Koronavirüsün ölümcül tehdidi, önemsemediğimiz bazı değerleri hepimize yeniden hatırlattı.
En başta sağlığımızın ve hayatın ne kadar değerli olduğunu… Soluk almanın kıymetini, el-ele tutuşmanın, sarılmanın, sevdiklerimizle birlikte olmanın, yolculuk yapmanın, birlikte eğlenmenin, arkadaşlarla aydınlık sofralara oturmanın bize neler bahşettiğini unutmuştuk…
Paranın satın alamayacağı değerleri de… Sevgiyi mesela… Paylaşmayı da unutmuştuk. Futbol maçlarında oyunun güzelliğine ya da mücadelenin asaletine değil, savunmanın sefaletine, ofsayt kararının, kırmızı kartın rezaletine kaptırmıştık kendimizi.
Keyif almanın, alkışlamanın yerine öfkeyle aşağılamanın rüzgarına kapılmıştık.
Böylesine şoklar yaratan, insanları trafikten uzaklaştıran, en lüks otomobilleri parka, sahiplerini evlere hapseden, günlük hayatın sınırlarını sürekli daraltan virüs, sonunda spor dünyamızı da teslim aldı.
Unuttuğumuz gerçek; ancak sağlıklı, onurlu ve özgür insanların spor yapabileceği idi.
Sağlık yoksa hayat da yoktu. Yaşayamıyordun, yaşamıyordun. Onurun yoksa da yaşamıyordun, yaşayamıyordun. Oyunun kurallarında anlaşıp o kurallar ne diyorsa ona rıza göstermek de onurdu. Kartlara, kararlara, gole, ofsayta, penaltıya, skor tabelasına hiç bakmadan rakibe saygı göstermek de onurdu.
O oyunu oynayabiliyorsan, evinden çıkıp maça gidebiliyorsan, özgürdün.
Şimdi evden çıkıp trafiğe katılamıyorsun. Trafik sorunu bile yaratamıyorsun. Sosyal hayatın renklerini, seslerini, köşe- bucak kulislerini… Düğün ve cenazeleri, birlikte ibadet etmenin güzelliğini bile özlüyorsun artık. Özgür değilsin!
Unutma…
Ancak….
Sağlıklı… Onurlu…Özgür insanlar spor yapar.
Virüs varsa, hastalık varsa, karantina varsa özgür değilsin…
Şimdi akıllı ol arkadaş…
Önce sağlığına sahip çık. Canının değerini bil. Hayata yeniden saygı göster. Zorluklara katlan, alınan önleyici ve koruyucu kararlara uy!
Maçlar ertelenebilir… Seyircisiz de oynanabilir. Yeter ki sağlıksız olmasın bu aşk!
Fatih Terim’in tepkisi
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in seyircisiz derbiden sonra yaptığı açıklamalar şaşkınlık yarattı. Terim, insan sağlığının her şeyden kıymetli olduğunu, futbolcuların, antrenörlerin, hakemlerin ve seyircilerin bir arada bulunması gerektiğini hatırlattı. Seyircisi olmayan maçın maç olamayacağını dile getirdi. Maçların ertelenmesinin daha doğru olacağını söyledi.
Şampiyonluğun da insan sağlığından daha önemli olmadığı mesajını verdi.
Bu mesajlardan polemik çıkarmak, tartışmalar yaratmak yanlış olur.
Terim doğru söyledi.
Video konferansta dünya rekoru
Spor dünyası dün tarihi bir toplantı yaptı. Hayır salonlarda, statlarda, anfilerde değil…
Teknolojinin sağladığı olanaklarla video konferans toplantısıydı bu.
UEFA ve 55 üye ülkenin video konferansında Avrupa Futbol Şampiyonası’nın 1 yıl ertelenmesi kararı çıktı. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi finalleri de ertelendi.
Memleket çapında kafayı futbola taktığımız için büyük tartışmayı gözardı ettik.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi başkan ve yöneticileri de 206 üye ülkedeki olimpiyat komitelerinin temsilcileriyle görüştüler.
Hemen söyleyelim: Tokyo Olimpiyat Oyunları, için yer değişikliği ya da erteleme söz konusu değil.
Tek sıkıntı olimpiyatta yarışacak sporcuların belirleneceği kota müsabakalarının takviminde. Her uluslararası federasyon, erteleme ve düzenlemelerle kota müsabakalarını tamamlayacak.
Bugüne kadar oyunlara katılacak sporculardan yüzde 57’si belirlendi. Geri kalan yüzde 43 de Mayıs - Haziran aylarında tamamlanabilecek kota müsabakalarının sonunda belirlenecek.
İyimser bakış:
Avrupa Futbol Şampiyonası’nın 1 yıl ertelenmesi, Milli Takımımız için bir fırsat yaratıyor. Merih Demiral, Yusuf Yazıcı, Ozan Kabak gibi önemli oyuncularımızın sakatlık tedavi süreçleri telaşsız tamamlanabilir… Umarız ki başka sakatlıklarımız çıkmaz ve daha iyi bir hazırlık programı ile finallere katılabiliriz. O finallerde “hedef” kovalayan bir takım olmak için bu erteleme şanstır.