Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaşlı Josef de Souza öfkeli, alıngan mutsuz… Belki de umutsuz. Uzman dostlarımın tanımlaması ile bu değerli oyuncu, “depresif mutsuzluk” süreci yaşıyor.2021-22 sezonunda Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’ne güçlü bir kadroyla girmek için iki önemli transfer yaptı: Barcelona kadrosunda forma bulamayan Miralem Pjaniç’le bir önceki sezonu boş geçiren Alex Teixeira... İkisi de hayal kırıklığı yarattı.. Alex Teixeira santrfor kimliğiyle gelmişti ama, formsuzluktan, fiziksel yetersizlikten ve sakatlıktan umulan performansı gösteremedi. Onun İstanbul’a gelmesi için Beşiktaşlı yöneticilere olumlu bilgiler veren, Alex’in adeta kefili olan Josef de Souza, arkadaşının yarattığı hayal kırıklığıyla büyük bir üzüntü yaşadı.Josef’in üzüntüsü bu sezon daha da derinleşti. Tam 45 gün oluyor geçen ay, 4 Eylül’de beşinci haftada Ankaragücü-Beşiktaş maçının ikinci yarısında oyuna girdi. Maçı 3-2’lik deplasman galibiyetiyle bitirdiler. Ama sahadan neşeyle çıkamadılar. Malum “uçan tekme” kahramanı (!), tribünden atlayıp Beşiktaşlı futbolcularla hakemlere saldırdı. Souza hakemlerle arkadaşlarının zarar görmemesi için saldırgana engel oldu. Kurallar böyle gerektiriyordu..Bu karardan sonra bir basın toplantısı düzenledi Brezilyalı… Kırgınlık, kızgınlık ve öfke ile “ailece” önümüzdeki sezon Türkiye’den ayrılma kararı aldıklarını açıkladı. Göz yaşlarıyla üzüntüsünü ve tepkilerini dile getirdi. Sonrasında 2-2’lik İstanbulspor maçının 30. dakikasında Melih Kabasakal’a faul yaptığı için sarı kart gördü. Dikkat ettim, Souza kartı gördükten sonra hakeme öfke içinde bir şeyler anlatıyor, itiraz ediyordu.Pazar günü Vodafone Arena’da oynanan Trabzonspor maçında Masuaku’nun hatasından golü yemişti Beşiktaş. Josef de Souza da benzer bir hata yapıp boş alanda Trabzonsporlulara attı topu. Gol olmadı ama, taraftarların yüreği oynadı.Değerli dostum ve hocam Prof.Dr.Acar Baltaş’la konuştum Souza’nın durumunu… “Ankara olayından sonra yaptığı açıklamalar ve bazı davranış biçimleri ‘artık geçinmeye gönlü olmadığı’ gibi bir izlenim uyandırıyor. Evet, kurallar eskiyebilir, yanlış sonuçlar verebilir ama bu duruma farklı yaklaşımlar gösterilmelidir. Böyle değerli bir oyuncu sadece saha içindekilerle değil, çevresindekilerle hakemler, rakip oyuncular, takım arkadaşları, kulüp yönetici ve personeli ile iyi ilişkiler kurmalıdır. Kulübün bu tür ilişkileri düzeltmek için gerekli önlemleri alması da önerilir” dedi. Futbolun Psikiyatrisi kitabıyla önemli saptamalar ve önerilerde bulunan Psikiyatrist Dr. Kaan Aslanoğlu ise Josef de Souza için “depresif mutsuzluk” tanımlaması yapıyor. Abartılı öfke olur ama, abartılı ağlamak olmaz” diyor. Aslanoğlu, geçen yıl takımda yaşanan hayal kırıklıkları, Şampiyonlar Ligi’ndeki hezimetler ve sakatlıklardan Josef’in kendisini sorumlu tuttuğunu, bu ruhsal düşüklüğün hem takımı hem de sporcuyu olumsuz etkileyeceğini söyleyerek uyarıyor: “Beşiktaş yönetimi Josef’i yalnız bırakmamalı, onu destekleyerek yeniden yüksek performans ve mutluluk düzeyine çıkarmalıdır!”Josef’i severim… Sağlığı, neşesi ve mutluluğuyla form kazanmasını dilerim.

Haberin Devamı

Jesus ve İsmael: Güven ve kuşku

Haberin Devamı

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın teknik direktörleri farklı kişilik özellikleriyle dikkat çekiyor.
Jorge Jesus, “yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır” diyen başarılı siyasetçiler gibi Portekiz ve Brezilya’daki başarılarına dayanarak Fenerbahçe’de yeni bir öykü yazıyor. Yönetimin sırtındaki yükü azaltmış kadrodaki tüm oyuncuların güvenini kazanmış, kamuoyu ve taraftarların desteğini sağlamış durumda. UEFA’da ve Süper Lig’de başarıyla yol alıyor.
Valerien İsmael’in henüz parlak bir kariyer geçmişi yok. Buna rağmen iyi bir hoca o. Disiplinle çalışıyor. Futbolun temel antrenman ilkelerini uyguluyor. Oyuncularının başarısı için her şeyi yapıyor. Sıkıntılı zamanlarında Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarını yenilmeden tamamladı. Kenardan maçları yönetirken bazı oyuncu değişiklikleri yadırgandı. Yaratıcı taktik dehası değil... O bir sistem hocası. Sistemini oturtmak için az zamanı kaldı. Ancak göreviyle ilgili kuşkulu bol dedikodulu sosyal medya muhabbetleri çok yersiz ve yanlış. Valerien İsmael belki de mesleğinin zirvesine çıkacak Türkiye’de.. Ahmet Nur Çebi boşuna desteklemiyor Fransız hocayı. Seba ve Gordon Milne örneği yeni bir öykü yazılıyor belki de. Bekleyelim.