Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Volkan Demirel, Fenerbahçe kalesinde 15 yılı çoktan geride bıraktı. Oynadığı maç sayısı 300’ü geçti.
Futbolda eşine az rastlanacak bir devamlılık ve kariyer örneği.
Kartalspor alt yapısından yetişip Fenerbahçe’ye geldiği zaman Rüştü Reçber’in yedeğiydi.
Sabretti, bekledi, durmadan çalıştı. Fiziksel kapasitesini geliştirdi. Fenerbahçe’nin yerli kaleci geleneğinde son halkayı oluşturdu.
Önce Engin İpekoğlu... Sonra Rüştü Reçber... Ve Volkan Demirel... Üçü de beklediler ve kaleye geçtiler.
Fenerbahçe gibi büyük takımların kalecileri de büyük olur, efsanenin bir parçasını oluştururlar. O efsaneye tanık olanlar, bir masal gibi, dünün kahramanlarıyla birlikte kalecileri de gençlere ve çocuklara anlatırlar.
Konu Volkan Demirel olunca anlatılacak çok şey var.
Örneğin Fenerbahçe - Galatasaray derbilerinde rakip taraftarı galeyana getiren, öfkelendiren, çileden çıkaran sözleri, mimikleri, jestleri.
Oyunun durduğu ve tartışmaların başladığı her an ve her yerde kalesinden koşarak “olay yeri”ne intikal (!) etmesi. Ezeli rekabetin gerginliğine katkı yapan farklı tavır ve davranışlarıyla Fenerbahçe’nin kahramanı, rakip taraftarların düşmanı olarak tanımlanması...
Benzer davranışları milli maçlarda da tekrarlayıp ortamı gererek takımın havasını değiştirmesi.
Tek tek örnek vermek istemiyorum. Böyle bir şey yaparsam, kronolojik sabıka defteri yazmam gerekir. Hayır, amacım Volkan hakkında hüküm vererek onu mahkum etmek değil!
Bu kariyer öyküsünde insafsızlık, anlayışsızlık ya da en hafif deyimle vefasızlığı da anlatmak gerektiğini düşünüyorum.
Geçen hafta Trabzonspor maçında Fenerbahçe taraftarlarının önemli bir bölümü, kaleci Volkan Demirel’i ıslıkladı, yuhaladı, protesto etti.
Evet, Göztepe maçından sonra Trabzonspor karşısında da hatalı gollerle takımını zor durumlara düşürmüştü Volkan... Medyadaki eleştirilerin de etkisiyle Volkan Demirel çabucak kurban sunağına taşındı. Unutmakla malul insan hafızası, en azından Şampiyonlar Ligi çeyrek finalindeki penaltı kahramanlıklarını anımsar, o günlere hürmeten susardı.
Merhum Süleyman Seba’nın sıkça dile getirdiği gibi; hiç kimse başarılarını hatırlamaz, kimse hatalarını unutmazdı!
Sadece Fenerbahçe taraftarlarına özgü bir durum değil bu... Futbolda taraftarlar iyi gün dostu!
Kötü günde yanında göremiyorsun onları... Karşında yer alıyorlar.
Alkışı bırakıp ıslıkla yükleniyorlar.
O nedenle bu zor zamanında Volkan’a “Sakin ol” diyeceğim... “Yeteri kadar patladın zaten!”
Merak etme, ıslıklar da susar bir gün!

Haberin Devamı

Eldiveni kim almalı?

Haberin Devamı

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, kaleci konusunda önemli bir sorun yaşıyor.
Volkan formsuz. Kameni de ilk maçta (Vardar) bekleneni veremedi.
Hoca elbette iki kaleciyi tanıyor. Ölçüp biçerek bir karar verecektir. O zor kararı verirken önünde bir çok parametre olacak.
Volkan ve Kameni’nin reaksiyon zamanları, sıçrama, yer tutma, blokaj (özellikle blokaj), savunma ile işbirliği, oyunun ve pozisyonun gelişimini okuma, yan toplar, duran toplar, baraj kurma vb...
Devamı da var: İki kaleciyi de takımın en değerli parçaları olduğuna inandırmalı Aykut Hoca, tüm takımın onları desteklemesini sağlamalı.
...Ve birini seçip ötekini de hazır tutarak yoluna devam etmeli.
Şenol Güneş böyle yaptı, sorunu çözdü... Aykut Hoca da çözecektir, merak etmeyin.

Haberin Devamı

Düğün ve cenaze

Üç gün içinde iki olayı peşpeşe yaşadım... Milliyet okurlarının da hatırlayacağı gibi eski çalışma arkadaşımız Fuat Ercan ve değerli eşi Işık, biricik oğulları (yakışıklı) Gökay’ı (güzel) Berceste ile evlendirdi. Cici bir gelinleri oldu. İki aileyi ve genç evlileri kutlarım.
30 yıllık arkadaşım ve meslektaşım Seda Kaya Güler, değerli eşi Zeki Güler’i kaybetti. Zeki’nin kalbine inen darbe, Seda’yı da yüreğinden yaraladı. Seda’ya ve ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Huzurla uyu Zeki Enişte!
Hayat dediğimiz, böyle bir şey işte!

Dikkat: Sosyal medya hesabım yoktur!

Okurlarımız, TV izleyicileri ve radyo dinleyicileri iyi bilir ki benim Atilla Gökçe adına açılmış herhangi bir sosyal medya hesabım yoktur. Bunu bir eksiklik olarak gören arkadaşlarım var. Ben yine de katılımcı değil, izleyici olacağım.
Adıma açılmış hesaplar bana ait değildir. Twitter, facebook, instagram ahalisine önemle duyururum.