Sergen Yalçın, Beşiktaş’ı iyi okumuş. MR’ını çekmiş, futbolcularına anlatmış. O nedenle Beşiktaş hiç beklemediği bir tablo ile karşılaştı. Quaresma Baiano ve Fernandes’in kıskacında yeterince topla buluşamıyordu. Aldığı topları da rahat kullanamadı. Sadece duran topları ve kornerleri değerlendirmek için topun başına geçti. Beşiktaş’ın sol tarafı zaten arızalı. Caner sakat, Babel yok... Mustafa Pektemek de elinden geleni yapıyor ama, o bir kanat oyuncusu değil. Alanyaspor zaten sağda da gereken önlemi almış. Sadece o kadar mı? Kazandıkları her topu çabucak hücuma taşıdılar dün. Djalma Campos, Fernandes, Efecan, Ceyhun ve Sackey dişe diş ikili mücadelelere girişerek top çaldılar. Ortalama 5-6 pas yaparak Beşiktaş ceza alanına yaklaştılar.
İşte o görüntülerin içinde bir grup futbolcu parıldamaya başladı.Alman kaleci Karius, en az 3 mutlak golü önleyerek (nihayet) bir maçı kurtaran adam rolünü oynadı. Necip ve Vida dünkü maçın kahramanları idiler. Hem rakip ataklarını başarıyla kestiler, hem de oyunun akışını değiştirerek arkadaşlarını rahatlattılar.
Beşiktaş iki gençle (Dorukhan ve Güven) maça enerjik bir hava getirdi. Ancak iki oyuncu da maçın skorunu değiştirecek bir katkı yapamadılar. Güven, buluştuğu topları rakip savunmaya kaptırdı. Vurdukları da ayağına oturtamadığı toplardı.
Bu maçın iyi hazırlanmış, oynayan tarafı Alanyaspor’du. Beşiktaş’ın bu kadar baskı altında, savunmada kalıp üst üste pozisyonlar vererek maçı berabere bitirmesi belki başarı (!) sayılabilir. Ne var ki zirvede iddiasını sürdürmek amacındaki bir takım için bu büyük bir puan kaybıdır. Bu sonucu kimse Cuma maçı istatistiklerine filan bağlamasın. Hayal kırıklığına uğrayan hemen her takım Cuma’dan haftanın açılış maçını oynamayı pek istemiyor ama, bence bu mazeret geçerli değil.
Beşiktaş ikinci yarıda Şenol Güneş’in hamleleriyle maçı kazanabilirdi belki. Vagner Love (Dk. 61) Oğuzhan (72), Larin (Dk.83) hamleleri hiç de sonuç vermedi. Son dönemde Beşiktaş’ın topu yere indirerek oynadığı futbola olumlu katkılar sağlayan Adem Ljajic de dün etkili olamadı, baskı altında anormal sayıda top kaybetti.
Peki bu maçı Şenol Güneş açısından teraziye koyarsak, hoca hata mı yaptı? Hayır, zorunlu tercihlerde bulundu, o kadar. O zorunluluk da hem sakatlıkların hem de sağlıksız idari ilişkilerin bir sonucu...
Başkan ve yönetici arkadaşlarının futbolcuların yaşadığı sorunu acilen çözmesi gerekiyor. Aksi halde Kartal zirveden kopacak.