Kötü bir oyun izledik. Ev sahibi Ümraniyespor da, konuk Beşiktaş da sanki az önce başka bir maç oynayıp dinlenmeden ikinci maça gelmiş gibiydiler. İsteksiz, mecalsiz, hevessiz ve etkisiz! Hadi Beşiktaş’ın aşırı özgüven duygusuyla öylesine gevşek davrandığını var sayalım. Ümraniyespor’a ne diyeceğiz?
Bir ara istatistiklere baktım… Ev sahibi Ümraniyespor 4 faul yapmış. Beşiktaş’ın faul sayısı 15… Sadece 2 sarı kart gösterilmiş. Hadziahmetovic ve sonrasında ikinci sarı da Aboubakar’a… Hayret uyandıran bir durum... Ligde yaşama savaşı veren Ümraniyespor çok ‘uslu’ oynamayı tercih etmiş.
Yeni antrenörü Mustafa Er’le çıktığı ilk maçta Ümraniyespor’un daha da savaşçı bir kimlikle mücadele etmesini beklemez misiniz? Ümraniyespor savaşmıyor mücadele etmiyor.. Faul yapmayacak kadar kibar, sarı kart görmeyecek kadar çekingen. Elbette faullü ve kural ihlalleriyle bol sarı kartlı oyunları önerecek değilim. Ama bulundukları yeri göz önüne aldığımızda doğal olarak bir direniş arıyorsunuz, bulamıyorsunuz.
İlk yarıda iki enstantane vardı. Birincisi, sahadaki en usta oyuncu Redmond’un attığı gol… Bu golde Cenk’in verdiği pası da takdir etmeli. Bir de Mert Günok’un Kayode’nin yüzde yüz gollük pozisyonunda ayağıyla yaptığı kurtarış.
Rahat, sakin yavaş Beşiktaş ikinci yarıda biraz daha hareketli ve araştırıcı oyun oynadı. Cenk Tosun’un kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı yanlış bir vuruş söz konusu… Orkun’un üzerine vurdu adeta. Üstten hafif bir plaseyle topu kaldırsa golü gayet rahat atabilirdi, olmadı.
Salih ve Aboubakar, 71’de Beşiktaş’ın havasını değiştiren bir hamle yaptılar. İki oyuncunun rakibe baskıyla kazandıkları topu aralarında paslaşarak sürerken, son kullanıcı Aboubakar oldu. O da çok klas bir vuruşla ikinciyi attı, takımını rahat ettirdi. Cenk Ghezzal değişikliği de bir Şenol Güneş dokunuşu… Beşiktaş’ın hocası Ghezzal’ı oyuna alırken Redmond’un yerini değiştiriyor. O da her yerde aynı performansı sergiliyor.
Beşiktaş için sakin ve karlı bir oyun, verimli bir sonuç… Yine de anımsatalım: Bu oyunla derbi oynanmaz. Galatasaray’ı Vodafone’da karşılamak, ağırlamak yenip göndermek için fazlasına ihtiyacı var Kartal’ın. Belki de tavşan şapkada bekliyordur. Şapka Şenol Hoca’nın elinde bilemiyoruz.