Sivas’ta gördük ki Milli Takım, pandemiden olumsuz etkilenmiş… Avrupa Şampiyonası elemelerinde güvenimizi kazanan, göğsümüzü kabartan ve hepimizi coşturan “Bayrak Çocuklar”, Macaristan karşısında hiç de yüksek seviyede bir oyun çıkaramadılar.
İlk yarıda fena halde dökülen istatistiklerimiz vardı… Tek korner atamadık ama, onlar üç kez köşe atışı yaptılar. Biz ilk şutumuzu 39’da Mert Hakan’la attık. Onlar, 3’ü isabetli 9 şut çıkardı. Bireysel olarak pandemiden etkilenmeyen oyuncularımız vardı elbet. Kaleci Uğurcan örneğin… İlk yarıda 3 önemli kurtarış yaptı. Bir de Hakan Çalhanoğlu. Milan’da neyse o!
Sıkıntılı bir oyun izledik ilk 45’de… Savunmada Mert, Merih, Çağlar ve Umut canla başla mücadele ettiler… Macar takımıyla adeta duvar tenisi oynadılar. Savuşturdukları her top sanki mancınıkla atılmış taş gibi yeniden üstlerine geldi.
Oyun merkezinde Kaan ve Mert Hakan, kanatlarda Ahmet Kutucu ve Emre Kılınç, çok gayretliydiler ama, rakip baskısı altında çok top kaybettiler. Orta alanda ve kanatlarda umulan oyun çıkmayınca Burak Yılmaz da “topsuz”(!) bir ilk yarıda boşa koşular yaptı.
Macar takımı kazandığı her topu, en az 5 isabetli pasla ceza alanına kadar taşıyıp gol pozisyonlarına girdi. Uğurcan gibi genç ustayı aşamadılar. Buna rağmen demoralize olmadan, gayet sakin bildiklerini uyguladılar. İlk yarıda Sallai, Holender ve Szalai’nin gole sıcak ve etkili atakları bizim açımızdan maçın zorluk derecesini yükselten unsurlardı.
Şenol Güneş’in ikinci yarıya Yusuf Yazıcı ile başlayıp sonradan da İrfan Can Kahveci’yi oyuna dahil etmesi, pandemik etkiyi dağıtan bir hamle oldu. Önce Burak’ın, sonra da Emre Kılınç’ın ataklarıyla pozisyona girdiler, iki korner hakkı kazandılar. Böylece topu rakip yarı alana taşımayı da başardılar.
Macarlar bekledikleri golü 80’de duran topla attılar. Szoboszlai, Uğurcan’ın göremediği ve uzanamayacağı sağ üst köşeden beklenmeyen işi yaptı.
Bu maç, seyirci önünde oynansaydı, pekala davul-zurna eşliğinde coşkuyla kutlanacak bir galibiyet elde edebilirdik. Olmadı. Oysa Avrupa Uluslar Ligi, bizim için Dünya Kupası yolunu açabilecek küçük olasılıklar da vaad eden bir organizasyondu. İyi başlayamadık. Memnun değiliz. Ama şikayetimiz de yok. Bu çocukları seviyoruz.