Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya Kupası elemelerindeki “hayati” Norveç maçı öncesinde futbolumuzdaki bazı sorunlara takıldım.
Türk futbolunda acaba bir Nirvana’ya erişmiş olma hali mi var? Antrenörlerimiz ve futbolcularımız hedeflerine ulaştılar mı? Hak ettikleri parayı (nihayet) kazandılar mı? Madalya ve rekorlara doymuş olabilirler mi? Kariyerleri ve yaşamları açısından bu hal, doğru bir hal midir, merak ettim.
Hiçbir antrenörü ve futbolcuyu kırmak istemem. Her biri değerlidir… Ama son yıllarda gözlediğim bir şey var: Göz kamaştıran başarılara, mucize şampiyonluklara, rekorlara ve kazandıkları paraya “tamam” diyerek Nirvana’ya ulaştığına inanan çok kişi var futbolumuzda.
Takımına defalarca şampiyonluk kazandırmış, kupa kaldırmış hocalar… Gittiği her kulüpte alkışlanacak başarı gösteren yıldız futbolcular… Sanki başları göğe ermiş gibi, mutlu, gururlu ve huzurlu görünüyorlar. Böyle bir göğe erme halini kim istemez ki!. Belki de böylece Nirvana’ya ulaşmış sayıyorlar kendini… Yaşamını felsefe, psikiyatri ve sosyal bilimlere adayan Prof. Dr. Acar Baltaş hocamız burada önemli bir mesaj veriyor: “Nirvana hedef değil, yolculuktur.”
Kendimce şöyle açıyorum bu mesajı: Hiçbir antrenör, hiçbir futbolcu, kazandığı para, başarı ve şöhretle yetinip “Benden bu kadar” diyerek oyuna devam edemez. O en yüksek noktalardan da yukarı çıkmak, ya da en uzaklardan daha da ileri gitmek için çabalamaları gerekir.
Nasıl olsa Avrupa’ya kapağı attım, paramı da alıyorum, oynamasam da olur.. Benden iyisini mi bulacaklar! Buraya kadar çok çile çektim, yoruldum… Artık böyleyim… Bu da herkese yeter!
Ne dersiniz? Böyle örnekler yok mu futbolumuzda?
Kariyerinin son yıllarında bile yolculuğa devam edenlere saygı duyarak, onları 10 yaş küçük meslektaşlarına örnek göstererek yeni teknik direktörümüz Stefan Kuntz’a ve tüm futbolcularımıza hatırlatmak isterim:
Cuma günü oynayacağınız maç, sonuç ne olursa olsun, dünyanın sonu değildir. Hedefe ulaşsanız da, ulaşamasanız da Milli Takım’ın ve sizin yolculuğunuz hiç bitmeyecek…
O halde devam… Yürüyelim arkadaşlar!

Haberin Devamı

“Futbolcu parasızken eğitilir”

Haberin Devamı

Acar Baltaş hocamıza göre futbolun en büyük kaynağı “arka” sokaklar. Geçim sıkıntısı, yokluk ve çok sayıda sorunla uğraşan ailelerin çocukları hayallerine futbolla kavuşuyorlar.

Acar Hoca, “Futbolcu parasızken eğitilir. Şöhret ve paraya kavuşursa artık yol gösterici yardımları alamaz” diyor. Ona göre para iyi yetişmiş, bilgili, kibar ve nazik çocukların yetişmesinde pek işe yaramıyor. Ayrıca futbolda bir çok antrenör bilimle iletişim kurma, istatistik okumanın ötesinde onları yorumlama yollarını da bilmiyor. İnsanlar aşırı biçimde kendilerini önemsiyorlar. O nedenle 50’li yaşlarına gelince hayatı karmaşık hale getiriyorlar...

Efail-i garibe… Benzersiz hareketler

Karagümrüklü Jimmy Durmaz, oyundan alınmasına kızdı, ayakkabılarını kulübeden dışarı fırlattı. Mesut Özil, formasını çıkarıp Pereira’nın önüne attı… Sergen Yalçın, sahaya girip topa bir plase ile dokundu, kendini tribünde buldu. Fatih Terim ilk kez hakem konusunda yorum yapmadı, sustu. Memleket futboluna hayırlı olsun...

Haberin Devamı

“Futbol Düşüncesi”

Prof. Dr. Atilla Erdemli, Doç. Dr. Recep Cengiz ve futbola kafa yoran dostlar değerli metinlerle bir kitap oluşturmuşlar: Futbol Düşüncesi.
Avrasya Üniversitesi’nin 2 nolu yayını… Ön sözünü Abdullah Avcı’nın yazdığı kitapta Tuğrul Akşar, Ahmet Talimciler ve Ahmet Çakır’ın da çarpıcı görüşleri var. Biraz daha kafa yormak isteyenlere öneririm.

Benoit Bastien… Bak şu elite

TFF Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu üyesi Servet Yardımcı, UEFA Hakem Komitesi’ni arayıp Ajax-Beşiktaş maçının Fransız hakemi Benoit Bastien’in üç Türk takımının maçına peş peşe verilmesini yadırgadığını anlattı ve Kenan Karaman’ın Ajax’a attığı golün iptal edilmesine de üzüldüğünü bildirdi.
Aynı diplomatik nezaketle şu yanıtı aldı: “Bastien bizim elit kategoride gözde bir hakemimizdir. Gelecekte daha önemli müsabakalara hazırlıyoruz.”
Umarım, bizim MHK böyle bir diplomasi uygulamaz!

Anagram

Sözcük ya da isimlerden, aynı harfleri kullanarak üretilmiş başka sözcükler ve ifadelere anagram deniyor. Sevdiğim bir oyundur. Rizespor-Galatasaray maçının hakemi Ali Palabıyık’a da bir anagram selamı çakalım:
ALİ PALABIYIK = BAK, ALİ AYIPLI
(Virgül joker)