Kimse meraklanıp kuşkulanmasın. beIN Sports, 16 Ağustos Cuma günü başlayacak Spor Toto Süper Lig ve TFF 1.Lig maçlarını yayınlamaya devam edecek.
Anlaşacaklar, ya da anlaşacaklar. Anlaşabilmeleri için TFF (ve Kulüpler Birliği) ile beIN Sports’un öncelikle birbirlerini anlamaları gerek.
Bugüne kadar birbirlerini anlayabildiklerini sanmıyorum. Kuşkusuz, her iki taraf da gerçekleri görüyor. Anlıyor. Ne var ki masaya oturduklarında empati yapmıyorlar. Birbirlerini anladıklarını göstermiyorlar. Bildiğim kadarıyla masaya oturanlar mimiksiz “poker face” suratlarıyla hiç sinyal vermeden kulaklarını da fazla açmadan sadece kendi zor koşullarını dile getirip farklı anlaşma modelleri sunuyorlar. Her iki taraf da bu modellerde ısrar ediyor.
Bugüne kadar uzayan tartışmalar ve pazarlıklar sonuç vermedi. Alacaklarını tahsil edemeyen kulüpler, zararı önleyemeyen beIN Sports henüz ortak noktayı bulup el sıkışabilmiş değil.
Şansal (Büyüka) dün “dobra dobra” açıkladı yayıncı kuruluşun sıkıntılarını. Küçük gibi görünen, yayın içeriğini de kalitesini de düşüren, saygı ilişkisinden uzak tavır ve davranışlar beIN Sports’u kimseyi memnun edemez hale getirdi. Kulüpler,teknik sorumlular ve oyuncular içeriğe gereken katkıyı sunamadılar. Bu arada yayın hakları da ihlal edildi. Yayıncının zararı, 2 milyar TL’ye yaklaştı. Bu kaçak yayınlara karşı önce devletin, sonra da federasyonun geç kaldığını, önlem almaları gerektiğini düşünüyorum. Yasa dışı bahisçilere karşı keskin önlemler alınırken, aynı duyarlılık yayın korsanlığında da gösterilmeli.
Kulüplere bakarsak... Onların da haklı olduğu konular var. En başta ödemeler... Yayıncı kuruluşun ABD Doları/TL günlük kurdan ödemesi gereken yüzde 50 konusunda anlaşamıyorlar. Kur tartışmalarının dışında geciken hak edişler de söz konusu. Doğal olarak bazı programlardaki yorumlardan ve haberlerden de şikayetçiler. Ama bu konu çözümsüz değil.
Süper Lig başlarken, yıllık yayın ücreti 500 milyon doların yüzde 25’inin, 125 milyon doların acilen ödenmesi gerekiyor. Öte yandan geçen sezon beIN Sports’un uğradığı zarar 700 milyon TL. (Bu kadar büyük zarar bir çok işletmede dükkan kapatır. Ama beIN Sports, hala çözüm peşinde. Bu iyi niyeti de görmek gerekir. Bu arada genel olarak tv yayıncılığının eski cazibesi de giderek azalıyor. Uzman arkadaşların analizlerini okumakta yarar var.)
TFF Başkanı Nihat Özdemir, çözüm konusunda umutlu. Artvin Yusufeli’nde ilgili bakanların da katıldığı baraj inşaatı incelemesinde buldum Başkan’ı. “Dünyanın en yüksek ikinci barajını yapıyoruz. Türkiye’ye çok güzel bir eser kazandırıyoruz” dedi. Merakımı bildiği için devam etti: “Yayıncı dostlar ve kulüplerle Cuma günü bir araya geliyoruz. O sorunu da çözeceğiz. Çözüm olasılığı artıyor!”
Tarafları rahatlatmaya yeter mi? Bilmiyorum ama, eninde sonunda bitecek. Anlaşacaklar ya da anlaşacaklar!.
O halde hayırlı cumalar!
Orhan’ı Ak’layın arkadaşlar
Orhan Ak’ı futbolcu olarak keyifle izlerdim. Çok iyi bir defans oyuncusuydu. Dört yıl önce, feribotta, Emre Belözoğlu ile birlikte bir grup Beşiktaş taraftarıyla karşı karşıya geldi. Küfürle başlayıp fiziksel çatışmaya dönüşen olayda Orhan Ak, darbeler alan Emre Belözoğlu’nu korumak için pozisyon aldı. Bu sırada ruhsatlı silahının belinden düştüğü, kimse almasın diye telaşla silahı yerden aldığı, şarjörünü boşalttıktan sonra kalabalığa dönerek “Dağılmazsanız ateş ederim” dediği de iddia edildi. Orhan Ak bu iddiaların doğru olmadığını açıkladı.
Günümüze dönelim... Arkadaşların bildirdiğine göre, Avusturya’daki Eibar (0-2) maçı sırasında bir grup Beşiktaş taraftarı Orhan Ak aleyhine slogan attı, sonradan sahaya girip fiziksel saldırıya yöneldiler... Gerilimi teknik ekiple futbolcular önledi.
Orhan Ak, dört yıl yönce yaşanan olaya takılarak kendisine tavır alanlara karşı bir mesaj yayınlayıp özür diledi. Özetle “Şimdi bir zeytin dalı uzatarak barış istiyorum. Lütfen bu eli havada bırakmayın” diyor.
Evet, bu el havada kalmamalı. Orhan Ak, Abdullah Avcı’nın yardımcısı... Gökhan Keskin de öyle. Hepsi de saygı ve desteği hak ediyor. Burak Yılmaz’a tavır koyup sonradan gollerini alkışlayanlar, güzelim barışı Orhan’dan da esirgememeliler. Bu iş uzarsa Beşiktaş ağır yara alır.
Bu hesabı kapatın, elinizi uzatıp ibra edin... Haydi, Orhan’ı Ak’layın arkadaşlar.
Ekrem İmamoğlu’na çağrı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bir çağrım var. Seçim kampanyası ve söylemler geride kaldı. Sıra eyleme geldi. Başkan’ın spora da el uzatması gerekiyor. Spor İstanbul AŞ hizmetini sürdüredursun, Süper Lig kulüp başkanlarını da bir araya getirmeli. Onlara yapacağı nazik bir davet, lig öncesi çok iyi bir “hemşehri” etkinliği olur.
Sıcak ve samimi kişiliğiyle onları kucaklamalı... Varsa belediyeden isteklerini dinlemeli, pozitif enerji ortamı oluşturmalı.
Üç Büyükler... Ve tabii ki Başakşehir’le Kasımpaşa’yı da ihmal etmeden.