UEFA Avrupa Ligi ya da Süper Lig. Veyahut da Ziraat Türkiye Kupası… Hiç fark etmez. Bu sezon en azından ilk devrenin sonuna kadar Beşiktaş’ı hep aynı maceranın içinde izleyeceğiz…
İş kazalarına uğrayacaklar. Hayal kırıklığı yaşayacaklar (ve de yaşatacaklar)… Olmadık gaflarla, hatalarla trajikomik goller yiyecekler.
Şunu da unutmamak gerekir: Beşiktaş’ın hem oyunu hem de jeneriği değişti. 4 -2-3-1’den 4-1-4-1’e evrildiler. Savunmanın iki beki, Rebocho Douglas, dün ilk kez birlikte görev aldı. Beşiktaş’ın oyunlarında sürekli başrol oynayan Gökhan ve Caner yedek kulübesindeydi. Elneny savunmanın önünde tek başına merkezi oluşturuyordu. Solda çok etkili ve yıpratıcı Nkoudou’yu izledik. Sağ kanatta da Diaby görev almıştı..Hemen söyleyelim; kimse onu Quaresma ile karşılaştırmaya heves etmesin. Çok farklı oyuncular. Dorukhan ve Llajiç, hücum bölgesinde çok top kaybettiler. Ceza alanına adam eksilterek girmeleri, kalabalık savunmanın içinde çabuk oyunla paslaşarak, duvar yaparak şut sayısını artırmaları gerekirdi.
İlk çeyrek saat dolarken Andraz Sporar’ın atağında kaleci Karius’un anlamsız çıkışıyla şoka girdi Beşiktaş. Kariyerinde acı tecrübeler yaşayan Alman kaleci, savunmadaki iki arkadaşının mücadelesi sonlanmadan yapmayacağı işlere kalkıştı. Abuk bir kafa vuruşuyla hücumu kesmek istedi. Olmadı Sporar da boş kaleyi boş bırakmadı.
Yine de Beşiktaş’ın şoktan çabuk kurtulduğunu, gerekli reaksiyonu gösterdiğini izledik. Llajiç ve Dorukhan toparlandılar. De Kamps’ın Llajiç’e müdahalesi, evet, penaltıydı. O da beraberliği yazıp ilk yarı bitmeden dengeyi sağladı. 45+1’de Umut Nayır’ın önünü kapatmak isteyen Vasil Bozhikov, kendi kalesine attı. 58’de yine Sporar oyuna denge getirirken Beşiktaş iflah olmaz savunma zaafının bedelini ödüyordu. Dakikalar geçtikçe dağıldılar. Onunla da bitmedi… Korner atışından Ljubicic ev sahibini öne geçirdi. Son noktayı koyan da Khadfi oldu.
Maçı kazanma noktasına gelen, rakibi sarsan Beşiktaş, hediye gollerle, anlaşılmaz gaflet oyunuyla resmen teslim oldu. Yazık. Abdullah Hoca ve takım… Başkan Orman ve yöneticiler bu maçı geçiştirip unutamaz.
Kim nerede hata yaptı? Sezon başında tam kadro toplanamayıp hazırlık sürecini dağınık tamamlayan, Umut Nayır’ı bir türlü kullanamayan, yanlış transferlerle zaman kaybeden Beşiktaş, zorunlu olarak seri operasyonlara gitmek zorunda. Onlar artık peroje takımı değiller. Sürekli patinaj yapan, sağa sola dümen kırmak durumunda olan, her hafta yeni yeni düzeltmelerle macerayı devam ettirmek zorunda Beşiktaş. Geçmiş olsun!