Neredeyse 15 yıl oluyor. Süper Lig’in en tecrübeli, en kıdemli oyuncularından biri Malatyasporlu Adem Büyük… Arkadan Beşiktaşlı Lens’in sol ayağına, tam da aşil tendonuna yakın yerden tabanı basıyor… Cüneyt Çakır oyunu durduruyor. Cebinden sarı kartını çıkarıyor ve faul atışı için topun yerini gösteriyor. Sonra duralıyor Çakır. Mikrofon kulaklık muhabbetiyle VAR devreye giriyor.
VAR’ın, Cüneyt Çakır gibi dünya çapında “world class ” bir hakemin kararını yeniden gözden geçirmesini önermesi, pek rastladığımız bir şey değil… O önerinin anlamı VAR protokoluna göre KIRMIZI kart uyarısı. Çakır, ekrana koşuyor. Uzunca bir süre inceliyor pozisyonu. Sonra da kararını düzeltiyor: Evet, kırmızı! Sabri Çelik başkanlığındaki yeni MHK’nın etkisi böyle olsa gerek.
Adem Büyük ve tüm meslektaşlarına bir uyarı: VAR sistemi varken, faullü fena hareketleri, şiddetli, kural dışı hamleleri kaş-göz arasında yediremezsiniz. Hamle zaten sportmence değil. Bir de “ben bir şey yapmadım” ifadesiyle iki kolunu masumane (!) havaya kaldırmak da pek etik değil. Tecrübeli Adem’in özeleştirisini yaparak ders çıkarması gerekiyor. (Bu arada Teknik Direktör Erol Bulut’un Adem’i soyunma odasına gönderirken herhalde kutlamadığına da tanık oluyoruz.)
HHH
Beşiktaş için zor bir maç oldu. Ligin en iyi takımlarından Malatyaspor, hele kendi evinde. Maçı kazanmak için hemen her şeyi yaptı. Beşiktaş’ın bol paslı, süratli oyununa karşı olağanüstü baskı kurup rakiplerini top kayıplarına zorladılar. Kazandıkları toplarla oyun kurarak pozisyon aradılar. 41’de Adem’in kırmızı kart görmesinden sonra daha disiplinli, daha özverili oynamaya başladılar.
Bu arada Beşiktaş girdiği gol pozisyonlarında inanılmaz goller kaçırmaya başladı. Bu durum Malatyaspor’un da oyun iştahını kamçıladı. Beklenen gol ikinci yarıda Caner’in kornerinde topu aşıran Gökhan Gönül’le, topa ayak koyan “ihtiyar” Atiba’dan geldi. 65’te Lens’in kaçırdığı inanılmaz gol fırsatından dönen topu sahiplendi Malatyalılar… Kontrada Ömer Şişmanoğlu ile golü buldular. Beşiktaş’ın defansif sıkıntıları ve dağınıklığına son örnek de bu.
Ljajic’in golüne alkışlar. Caner’in ortasında topa ustaca dokundu ayak içiyle. Beşiktaş’ın galibiyetini ilan etti.
Ljajic’in goldeki başarısı kadar önemli bir hatasına daha tanık olduk. Golden sonra hırs ve sevinçle koşup kornerdeki bayrak direğini tekmeledi. Aferin (!) çocuk. Sarı kart gördün, Fenerbahçe maçında cezaya kaldın. Bunun adı derbiden kaçmak değilse ahmaklıktır. Artık hangisini seçersen!
Şenol Hoca’nın Kagawa ve Quaresma hamleleri beklediği sonucu getirdi. Maçın en iyisi Caner’di. İki golü de attıran oydu.