Süper Lig’in iki kaliteli takımı karşı karşıya… İkisi de alıştıkları istikrarlı sonuçları sürdüremiyor. Ummadıkları puan kayıplarıyla hesapladıkları yerin gerisine düşmüşler. Yine de Sivas-Beşiktaş maçlarının farklı heyecanı var. Bu heyecan skora da yansıdı dün. En iddialı dönemlerinde kendi evlerinde yenilip, deplasmanda kazandıklarına da tanık olduk. Sivasspor’un başında Beşiktaş’ın efsane kaptanı Rıza Çalımbay var. Önder Karaveli de kaptanlığına ve antrenörlüğüne saygı duyduğu Rıza hocaya karşı özel kariyer sınavına çıktı ve kazandı.
Sivasspor’da Max Gradel yok… Beşiktaş’ta Larin, Pjanic, Rıdvan, Oğuzhan, İstanbul’da kalmış. Son anda Vida da boyun ağrısıyla tribüne çıkıyor.
Tamam, “Karakartal”, biliyoruz da… O kadar kara da değil yani. Takım, beyazsız formayla, “kapkara” çıkıyor maça. Yeni Zelanda sporcuları gibi... Onlar da spor dünyasında formalarından dolayı “All blacks” (Kapkara) diye tanınıyorlar, malum!
Beşiktaş için ters rüzgarla başladı maç… Oyun ilerledikçe güzelleşti, kudret ve bereket gösterisine dönüştü.
Fikstüre baktım… En son Rize’de 2 gol atmışlar, iki golle yakalanıp berabere kalmışlardı... O günden beri Beşiktaş koşuyor, vuruyor, zorlanıyor… Ancak tek gol atıyor, sonrasında öne geçtiği çok maçı kazanamadan bitiriyordu. Üç gole gelince… Rizespor’a, Antalyaspor’a üç atarak lige başlamışlar. İstanbul’da da Adana Demirspor (3-3) maçı var. Gol bakımdan kısır geçen bir yılın en gollü maçlarından birini oynadılar dün.
Sivas’ta açılışı hem de Batshuayi ile yaptılar. Yatabare’ye yakalandılar. Aaa… Ghezzal’la (hem de kafayla) ikinciyi de buldular. Sonra sonra? Yoktan VAR edilmiş penaltı golleri geldi. Hayır, Atilla Karaoğlan’ın çağrılarına, Sarper Barış Saka’nın penaltı kararlarına itiraz etmiyorum. Doğal halinde gözden kaçabilen penaltılar bunlar. VAR da zaten bunun için var. Sivassporlu Hakan’la, Beşiktaşlı Josef’in sol kolları vücuttan açıkta…
Kazanan takıma yeniden bakalım: Ersin, Yatabare’nin kafa vuruşuna ve Fajr’ın penaltı atışına engel olamadı ama en az üç golü önledi. Savunmada eksik oyuncularına ve bozulan kurguya rağmen iyi mücadele ettiler. Batshuayi’nin, attığı gole sığınmadan, şımarmadan savunmada sol bek Umut’un kademesine girip aut çizgisine kadar rakibini kovalamasını da takdir etmek gerekiyor.Maçın en gereksiz iki hareketi: Beşinci dakika dolarken Welinton’un serbest vuruş kararı için yardımcı hakem Cevdet Kömürcüoğlu’na ısrarla itiraz edip, Saka’dan sarı kart görmesi (Düşük çene semptomları)… Bir de başarılı Ersin’in son dakikalarda topu oyuna sokarken işi ağırdan alması. Bir sarı da ona!
Önder Karaveli hoca, dün en çok sevindiği galibiyeti kazandı bence. İki golü aşıp üçüncüyü attıkları için… Eksik-noksan demeden tüm takımın baştan sona kazanma mücadelesi vermesiyle… Atiba, Ghezzal, Batshuayi, Umut, Montrero... Tümü… Güven, Josef, Can Bozdoğan dahil hepsi de alkışlı hak ediyor. Sivasspor da çok istekliydi. Kendilerini tüketircesine oynadılar ama Max Gradel’in cezası onlara pahalıya mal oldu.Son bir not: Kim ne derse desin, yılın skoru 3-2… İnanılmaz güzel maçlar izledik. Unutulmaz kararlar ve gollerle… Hem gole, hem de futbola doyduk…Teşekkürler.