Futbolda ‘kulübe’ deyince hepimizin gözü yedeklerin oturduğu bölüme gider. Kadro derinliği üzerine oraya bakıp ahkam keseriz. Ama takımların sadece kulübesi yok. Son yıllarda giderek çoğalan sayıda uzmanlar grubu, futbolun hem akademisini (bilimsel araştırmalarını) hem farklı alanlarını kontrol edip geliştirmeye çalışıyor.
Şöyle bir baktım... Dünyanın en büyük kulüplerinden sayılan Real Madrid, Liverpool, Manchester City, Bayern Münih’in genelde ‘staff’ olarak adlandırılan kadrolarında çok farklı uzmanlık alanlarının temsilcilerini gördük. Teknik direktör ya da takımın patronu olarak bildiğimiz hocaların arkasında gerçekten çok değerli ‘kurmay heyetleri’ görev alıyor. Bu görevler yardımcı antrenörlük, kaleci antrenörlüğü, kondisyonerlik, fitness, oyun analizi, bireysel analizler, rakip takım analizleri, video analizleri, atletik performans, rehabilitasyon, mentörlük olarak ince kılcal damarlarla önemli bir doku oluşturuyor.
Real Madrid’in teknik patronu Carlo Ancelotti; bir yardımcı antrenör (Davide Ancelotti), bir kaleci antrenörü, iki kondisyoner, bir fitness hocası, bir analizci, bir atletik performans uzmanı ve sakat oyuncuların takıma dönüş antrenmanlarını yöneten rehabilitasyon antrenörlerinden kurulu sekiz kişilik bir ekiple çalışıyor.
Liverpool’da Jurgen Klopp’un da sekiz kişilik bir kurmay heyeti var. Bunların içinde kaleci antrenörleri rakip takım analizcilerinin sayısı ikişer... Aynı biçimde Pep Guardiola’nın sekiz yardımcısı iş başında. Guardiola analize önem veriyor, şef analizci Harry Dunn ve yardımcıları video ve maç analizleriyle sürekli bilgi üretiyorlar. Gariptir Manchester City’de üç antrenör yardımcısı, iki kaleci antrenörü ve belirttiğimiz gibi üç analiz uzmanı var. Farklı uzmanlık alanlarına yönelmeyen, kadroyu ve uzmanlıkları minimumda tutan bir anlayış.
Bayern Münih’in kurmay heyetine bakacak olursanız Thomas Tuchel’in üç yardımcısı, bir kaleci antrenörü, iki fitness hocası, bir şef analizcisi, iki atletik antrenörü, iki tedavi antrenörü, iki gençlik geliştirme antrenörü, iki video analizcisi ve beş maç analizcisinin yer aldığı on sekiz kişilik bir ekiple çalışıyor. Dahası bu kurmay ekibine yardımcı kadrolar da iş başında.
Şu gerçeği gözden kaçırmayalım. Futbolda endüstriyel değerler, parasal kaygılar öne çıktıkça pazarlanan ürün sadece maç olmuyor. Maçın içindeki oyuncuların bireysel değerleri, takımların organizasyonlar içindeki etkinlikleri, ekonominin ve pazarlamanın en önemli öğretisi ‘sattığını çeşitlendir’ biçiminde hükmünü icra ediyor.
Bizim kulüplerimize bakarsak Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartal’ın ‘staff’ında dört yardımcı antrenör, iki kaleci antrenörü, iki atletik performans uzmanı ve üç maç analizcisinden oluşan 11 kişilik bir takım var. Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk da 11 kişilik bir ekibe sahip. Onun ekibinde dört atletik performans uzmanı, üç maç analizcisi, ikişer yardımcı antrenör ve kaleci antrenörleri yer alıyor. Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in kurmaylarına bakarsak... Üç yardımcısı var. Bir kaleci antrenörü, iki atletik performans uzmanı, bir tedavi antrenörü, bir maç analizcisi ve gençlik gelişim direktörü olarak Mehmet Ekşi’den oluşan bir ekip. Trabzonspor’da kurmay ekibinin sayısı dokuz. İlginç olan Luka Bjelica’nın (Nenad Bjelica’nın oğlu) az görülen mentörlüğü üstlenmesi... Zihinsel gelişim ve çözümleriyle ilgileniyor. Atletik performans hocaları, maç analizcileriyle ekip tamamlanıyor.
Ligin ilk haftasında beş golle liderliğe yerleşen Volkan Demirel yönetimindeki Hatayspor, bir çok uzmanın gözünde altı kişilik kurmay ekibiyle en güçlü takım olarak görülüyor. Üç yardımcı antrenör, bir kaleci antrenörü, bir analizci, atletik performans hocası olarak tanıdığımız Osman Ateş, Hatayspor takımının en önemli kozu.
Türkiye Futbol Federasyonu’nda adı geçen yardımcı uzmanların kendi alanlarıyla ilgili kurs ve eğitimlerden geçerek UEFA lisansı aldıklarını öğrendim. TFF uzman yardımcılar anlamında önümüzdeki sene daha yüksek lisans verme yetkisini almaya hazırlanıyor. Bunca bilgiden sonra söyleyeceğim şu: Futbolda sadece tek takım yok. Sahada top kovalayanların arkasında teknik direktörle birlikte çok önemli ekipler var. Yardımcı uzmanlardan oluşan bu ekipler kuşkusuz en başta antrenörün değerini de geliştiriyor. Kulüp yönetimlerinin transfer konusundaki dinamik çalışmalarını teknik adamlarla birlikte görev alacak uzman ekiplere de yöneltmesi gerek. Bu yıl yenilenmiş ve takviye edilmiş kurmay ekipleriyle çok farklı maçlara tanık olacağız. Hepsine bol şans!
Bizim de kadın takımımız var
Yağmur Uraz 32 yaşında... Kadınlar Süper Ligi’nin 24 gollü kraliçesi. Onca transfer gürültüsü, gel-git rüzgarı arasında sessiz sedasız kulüp değiştirdi. Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçti. Bu transferle kadın futbolcu değerlerinin bir milyon liraya kadar yükselebileceği konuşuluyor. Yağmur Uraz milli takımda da genç kardeşlerinin güvendikleri lider, abla pozisyonunda. Bir de İlayda Civelek var. O da milli takımın yıldız adaylarından, sol bekte oynuyor. Kadın Milli Futbol Takımımız önümüzdeki ay Avrupa Uluslar Ligi C Ligi’nden B Ligi’ne yükselme stratejisiyle çalışmalarına devam ediyor. Teknik direktör Necla Güngör takımımıza güveniyor.
O stadın adı yok mu?
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi ile konuştum. Her zamanki nezaketiyle aramamdan yarım saat sonra bana döndü. Sevimli bir telaş içinde biraz heyecanlı, biraz da gergindi. Başkana sadece ‘Bu stadın ismi ne?’ diye sordum. Bana asla isim vermeyeceğini, yazmamı istemediğini anlattı. Sonra da ‘Bak şimdi gönül koydun... Seni üzdük’ dedi. Ben de güldüm, ‘Sayın başkan beni tanıyosunuz ama galiba güvenmiyorsunuz, üzüldüm’ dedim. Neyse bana aday olan üç sponsoru söyledi. Çok ince hesaplar ve görüşmeler var. Görüşmelerden sonra en iyi anlaşmayı öneren firma ile imza töreni yapacaklar. Ben de bütün Beşiktaşlılar’a haber veriyorum ve susarak (!) bekliyorum.