Victor Osimhen ortalığı karıştırır!
Tam da fırsat transferi. Futbolda piyasanın kapanmasına saatler kala, performansı, kalitesi, şöhreti ve fiyatıyla transferini hayal bile edemeyeceğiniz Nijeryalı golcü Victor Osimhen gökten zembille inercesine Galatasaraylı oldu.
Bu transferin gerçekleşmesi için “olmayacak” işlerin gerçekleşmesi gerekiyordu.Napoli’nin yeni teknik direktörü Antonio Conte, Osimhen’i düşünmüyordu.
Geçen yıl 25 maçta 15 gol atıp 3 asist yapan ve önceki yıl (2022-23) Napoli’nin şampiyonluğuna katkı sağlayan Nijeryalı, Avrupa’daki endüstriyel liglerden herhangi bir kulüple anlaşamadı. Arap kulüpleriyle pazarlıkta ortalık karışınca oraya gitme olasılığı da kalmadı.
Sonunda dar zamanda büyük çabukluk, beceri ve işbirliği ile göz açıp kapayana kadar İstanbul’a geldi, Galatasaray’la el sıkıştı, sezon sonuna kadar 11 milyon euroluk ücretle -belki de bir rekor kırarak- sarı-kırmızılı kadroya geçiverdi.
Kuşkusuz bu hızlı gelişmede Mauro Icardi’nin sakatlığı da etkileyici oldu. Arjantinli golcünün yaklaşık 6 haftalık tedavi sürecinde Galatasaray’ın hücum hattını güçlendirmesi gerekiyordu. Böylece Icardi’nin yokluğunda Osimhen-Batshuayi ile çift santrforlu oyunu planlamaya başladılar.
Güzel hikaye… Ancak bu hikayenin gerisindeki gerçekler düşündürücü...Süper Lig‘de futbolcuya ödenen yıllık ücretler artık tek rakamlı değil, çift rakamlı milyon eurolarla belirleniyor. Pazarlıklar çift rakamı buluncaya kadar devam ediyor. Zaman yoksa çabucak el sıkışıp imzaları tamamlıyorlar.
10 milyon ve üzerindeki rakamlar sadece Galatasaray’da söz konusu değil. Fenerbahçe’de futbolculara ödenen ücretler açıklanmıyor. Beşiktaş da bu konuda ketum davranan kulüplerden. Diyelim, ücret artışı üç büyüklerde oluşan bir durum. Peki, bu durumun yan etkilerinden birinin de “yerli futbolcu” pazarlıklarına sıçramadığını, onların da ücret skalasındaki yerlerini yukarı çekmediğini söyleyebilir miyiz? İşin bir de “yabancılar dengesi” var... Örneğin, tedaviden döndüğünde Icardi de yıllık ücretinin 9 milyondan 10 milyona yükseltilmesini istemez mi? Bilmiyoruz.
TFF’den limit aşımları gibi “anlayış” bekleyen, her türlü gelirlerinin yarısını anlaşma gereğince Bankalar Birliği’ne ödeyen kulüpler ne yapacak acaba? Bu sorunun yanıtı bende yok. Kulüplerde var mı? Bilmiyorum.
Kerem - Osimhen: Elde var 1 milyon
Galatasaray’ın şampiyonluklarında golleri ve emeğiyle büyük katkı sağlayan Kerem Aktürkoğlu, 12 milyon euroya Benfica’ya gitti. Hemen peşinden Galatasaray’a gelen Osimhen’e ödenecek yıllık ücret de 11 milyon euro…
Bu kadar mı yani? Koskoca Kerem’i bir gecede elden çıkarmak sadece 1 milyonluk karla başladı ve bitti. Güzelim hikaye bu kadar kısa sürmemeliydi.
Paralimpik ve Paralar
Olimpiyat Oyunları’ndaki “altınsız” Paris maceramızdan sonra Paralimpik’te yarışan evlatlar hepimize gurur ve rahatlık verdi. Altın, gümüş ve bronz madalyaları alkışladık.
Peki olimpiyatçılarla paralimpikçilere verilen ödüller ne durumda? Öğrendim ki iki gruba da ödüller eşit veriliyormuş… Altın madalya 1000, gümüş 600, bronz da 300 Cumhuriyet Altını….
Bu ödüller teşkilat tarafından taksitle ödeniyormuş. Gerekçe: ‘Ödülleri bir gecede harcarlar, sıfırı tüketirler’… Bir ödül töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan durumu öğrenip müdahale etmiş: “Bu çocukların düğünleri, ihtiyaçları olabilir. Paralar peşin ödensin!”
Spora başlayasım geldi... Biraz geç kaldım ama :))