Konyaspor’da sular durgun akıyor. Aykut Kocaman’ın ekibi zaman zaman iyi futbol oynamasına rağmen istediği sonuçları alamıyor. Böyle bir ekibin konuğu da Beşiktaş olunca, iki tarafın da maçı sahiplenmesi, etkili bir oyun için çabalaması gerek. Elbette öyle yapıyorlar. Gayret gösteriyorlar, emek veriyorlar… Karşılıklı hamlelerle birbirlerini yokluyorlar ama, ilk yarı boşa harcanmış telaşlarla bitiyor.
Konyaspor’un Skubic, Milosevic gibi usta oyuncuları, Ömer Ali, Bajic ve Miya gibi tehlikeli adamları var. Baskılı, çabuk ve yardımlaşmalı bir oyun sergiliyorlar. Bu oyuna karşılık Beşiktaş savunmada daha dikkatli. Vida ile Ruiz savunma göbeğinde giderek uyum kazanan bir ikili oluşturuyorlar. Sağda emektar Gökhan, maçı en çok sahiplenenlerden. Solbek oynayan Rebocho sakin, sade ve dikkatli. Beşiktaş’ın merkezindeki emektar Atiba gerçekten çok çalışkan bir oyuncu. Hemen her pozisyonda basıyor, ikili mücadeleye giriyor. Ne var ki kazandığı topları da eskisine göre daha çabuk kaybediyor. Acaba Elneny onu yalnız mı bırakıyor? Olabilir. Düne kadar takımdaki arkadaşlarının yardımına koşan Atiba, kim bilir belki de artık onların kendisine yardım etmesini bekliyordur. Evet gerçekten onun çabalarına ortak olmak, yardım etmek gerekiyor.
Beşiktaş’ta asıl oyunu çözmesi ve rakibi sarsması gereken oyuncular, Diaby, Ljajic ve Caner… Diaby adeta saklanarak oynuyor. Top sağ kanatta kendi kulvarına gelecek ki oyundaki rolünü hatırlasın. Orada Gökhan’ın gayretleri de karşılıksız kalıyor. Abdullah Hoca, takımın kaderiyle Ljajic arasında sağlam bağların oluşmasını bekliyor. Zaman zaman medya önünde onurlandırmasına rağmen futbolcusundan bekleneni alamıyor. Dünkü oyunda usulen koşar, mecburiyetten oynar gibi etkisiz ve gönülsüz bir hali vardı. Ayıp ediyor.
Sahi, Caner de var değil mi? Çok koşuyor. Çok çok ezber ortalar yapıyor ama bu ezberlenmiş oyun tarzı rakipleri kolay kolay etkilemiyor. Bir de Caner’in Burak’a yaptığı asiste bakalım… Oyunun içine dalıyor, ezber ortalardan vazgeçip bilgi ve becerisiyle kurguya katıldığı zaman çok kıymetli işler yapıyor. Hele öfkesiz, kartsız bir Caner, enerjisiyle takıma çok şey katıyor.
Burak Yılmaz… Dün yeterince üretemeyen orta alandaki arkadaşlarına rağmen, akıllı koşularla kendini gösterdi. Rakip savunmacılardan ustaca kaçtı ama çok az topla buluştu. Böyle bir oyuncunun daha fazla topla buluşması için belki de özel çalışma yapmak gerek…
Her neyse!.. Dün nihayet Caner’in yaptığı asistle kendi adam geçme ustalığını da gösterip Serkan’ı avlayabildi. Bu arada Abdullah Hoca’nın oyuncu değiştirme hamleleri de dikkat çekiyor. Çözümleyici ve iş bitirici.
Günün özeti: Beşiktaş özlediği zirveler için yükseliyor. Eh, ne de olsa Kartal!