Adana Demirspor’un eksiklerini ve onların kulübedeki vekillerini say say bitmiyor… Hadi biz o isimlerin yabancısıyız. O çocuklar da A takımına yabancı. Yine de takdir etmek gerekir. Kaleci Vedat dahil, hepsi de Beşiktaş’ın değerini biliyor, saygı duyuyor. Yaptıkları işin önemini de kabul ediyorlar. Böyle bir rakibe karşı Beşiktaş’ın çabuk bir oyunla, agresif bir hücum anlayışıyla mücadele etmesi, maça ağırlığını koyması gerekir, ama olmuyor!
Düşük tempolu, itiş kakışlı oyun yavaş seyrediyor ama golcüler fazla bekletmiyor izleyenleri… Dakika 8… Türkiye’ye geldiği günden beri değeri tartışılan, bir türlü anlaşılamayan Belhanda, bir çalımla şut açısı bulup ceza alanı dışından vuruyor topa… Hayret, Mert Günok böyle gol yer miydi? Hoop n’oluyoruz demeye kalmadan, dokuz dakika sonra bu defa Niang çakıyor yine uzaktan, yine dışarıdan. Aynı golü ikinci kez yiyor Mert Günok. Sonrasında anlaşılıyor ki bir rahatsızlığı, sakatlığı var Mert’in. Kaleyi Ersin’e bırakıp çıkıyor. Sağlık konusunda eleştiri ve espri yapmam. Sadece Mert için kaygılanarak soruyorum: Acaba ilk golü yedikten sonra sakatlığını anlayıp daha erken çıkabilir miydi? Neyse, geçmiş olsun Mert. Anormal görüntülere tanık oluyoruz. Belhanda da baş dönmesinden sık sık tedavi görüyor, sahaya dönüyor ama devre arasında hastanede olduğunu öğreniyoruz. Üzülüyoruz.
Beşiktaş’ta golle sonuçlanan hatalarından dolayı Necip ve Colley’i eleştiriyoruz. Adana Demirspor’un stoperleri Semih ve Gravillon da takdiri ve övgüyü hak ediyor. Gravillon, Aboubakar’ı adeta kelepçe ile kendine bağlamış gibi. Adım attırmıyor. Cenk Tosun’u sorarsanız, sakatlık ve tedaviden döndü ama, anlaşılıyor ki kendine dönememiş henüz.
Tek tek oyuncu karnesini uzatmayalım. Beşiktaş koşuyor, mücadele ediyor ama, hepsi de nafile çabalar. Peş peşe yedikleri gollere karşı reaksiyon gösteremiyorlar. Skorda uğradıkları durumu mesele olarak karşılayıp kafa kaldırmaları, isyan etmeleri gerek ama, oynayamıyorlar… Topu kazanıp ciddi ve etkili bir oyun tutturamıyorlar. O pes etmişlik haliyle 59’da kornerden gelen topu tamamlayan Emre Akbaba da çakıyor golünü. Beşiktaş Trabzon sonrası Adana’dan da üç yiyor.
Bu takımda oturmayan, demini ve kararını bulamayan bir eksiklik var. Beşiktaş ne savaşıyor, ne çatışıyor, ne çalışıyor. Evet erteleme maçını Çarşamba günü oynatmak hatalı olabilir ama, Beşiktaş salt bu nedenle yenilmiş olamaz. Acil tedavi gerek…
Bir de Yusuf Erdoğan’ın 30-40 metre takipsiz top sürerek hiçbir engelle karşılaşmadan attığı dördüncü gol var. Her şeyi anlatan bir Beşiktaş gafleti.
Aboubakar’a da teşekkür etmeleri gerekirdi arkadaşlarının. O pes etmişlik ya da teslimiyet haline isyan ederek attığı gol alkışa değerdi. Ardından bir de Rasicha golü… Ne fark eder ki! Çok trajik, Beşiktaş için acıklı bir maçtı bu.