanatta Clichy- Elia ile hem savunma, hem de hücum etkinliğiyle oynuyor, Bolasie ve Cabral’ın ataklarını olgunlaşmadan kesiyordu. İrfan Can Kahveci’nin merkez oyuncusu olarak örnek bir beceri ve yaratıcılıkla oynadığını, Azubuike ile çok iyi rol paylaştığını da unutmamak gerekir.
Başakşehir’de Alexiç tıpkı Fenerbahçe’nin unutamadığı Alex de Souza örneğini sergiliyor. Dünkü oyununda hem santrfor, hem de santrforu tamamlayan bir orta saha hücumcusu gibi oynadı.
Yukarıda yazdıklarım, Skrtel ve Alexic’in muhteşem golleriyle süslenen futbolu yansıtıyor. İlk yarıyı 2-0 önde bitirirken Başakşehir tur için umutlarını bir üst seviyeye taşıdı. Bir takımın hem coşkuyla, hem de dikkatle oynaması gereken koca bir ikinci yarı vardı.
Oyun yine ilk yarıdaki gibi karşılıklı ufak tefek yoklamalarla sürerken, Başakşehir’in yorgunluk belirtileri dikkati çekmeye başladı. İkili mücadelelerde top kaybediyorlar, deparlarında rakibin gerisinde kalıyorlar, pas akışında ve oyun kurgusunda yavaş kalıyorlardı. Sporting’in tempoyu yükseltip alanı iyi paylaştığı, gol pozisyonlarını çoğaltmaya başladığını endişeyle izledik. 68’de Acuna’nın ortası ve Vietto’nun kafa vuruşu Sporting’e tur güvencesi veren golü getirdi. Oyunun başında överek takdirle izlediğimiz savunma göbeğindeki Eperanu- Skrtel ikilisi bu kafa vuruşuna izin vermemeliydi.
Buruk kimin izinde?
Başakşehir, artık kaybolan turu getirmek için çabalıyordu. Edin Visca’nın attığı gol tam da ondan beklenen, ona yakışan bir umut ışığıydı.
Okan Buruk, belki de 120 dakikalık uzatmalı oyunu düşünerek, hamlelerini gecikerek gerçekleştirdi. 77’de Berkay, 85’de Gulbrandsen, 89’da Roninho… Atak gücü tazelenmiş ekip, Buruk’un beklediği uzatmayı son dakikaya kadar yoğun bir baskı ile oynadı. Bitime iki dakika kala kazanılan penaltı için yoruma gerek yok. Atıcıya bakalım: Yine Visca, yine Visca, yine Visca!
İşte attığı penaltı golüyle geceye damgasını vuran ve hepimizi çıldırtan adam: Visca. Bu çılgınlığın adı da Viscamania!
Geceyi bir soruyla bitirelim: UEFA Avrupa Ligi’nde son 16’ya kalan Başakşehir’in hocası Okan Buruk acaba kimin izinde?. Elbette izleyip göreceğiz.