Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cemal Ersen’in haberiyle başlayalım: Son 11 yılda oynanan 66 derbi maçının 52’sini Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım yönetmiş.
Üç hakeme yüzde yetmiş beşten daha fazlası. Ötekilere yüzde yirmi beşten daha azı.
Durum açık ve net: Futbol hakemliğinde adil bir paylaşım yok. Yıllardan beri FİFA kokartına layık görülüp UEFA takdirine sunulan hakemlerimizi maalesef MHK yeterince takdir etmemiş. Cesur görevlendirmeler yapamamış. Ezber uygulamalarla derbiler bilinen üç hakeme kalmış.
Cemal’in verdiği orandan bakarsak… Hakem havuzu dar ve sığ. Asıl kıyamet de burada kopuyor. Biz gereğince ilgilenmiyoruz ama, ortada dağ gibi bir gerçek var: Hakemler de bu darlıktan ve sığlıktan memnunlar!. Açıkça dile getirmeseler de havuzun genişlemesini, derinleşmesini istemiyorlar. Bu konuda yapılan çalışmalara yeterince destek verilmiyor. Uzak kalınıyor. Hakem camiasında lobiler çok etkili.. Şimdilerde bazı lobiler ağırlıklı olarak havuzun genişletilmesine karşı tezler geliştiriyor, kulislerde sessiz etkinlikler sürdürüyor. Medyada da aynı “darlığı ve sığlığı” savunanlar var.
Darlık ve sığlığın “sayısal” verilerle dökümü de yapılabiliyor. Süper Lig’de görev alan hakemlerin ortalama maaşları 15 bin TL. Tavan maaş 20 bin TL. Saha içinde yönettikleri her maç için 10 bin TL alıyorlar. VAR hakemi olarak odaya girdiklerinde 4 bin 500 TL, AVAR görevi aldıklarında 2 bin 500 TL ödeniyor.
Transfermarkt’tan bakıp saydığım 25 hakem Süper Lig kadrosunda yer alıyor. En çok görev alan hakem (22) Cüneyt Çakır. Listenin sonundaki üç hakem, bugüne kadar sadece 1 maç yönetmiş. Üçü de 4 maçta düdük çalabilmiş. Onların yukarısı görev alma sayısı bakımından başarılı sayılabilir.
Böyle bakınca dar ve sığ havuzda durup dinlenmeden görev alanlar, Cuma sahada, Cumartesi VAR odasında “non stop” çalışanlar ayda ortalama 50 bin TL kadar gelir elde edebiliyor. Disiplin cezası alarak 1 aydan fazla sahalardan uzak kalan Fırat Aydınus’un parasal kaybı da vurgulanıyor: Yaklaşık 80 bin TL!
Hakemliğin profesyonelleşmesinden sonra sürecin iyi yönetilemediği ve üst klasman hakemlerinin sayısının artırılamadığı anlatılarak, hiç de hesapta olmayan bir “hakem eliti” oluşturulduğu öne sürülüyor.
Hiç kimsenin aldığı ücreti tartıp ölçmek ve eleştirmek derdinde değilim. Hepsinin kazandığı helal olsun. Ne var ki bazı hakemlerimiz ayda 3 - 5 bin TL futbol dışı gelirle geçinmenin hesaplarını yaparken, şimdi hayal ettiklerinden öte bir hayat standardında yaşıyorlar. Eşleri ve çocuklarıyla birlikte bu hak ve olanakların devam etmesi, elbette onların en masum dilekleridir. Oraya kolay gelmediler, saygı duyuyorum.
Oysa kimse bu olanakları paylaşmak istemiyor. Dar havuzda hemen hiçbir haftayı boş geçmeyen hakemler, hakem havuzunun genişlemesi ile önemli gelir kaybına uğrayacaklarından kaygılanıyorlar.
Bülent Yıldırım’ın Galatasaray - Beşiktaş (2-0) derbisindeki hatalı kararlar ve kartlarla dolu hayal kırıklığı yaratan performansının teknik analizleri elbette yapılabilir. Kuralları uygulaması ve takdir hakları da tartışma konusudur. Ama Bülent Yıldırım, o dar ve sığ havuzdan çıkan hakemdir. Zorunlulukla o maça seçilmiştir. Seçenek kıtlığı MHK’nın elini daraltmaktadır.
Unutmadan… Yukarıda anlatmaya çalıştığım maaş ve görev gelirleri, TFF bünyesinde bütçe sıkıntısına yol açmamaktadır. TFF zaten her maçın görevlilerine hak ettikleri ücretleri ödüyor. Mesele paylaşımda düğümlenmektedir. MHK’nın hakem havuzunu genişletme ve derinleştirme çabaları desteklenmeli, seçenekler artırılmalıdır.

