Kaybolan şarkı
İngiliz besteci Tony Britten’in 1992’de Handle’ın Rahip Zadok eserinden esinlenerek yaptığı çok özel Şampiyonlar Ligi bestesi, popüler müzikte adeta “hit”oldu. Şampiyonlar Ligi, hayallerin, umutların, iddiaların ve statüko anlatan ortamın sembolüne dönüştü.
Galatasaray, cezalı Okan Buruk’un iki maçı da tribünden izlemek zorunda kaldığı bu son sınavda büyük taktik hatalarla inanılmazı başardı, büyük organizasyonun dışında kaldı. Oyuna çift santrforla başlayıp hamle oyuncusu Batshuayi’yi baştan harcamak, Mertens’in büyük katkı yapabileceği oyuna ancak 75. dakikada katılabilip hiç bir şey yapamaması. Futbolcuların, uzun boylu rakip takıma karşı top sürme ve çabuk pas zahmetinden kaçıp havadan yararsız ve isabetsiz uzun pas hastalığına yakalanması.
Muslera gibi “kült” bir kaleci efsanesinin, yediği golden sonra rakip oyuncuya arkadan tekme atmak gibi ayıbı.
Yeter yani!.. Bu kadar yanlışı bir araya toplarsanız, elde edeceğiniz tek doğru, skor tabelasında yazılan yenilginizdir.
Neyse… UEFA Avrupa Ligi yolculuğu başlıyor şimdi… Bari bu kupaya saygı gösterip büyüklüğünüzü kanıtlayın…
Sevgili hocam, yine saçmalayıp durmayın!