Kör dövüşü değil, gol dövüşü… İlk yarıda sıkıntılı bir oyun izledik. Beşiktaş bilindiği ve alışık olduğu üzere rakip yarı alanda baskıyla oynadı… Başakşehir de en azından Aykut Hoca’nın “kontrol” futboluyla rakibinin oyununu kendi alanında kabul edip direndi…
İlk yarıyı önde kapadı Beşiktaş. İkinci yarıda kıyamet koptu. Beşiktaş pas alışverişleriyle rakibine hiç top aldırmadan sabırla oynamaya devam ediyordu. Bu sabır ve ısrar gösterisinde doğru bildiklerini uygularken Başakşehir’e kaptırdıkları toplarla yakalandıklarını da gördük. Aleksic’in şutunun üst direkten; Crivelli’nin tek başına ceza alanına girerken şutladığı topun da cesaretle çıkan Ersin’in ayaklarından dönmesi konuk takımın şansıydı. Direkten dönen topla başlayan telaş Başakşehir kalesinde de yaşandı. Aboubakar’ınki de sol direkten dışarı gitti.
Başakşehir’in sezon başından beri süren sıkıntısını biliyoruz… Beşiktaş’ın sıkıntısı da Aboubakar’ı buluşturduğu toplarla golü atamamasıydı. Ponck ve Epereanu savunmada Kamerunlu’ya baskı uyguladılar. Takımın ikinci golcüsü Larin oyunda en az görülen adamdı…
Sol kanatta yer tutup, duran toplarda arka direği mesken edinen Kanadalı, ilk yarının son dakikalarına kadar adeta saklandı. Ama 42’de sahneye çıktı. Aboubakar’dan Rafael’in ayağına çarpıp dönen top arka direkte Larin’in önüne düştü.
Çok şık vurdu Larin. Epureanu hamle etti ama topa ulaşamadı. Beşiktaş öne geçerken cezalı Sergen Hoca locada, Murat Şahin de kulübede rahat nefes aldılar.
Yine de soluk soluğa oynandı maç… Deniz Türüç’ün kale ağzında hiç de havaya sıçramadan adeta yürüyerek kafayla attığı golü seyrettiler.
Bu beraberlik oyuna hem heyecan, hem de akışkanlık getirdi. Ama iki takım da beraberliğe razı olmayan, rakip kaleye uzanan oyuna döndüler. Kornerden gelen topa kafa koyan Welinton takımdaki ilk golünü attı.
Sonra Aykut Hoca’nın aynı anda dört adamla yaptığı hamle geldi. Visca ve Demba Ba’da sahadaydı. Derken Demba Ba beraberliğe imza attı. Sonra Josef kalabalık içinde topu kontrol edip çok klas bir vuruşla bozdu beraberliği.
Bu maçta Beşiktaş’ın takımca gayretinin ve organizasyonunun değerini bir kez daha gördük… Ljajic sorumluluk üstlenmeden, aldığı topları ezerek ve kaptırarak oynadı. Sonra Necip’le değişti. Ama takım o kadar paylaşım ve dayanışma gösterdi ki zaaflarını hep birlikte kapattılar. Larin-N’Koudou, Ghezzal-Dorukhan değişiklikleri de iyi hamleydi. Sergen Yalçın, Gaziantep FK, Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarının çok önemli ve belirleyici olacağını söylemişti. Üç engelden ikisini aştılar.
Bu bir başarı.. Kutlamak gerekir. Salıya iki takımın kupa versiyonu var… O maçın da aynı telaş ve heyecanla (!) oynanmasını diliyorum.
Ama büyük randevu haftaya pazar, Vodafone’da!..