Kaos, eğlence olamaz!
Maçın sonucu (4-0) keyifli. Ama yine de keyif kaçıran, sıkıntı yaratan bir sorun var Moldova’da. Hayır, oranın sorunu değil bu... Türkiye’nin, Türk futbolunun sorunu.
Kurulların sorunu...
Kurullara seçilen üyelerin sorunu. Özgürlüklerine sahip çıkamayan, bağımsız davranamayan, duygularını ve renklerini bastıracak bilinç ve saydamlıktan kendilerini soyutlayamayanların sorunu.
Haydi Moldova’da yaşananlardan devam edelim.
Milliyet’in Pazartesi günü yayınlanan manşetinden öğreniyoruz ki milli maç için deplasmana giden TFF Başkan ve yönetim kurulu üyeleri, yine “domestik” sorunlara kaptırmışlar kendilerini.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’e verilen ve sonradan Tahkim’de 3 haftaya indirilen 4 maçlık ceza, Galatasaraylı kimliğiyle tanınan İsmail Erdem’in sözleriyle toplantıyı ateşliyor: “Fatih Terim’e bu ceza Galatasaraylı diye verildi. Ben böyle bir şeye karşıyım. Fatih Hocam’a nasıl ceza vereceğiz? Ne cezası vereceğiz? Ben bu olayın Fatih Terim’e karşı kullanılmasına ve cezaların katlanmasına karşıyım...”
İsmail Erdem’in Terim’e verilen cezayı destekleyenler olduğunu söylemesi de şaşkınlık yaratıyor. Sanki böyle bir şey suçmuş gibi. Erdem Terim’i korurken, bazıları da Futbol Disiplin Talimatı’nı ve cezaları soğukkanlılıkla savunamaz mı ? Hayır, İsmail Bey böyle bir şeyi kabul etmiyor.
TFF genel kurulunda yönetime seçilenler, üyesi oldukları kulübün temsilcisi değildir. Böyle davranmamaları gerekir. Yönetim Kurulu toplantısında elbette eleştiri yapabilirler ama, TFF’nin kendi kurullarına ve kararlarına karşı daha soğukkanlı, daha sportif ve daha bilimsel bir dil kullanmaları beklenir.
TFF bünyesinde kimseye karşı takıntım yok. Hiçbiriyle dertli de değilim. Ama kulüp ayrımı yapmadan Türk futbolunun temel sorunlarına çözüm aranmasını beklemek hepimizin hakkıdır.
Öte yandan... Cumartesi günü oynanan Gazişehir- Beşiktaş (3-2) maçında Nijeryalı Olarenwaju Kayode şaşkınlık yaratan olayların kahramanı oldu. Maçta gördüğü kırmızı kart, skora katkısı filan hiç önemli değil.
Kayode 7 Eylül’de oynanan Hatayspor-Gazişehir özel maçında hakem Caner Ak’a hakaret etmiş, kırmızı kart görmüş. Cezası üç maç. Dosyası PFDK’ya geldiği zaman “hakaret” suçu yumuşamış, “sportmenliğe aykırı hareket”e dönüşmüş. En alt sınırdan bile ceza almadığı için Özel Müsabaka Talimatı’na göre ceza tayinine yer olmadığına karar verilmiş.
Şaşırmadık... Geçmiş yıllarda gazetecilere saldırıp darp eden futbolcunun dosyası “karşılıklı kavga”ya dönüştürülüp (!) yumuşatılmıştı.
Bin yıldır tanık olduğum ayıpların bir bölümünü yazdım. Federasyonlar hep başkanlar üzerinden eleştirilir. Onların iyi niyetli, çalışkan ve dürüst spor adamları olduğuna tanıklık ederim. Asıl sorun, kurullara seçilen ya da görevlendirilen bazı üyelerin, kimi uzmanların harika dokunuşlarla acayip kararlar alması ve kaos yaratmasıdır
Peki, bu kaostan memnun muyuz?.
Hayır..! Kaos eğlence olamaz!
Dikkat ceza VAR
Çok tartışılan VAR uygulamasıyla ilgili bir haber vereyim. MHK, bu yıl, hakem sayısının 54’e yükselmesiyle evet, biraz nefes aldı... Ancak çoğu TFF 1.Lig’de görev alan bu hakemler, kurstan geçip UEFA lisansı aldıkları VAR uygulamasında beklenen performansı gösteremiyorlar. MHK Başkanı Zekeriya Alp, özellikle VAR odasında sessiz kalan, uyarı görevini yapmayan hakemlerin zorunlu olarak dinlendirildiğini söylüyor. Ne diyelim? Artık gözlerini dört açsınlar, yeter.
Olimpiyat Ateşi
TRT Spor’da yeni rüzgarlar esiyor... Futbol programları ve canlı maç yayınlarının yanı sıra bizim programlarımız da değişti. Yeni sezonda değerli meslektaşım Mehmet Sevinç’le birlikte Olimpiyat Ateşi’ni sunacağız. İstatistik, rekor, madalya sayılarından çok, sporcuların ve şampiyonların öykülerine, en büyük spor macerasının tarihine yer vereceğiz. Her pazar saat 11.00’de TRT Spor’da buluşmayı öneriyorum.
Eski sunucum Deniz Satar, yeni sezonda biliyorsunuz, tek başına Spor Artı’yı sunuyor. Aktif, dinamik, heyecanlı ve eğlenceli haberlerle size harika kapanış haberleri veriyor. Evet, Deniz kızımız hep büyüyor.. Okyanuslaşma süreci yani.. Bravo!
“Aloo.. 6 lazım, 9 da olur!”
Trabzonlu dostum Osman Babucci, ön yüzü Karadenizli hanımların “keşan” çizgileriyle dizayn edilen yeni Trabzonspor forması almış. Provayı yaptık, tam geldi. Benim numaram 35 (İzmir). Ama Trabzon’da yüzde doksan 61 numara talebi var. Trabzon’un fethi (1461) ve plaka (61) popüler zirve yapmış. İyi güzel de, 1, 6 ve 9 numaralar bitmiş storelarda. Hamsi dostlar toptancılardan numara arıyor şimdi: “Aloo. 1 lazım, 6 lazım.. 9 da olur yeğenum!”
Dertlenmeyin, bunlar da geçer!
Galatasaray’ın savunması güven vermiyor. Fenerbahçe taşları yerinden oynatıp Dirar’ı sol beke, Ozan Tufan’ı sağ beke, Jailson’u stopere alınca Alanya’da ters köşe oldu. Beşiktaş çok kolay yiyor, çok zor atıyor. Trabzonspor ise nazara gelmiş durumda, üç sakatlık peş peşe... O yüzden oyunlar da skorlar da beğenilmiyor, yetersiz bulunuyor. Ama dertlenmeyin. Bunlar da geçer. İşler rayına girer. Yeter ki Avrupa’da raydan çıkmayalım. Galatasaray, Başakşehir, Beşiktaş ve Trabzonspor’a bol şans.