Gergin ve istekli bir Beşiktaş izledik. Siyah-beyazlılar, Süper Lig’in bitişine yaklaştıkça maçı kazanmak için daha çok emek ve enerji harcıyor ama, aynı biçimde top kayıpları ve savunmayı önemsemiyordu.
Oyunun adı “ Gözü Kararmışların Gösterisi “ olabilirdi.
Gözünü karartmak, işe atılırken hiçbir şeyden çekinmeden, sadece işi bitirmeye yönelik kararlılık göstermek anlamına geliyor. Beşiktaş dün o nedenle gözünü kararttı. Sadece golü düşünerek içgüdüsel bir hücum gösterisine girişti.
Cezalı Quaresma’nın yokluğunda bu oyunu oynamak o kadar kolay değildi. Yine de fazla zorlanmadılar. Gökhan Gönül kanat bindirmelerinde fazlasıyla sorumluluk üstlenip etkinlik gösterirken önündeki adamlar sıkça değişti... Talisca, Babel... Hatta Oğuzhan. Aslında dört hücumcu, kanat, merkez ayrımı yapmadan küçük varyasyonlarla maçı taşıdılar. Babel ve Talisca golü arayan en istekli ayaklardı. Oğuzhan da goldeki asisti ve yaratıcı katkısıyla oynadı. Ancak devamlılığı yoktu. Zaten ilk yarının en önemli iki hareketi (şut ve gol) onlardan geldi. Bir de Negredo’nun Talisca’ya attığı harika aşırtma pas var. Brezilyalı topla buluştu ama, golü atamadı.
Negredo her zamanki gibi iyi niyetli, koşan, araştıran ve oynayan bir santrfor. Ama şut ve golden oldukça uzak. En az üç yıldır golcüleriyle (Demba Ba, Gomez, Aboubakar ve hep Cenk Tosun) vurup kazanan Beşiktaş, bu yıl henüz Vagner Love ve Negredo’dan beklenen verimi alamıyor.
Gözü kara futbolun asıl heyecanı Beşiktaş’ın umulanın üstünde (özellikle Tolgay) top kaybetmesiydi. O nedenle savunmayı çok ihmal ettiler. Alanyaspor kendi yarı alanında ikili mücadelelerden, isabetsiz paslardan kazandığı toplarla çok akıllıca kontralara çıktı. Emre Akbaba, takımın lideri...
Oyunu hücuma yönlendirirken sağda Efecan’ı, solda Fernandes’i merkezde Mbilla’yı çok iyi besledi. Mesut Bakkal’ın takımı maçın tamamını ezilmeden, kişilikli bir mücadele ile oynadı. Dahası, en az Beşiktaş kadar pozisyon yakaladılar. Beşiktaş’ın merkezinde Tolgay ve Atiba ortalamanın üstüne çıkamadılar. Özellikle kontralarda bastırıp top kazanma alışkanlıklarını unutmuş gibiydiler. Beşiktaş savunmasında Pepe ile Tosiç nihayet yeniden oynamaya başladı. Fabri’nin de başarısıyla Alanya ataklarını önlemeyi becerdiler.
Barış Şimşek güvenilir bir hakem. Tek talihsizliği Trabzon bölgesinden gelmesi. Tecrübeli, kuralları iyi bilen ve uygulayan karakteri var. Dünkü faul kararları ve kartları, futbolcuları ikna etmedi.
Oyun kalitesine katkı da sağlayamadı Barış Şimşek. Yardımcısının “acullukla” kaldırdığı bayrak, Beşiktaş atağında yanlış ofsayt kararına dönüştü.
Neyse ki vahim hatalar yapmadan maçı bitirdi.
Bu arada Atiba, Oğuzhan ve Tolgay’ın sarı kartlarla Göztepe maçında cezalı duruma düşmeleri bu maçı “Pirus Zaferi”ne çevirdi. Şenol hoca maçı kazandığına mı sevinsin, yoksa üç adamı kaybettiğine mi yansın? Karar sizin!