Haberin Devamı

Fikret Orman

Haberin Devamı

Kulüpler Birliği Vakfı ve Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, derbinin kaybedilmesiyle en öfkeli günlerinden birini yaşamaya başladı. Onca parasal sıkıntıya ve ara transferdeki gel-git’lere rağmen son derbiye şampiyon adayı olarak geldiler Sadece maçı değil, olasılıkla Şampiyonlar Ligi’nin getirebileceği gelirden de oldular. Orman’ın en öfkelendiği kişi Bülent Yıldırım. Ama hiçbir Beşiktaşlı yenilginin faturasını hakeme çıkarmamalı.
Teknik Direktör Şenol Güneş de özeleştirisini yapmalı. Futbolcularıyla birlikte veda maçlarında başarılı bir performans göstermeleri gerekiyor.
Bu arada... Lucescu ile ilgili ön yargım yok. Onu sık sık tribünlerde görüyorum. Orman’la bir ön anlaşma yaptığı da söyleniyor. Güneş’ten sonra Lucescu olabilir mi? İyi düşünmek gerekir.

Haberin Devamı

Hakem Talimatı imzada

Öğrendiğime göre MHK yeni bir “Hakem Talimatı” taslağı hazırladı. Hukuk Kurulu ve Yönetim Kurulu gerekli değerlendirmeyi yaptı. Nisan sonu ile Mayıs başında onaylanarak yürürlüğe girmesi beklenen talimat, şimdi Başkan Hüsnü Güreli’nin imzasını bekliyor.
Hakem Talimatı, son olarak 2016’da yenilenmiş. VAR sisteminin uygulanmasıyla yeni talimat gerekli hale gelmiş. Süper Lig ve 1.Lig’de görev alacak hakemlerin mutlaka VAR eğitimi alması gerekiyor. Dahası, yeni hakemlerin kazanılması da bu talimatla sağlanacak. Top Başkan Güreli’de.

Terim’e saygı

Galatasaray’da şampiyonluk sayısıyla (7) erişilmez bir başarıya sahip olan Fatih Terim, bu yıl da son üç maçında en gözde aday statüsüyle 8. şampiyonluğa koşuyor. Bu saatten sonra arıza çıkar mı, bilemeyiz. Ancak kulübünün finansal sorunlarla boğuştuğu her dönemde Fatih Hoca zafer borusunu öttürdü. İbra ayıbıyla yorulan Galatasaray’a şimdi yeniden coşkulu günler yaşatıyor. Saygıyı hak ediyor.

VAR’a ara mı versek?

Görüşlerine önem verdiğim bir dostum, haftanın son maçları oynanırken sivri bir öneride bulundu: “Şu VAR siteminin uygulanmasına bir süre ara versek iyi olur.” Bazı hakem dostların “Zırt pırt VAR’a başvurarak VAR’ı da yok ettik” sözlerini de anımsayınca böyle bir tartışmanın yapılabileceğini düşündüm. Sırası gelmişken… Almanya da bir süre ara verdi, sonra VAR’a döndü.