Lokomotiv Moskova ne Sovyet döneminin, ne de günümüz Rus futbolunun gerçek temsilcisi… Son yıllarda peş peşe yaşadığı hayal kırıklıklarından sonra onlar da bizim Milli Takım’da yaptığımızı yapmışlar… Futbolun başına getirdikleri Ralph Radnick tecrübeli bir Alman... Teknik direktör olarak yurttaşı Marcus Gisdol’u seçmiş… UEFA Avrupa Ligi’nde sıçramak, yeni bir süreci başlatmak istiyorlar. O nedenle Galatasaray maçına çok anlam yüklüyorlar. İyi bir yol açmak için fırsat olarak görüyorlar.
Dünkü ilk yarıda oyuna bakınca genç bir enerjiyle koşuşan, rakiplerini sürekli rahatsız eden, oyunu bozan, ortalığı karıştıran bir ev sahibi görüyorsunuz. Zevksiz ve kalitesiz bir oyuna tanık oluyorsunuz.
Kuşkusuz bu kalitesizliğe Galatasaray da ortak. Onlar da kazandıkları topu çok kolay kaptırıyorlar, pozisyon hazırlayamadan topu kapan rakibin peşinden koşuyorlar.
Neyse ki Galatasaray’ın savunması sağlam duruyor. Rusların geliştirdiği atakları pozisyona dönmeden kesiyorlar. Eh, bir de Muslera var tabii. O ayrı bir güvence!
Savunmayı överken takım bütününe de bakalım. Orada arızalar var. Berkan ve Taylan, merkezde kontrol ve müdahale görevlerini yapamıyorlar. Dirençli değiller. Oyuna katkıları da zayıf…
Taylan’ın Kerk’e yaptığı faul ve gördüğü sarı kart, onun klasına yakışmıyor. Ortağı Berkean da dağınık.
Böyle bakınca Konyaspor karşısında zorlanan, topa sahip olamayan Galatasaray’ın Moskova’ya farklı bir anlayış ve değişimle geldiğini söylemek de zor.
Genç transfer Barış, Cicaldau ve Babel golü getirecek hamlelerden uzak duruyor. O nedenle Muhammed de “işsiz” kalıyor!.
Galatasaray grup lideri… Beraberliği belki avantaj olarak görebilirler ama, Lokomotiv gibi takıma 1 puan bile çok.
Neyse… İkinci yarıda Galatasaray daha baskılı görünüyor. Babel’in bir kafa vuruşu var. Kornerler var. O kornerlerde Marcao ve Nelsson’un gol fırsatları var…
Fatih Terim ilk hamlesini Barış-Kerem değişikliğiyle yapıyor. Ve bir dakika sonra Kerem’in sağdan hızla akıp ceza alanına girerek çektiği şutta kaleci Guilherme topu kolay tutuyor.
Terim’in ikinci hamlesi Muhammed Djagne, Babel- Morutan değişiklikleriyle geliyor. Tamam, hoca maçı kazanmaya karar vermiş. Golü bekliyoruz. Bakalım sonraki hamlede Halil olacak mı? Merak ediyoruz.
Fazla bekletmiyorlar… Morutan’ın akıllı pasıyla Kerem ok gibi fırlıyor. Öne çıkan kalecinin sağından şık bir vuruş…
Tam da grup liderine yakışan bir gol. Galatasaray dünkü ikinci yarıda daha takım gibi… Konyaspor karşısındaki kötü oyunun izlerini silerek oynadı.
Maçın yıldızı da Kerem Aktürkoğlu idi. Attığı golün dışında en az üç gol pozisyonuna daha girdi… Morutan’ın asistini de unutmayalım. Onları alkışlayalım.
Galatasaray UEFA’da nostalji mi yaşıyor?
Bilmem, sanki bana öyle geliyor.