Beklenen ne ise o. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, bir “helalleşme” mesajı ile 3 Aralık kongresinde aday olmadığını açıkladı.
Ahmet Nur Çebi, mütevazı görünüşünün içinde kartal gibi onur ve kudretli duruşlar sergiledi. Gücünün yettiği yere kadar kulübüne, takımlarına, sporcularına, taraftarlarına sahip çıktı. Hedef mücadelesinde girerken “yüzde doksan dokuz” şampiyonluk inancıyla doluydu. Bu inancını naif ve temiz kişiliğiyle iddiaya dönüştürdü. O iddialar içinde bulundukları gerçekler karşısında çabucak eriyiverdi. Hayaller ve kalpler kırıldı. Futbol takımının yarışta geri kalması ve arızalar çıkarmasıyla güven duygusu da kayboldu. Profesyonel görevliler (Ceyhun Kazancı, Şenol Güneş) istifalarıyla adeta bir çözülme süreci başlattılar. O çözülmenin dağılmaya evrileceği de belliydi.
Ahmet Nur Çebi’nin başkanlığa aday olmama kararı, dağılmanın somut göstergesidir.
Ne yazık ki Sevgili Başkan’ın kulübü yönetirken sergilediği özveri, bazı finansal sorunları kendi kefaletiyle gidermesi, stad ismi dahil, tüm amatör şubelere ve futbol takımına sponsorlar bulması yeteri kadar takdir edilmedi. Üzülelim ama unutmayalım: Tarih, güncelin ve gündemin bitmesinden sonra her şeyi hakkıyla değerlendirir.
Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş tarihinde kazandırdığı 1 şampiyonluğun yanı sıra kulübü kurumlaştıran, parayı akıllıca harcayan bir başkan olarak saygıyla anılacak, gittiği her yerde saygı görecektir.
3 Aralık kongresi, adaylar için kısa bir hazırlık sürecini dayatıyor… Neyse ki Emre Kocadağ gibi “yönetim içinden” gelip aylardan beri kendini hazırlayan bir adayla, tecrübeli eski yöneticilerden oluşan öteki adaylar kısa sürede hedeflerini, programlarını hazırlayıp kadrolarını belirleyecektir.
Sırası gelmişken… Şenol Güneş’in istifasından sonra teknik adam seçiminde çok daha vizyoner bir bakışla uygun bir adam bulunabilir.
Burak Yılmaz, Çebi Yönetimi’nin bulduğu kısa süreli bir emanetçidir. Bu emanetçi genç hocanın bazı kararları (Antalyaspor maçında Kavgacı Bailly’i ikinci yarıda oynatmaması gibi) eleştirilebilir. Ancak kendisini Beşiktaş için en yeni ve en değerli bilgilerle donatarak Beşiktaş’a adadığı unutulmamalıdır. Trabzonspor’da kariyerini sürdürürken “Beşiktaş taraftarı” olduğunu cesaretle açıklayan bir adamdan söz ediyoruz. Önümüzdeki aylarda prolisansı alacak olan böyle bir adamın Beşiktaş’ın teknik heyetinde görev alması yakın geleceğe iyi bir yatırımdır. Öte yandan Beşiktaş yuvasından yetişen çok iyi hocalar var. Onlardan biriyle Burak Yılmaz’ın katıldığı bir teknik heyet, gerçekçi uygulamalarla başarılı olabilir.
Beşiktaş’ta 8 Afrikalı futbolcu var. 13 Ocak-11 Şubat 2024 arasında Afrika Uluslar Kupası maçlarında yer alacaklar. Elenen çabuk dönebilir de, finalist takımlarda oynayan 2 oyuncu dahi yokluğuyla Beşiktaş’ta çok aranacaktır.
Yeniden kongreye dönersek… Başkan adayları genç yıldız adaylarına sahip çıkmalı, yabancı transferinde de ikiye katlanacak fiyatlarla yeniden Avrupa’ya pazarlanabilecek oyuncular seçmelidir.
Dilek ve temenniler gibi bir yazı oldu. Gerçekten bunları bilerek yazdım. Sokaktaki Beşiktaşlı bunları dile getiriyor. Anlaşılan, onlar da tribündeki “istifa” çağrılarından sonra şimdi sakinleşip geleceği düşünmeye başlamışlar. Yönetime karşı öfkeli halleri kaybolmuş gibi.
O halde teşekkürler Ahmet Nur Çebi!
Sorusuz, yanıtsız basın toplantısı
Dostlarım bilir. Salı günleri dünya kadar işim vardır. O sıkışıklığa ve yoğunluğa rağmen Riva’ya gittim. TFF Başkanı Büyükekşi’nin önünde onca sorun, bizim aklımızda da onlarca soru vardı. Sayın Başkan soru almadan 15 dakikada biten bir açıklama yaptı. İki başkan yardımcısıyla birlikte oturduğu masanın arka fonunda, “Futbolun Yeni Yüzü.. Adil, Şeffaf, Tarafsız” yazılı bir pano vardı. Sayın Başkan en az 40 kulüpte akademik yatırımların yapılacağını, 200’e yakın akademi antrenörünün özel olarak eğitildiğini anlattı. Federasyon’a yönelik eleştirilerin dozunun arttığını öne sürdü. MHK’da yeni yapılanmadan söz etti ve bitti.
Kendi adıma haksızlığa uğradığımızı hissettim. Bu tür sorusuz toplantılar pek de adil değil. Tüm arkadaşlarımızla gididönüş iki saatlik bir yol teptik. Araçlar bizi bekledi. Herkesin emeğine yazık oldu. Madem soru almayacaktınız, internet sitenizden, sosyal medyadan yapardınız açıklamalarınızı. Böyle olmadı yani, ayıp oldu!
Başka bir yere geçit
Gaziantepspor’un Rumen Teknik Direktörü Marius Sumudica, vatandaşı Lucescu gibi “fenomen” davranışlar sergiliyor. Rizespor’u 2-0 yendikleri maçta hakem Ali Şansalan tarafından kırmızı kartla tribüne gönderildi... Oradan maç bittiğinde hakeme dönük “sefam olsun” oyunu da oynadı. O sırada giydiği hırkanın sırtındaki yazı dikkatimi çekti: Passage to Elsewhere... Türkçesi, “Başka bir yere (açılan) geçit!” Tüm antrenörler için kullanışlı bir mesaj... Laf aramızda Gaziantepspor’u da ayağa kaldırdı, takdiri hak ediyor. Hırkasıyla da alkışı! (Fotoğraf için: Teşekkürler Serdar Özekşi)