Süper Ligimizin fenomen golcüleri var… Mauro İcardi, Edin Dzeko ve Vincent Aboubakar… Üç Büyükler’in geleneksel rekabeti içinde onlar da ister istemez kendi aralarında yarışacaklar…
Böyle bir yarışı umursamayıp sadece işlerine baksalar da kuşkunuz olmasın, biz yine de onları yarıştırır akla gelmeyecek istatistiklerle kantara çıkarırız.
Galatasaraylı Mauro İcardi, hemen her maçından ders çıkarılan bir golcü.. 30 yaşında… Güçlü fiziği sayesinde sahada bulunduğu yer fark etmeksizin bitiriciliği ile öne çıkıyor. Topla buluşmadan önce stoperle savunmacılara zorluk çıkaran noktalara koşuyor. Hele bir maçta yüz yüze markaj pozisyonu almış stopere, tam da topla buluşma anında öyle bir sırtını dönüşü var ki ayakta alkışlanır. O topla buluşurken sol ayağıyla kaleye bakmadan sırtı dönük yaptığı vuruş golle sonuçlanıyor. Maçı izlerken onun yaptığı koşuları da dikkate almak gerekiyor. Rakip savunmanın alan kaybını sağlıyor bu koşular. Arjantinli’nin takım arkadaşlarına yeni alanlar açmak gibi yararlarını da unutmamak gerekiyor.
Fenerbahçeli Edin Dzeko, uzun boyu (1.93 m.) ile hava toplarında çok etkili. 37 yaşında olmasına rağmen fiziksel olarak güçlü oyunu ile dikkat çekiyor. Bosna Hersek Milli Takımı’nda 129 maçta 64 gol atarak efsane yarattı. Geçen sezon İnter’de oynadığı 33 maçta oyun sisteminin ve taktiğin önemli bir parçasıydı. Pozisyonları gole çevirmede yüzde 12’lik bir oran tutturması, başarı olarak alkışlandı. Şampiyonlar Ligi’nde finali kazanan İnter’in Lukaku’ya karşı ilk on birde tercih edilen hücum oyuncusuydu.
Beşiktaşlı Vincent Aboubakar, siyah-beyazlı forma ile üçüncü sezonunu yaşıyor. Kariyerinin bittiği konuşulurken 31 yaşında yeni bir “bahara ermesi” takdir ediliyor. Her geçen gün daha da güçlü bir şekilde mücadele ediyor, orta alana, savunma bölgesine giderek markajcılarını da peşine takıp yorarken çabukluğu ve ayağıyla yaptığı vuruş tercihlerinde alkışlanıyor. Isı haritalarına baktığınızda rakip yarı alanın hemen her noktasına bastığını görebiliyorsunuz. Gol pozisyonlarını gole çevirme yüzdesi 28. Ortalamanın üstünde….
Resmi maçlarda üç golcüden Icardi’nin 5, Dzeko ve Aboubakar’ın 4’er golü var. İcardi ve Dzeko 1’er kez de asist yapmış. Peki sezon sonuna kadar hangisi öne çıkacak? İstatistik ve analizlerinden yararlandığım arkadaşım Taner Karaman’a göre baş rol İcardi’nin. Bütün golcülerde bilinen özelliklerin yanı sıra Arjantinli’de fazlasının olduğuna inanıyor. Bence de böyle bir şansı var. Ama ötekileri de yok saymamalı!
Taner’e katılıp ben de ‘İcardi’ diyorum.. Onun kriterlerine ek olarak Fenerbahçe’de gol için bir “iş bölümü” oluştuğunun farkındayım. Dzeko yalnız golcü olmayacak… Szymanski, Tadic, Fred, Cengiz Ünder ve İrfan Can Kahveci’nin de skor tabelasına sıkça imza atacaklarını sanıyorum. Aboubakar’a gelince… Şimdilik Beşiktaş’ın tek golcüsü gibi görünüyor. Rol arkadaşlarının kalabalık oluşturacağını düşünmüyorum. Cenk Tosun dönerse başka… O rol almaz, Vincent’e ortak olur! Yarışsınlar görelim. Ayaklarına sağlık… Sadece üç futbolcu için değil, tüm futbolcularadır dileğim.
Tercüme arızaları
MHK’nın hakem hocası Hugh Dallas, hakemlere seminer verirken Abdülkadir Bitigen’e “Maxim’in kırmızı kart gördüğü olayda güya ‘toleranslı’ davranması gerektiğini söylemiş. Murat Fevzi Tanırlı araştırınca oradaki hakemlerin tercüme yanlışına düştüklerini fark etmiş. Dallas’ın söylediği şu: “Gaziantepsporlu Maxim’e 2 kez ciddi faul yapılıyor. Sen faul bile vermiyorsun. Daha dikkatli ve toleranslı davransan iyi olur.” Bu eleştiri ya da önermenin kartlarla ilgisi yok. Faulleri verse Maxim belki de daha sakin davranacaktı. Gelelim öteki tercüme yanlışına… Galatasaray-Molde maçından önceki basın toplantısında Mehmet Ayan Midtsjö’ye soruyor: “Uzun süredir buradasın. Süper Lig’in çok sert olduğu söyleniyor. Senin yorumun ne olur?” Midtsjö’nün yanıtı: ”Evet, Molde sert bir ekip...” Hadi burdan buyurun.
Klopp’tan 3 puanlık hikaye
Liverpool, geçen hafta Newcastle United deplasmanında çok zorlandı. 25. dakikada Gordon’un golüyle 1-0 yenik düştüler. 28’de van Dijk kırmızı kart gördü. Jürgen Klopp devre arasında futbolcularına sadece şunları anlattı: “Bu maçtan bir süre sonra dede olup torunumu kucaklayacağım. Sonraki yıllarda ona anılarımı anlatırken bu maçla ilgili söyleyeceğim hiçbir şey yok. Beyler, sizin anlatacağınız bir öykü olabilir mi?” İkinci yarıda hiç forma vermediği Darwin Nunez’i sürmüş sahaya… O Nunez ki oynayıp kendini gösteremediği için taraftarın kara listesindeki bir oyuncu… 81’de beraberlik golünü atmış Nunez, 90+3’te de galibiyet golünü. Şimdi hepsinin hikayesi var