Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş zor bir dönemde. Ahmet Nur Çebi ve arkadaşları, bugüne kadar iyi niyetle, gerçekleri doğru yorumlayarak, harcamaları ve futbolcu seçimlerini olabildiğince doğru tercihlerle yöneterek hizmet etmeye çalıştı. En azından bu iyi niyetli, maceradan uzak yaklaşım nedeniyle kendilerine teşekkür edilmelidir.
Başkan Çebi’nin erkene çekilen (26 Kasım /3 Aralık) kongrede aday olup olmayacağı henüz bilinmiyor. Yönetim kurulundaki çalışma arkadaşlarından Emre Kocadağ, medya ile yaptığı maç sonrası görüşmede “Beşiktaş için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu” bildirdi. Bence bu bir adaylık manifestosudur. Çebi’nin devam ya da aday olmama kararına göre kesin biçimini  alacaktır.
Başka adaylar da var… Eski başkanlardan Serdar Bilgili, yöneticilerden Metin Keçeli, İsmail Ünal, Doğan Küçükemre, daha önce de aday olan Serdal Adalı’nın bu defa mutlaka aday olması için baskı uyguluyorlar. Halen Amerika’da olan Adalı, finansal sorunları çözebilecek ve güncel harcamalara kasa kolaylığı sağlayabilecek durumda görülüyor. Hasan Arat ise Çebi’nin aday olmayacağını kesin bir dille açıklaması durumunda aday olabilecek.
Şöyle bir yakın geçmiş turu yaparsak… Beşiktaş başkanları kulüp hizmetinde canla başla, özveriyle çalıştıkları halde, taraftarın yerli yersiz tepkisinden, çirkin söylemlerinden uzak kalamadılar. Bu anlamda Süleyman Seba gibi ölümsüz bir efsanenin de, sonrakilerin de hiç de hak etmedikleri yanlışlarla muhatap olduklarını belirtmeliyiz. Beşiktaş taraftar grupları kesin bir ilke kararı alarak bundan böyle ölçülü eleştiri haklarının ötesine geçmemelidir. Böyle haller Beşiktaş’ın hem bugününe hem de yarınına zarar verecektir.
Ahmet Nur Çebi’ye dönersek… Temiz kalple çalıştı. Ama bazı konularda çok alıngan davrandı. TFF ilişkileri buna örnektir. Ortamı yumuşatacak sakin duruşlar yerine tartışmayı tercih etmesi kulübün zarar görmesine neden oldu. Hakemler konusunda en uzun süre itiraz eden, çoğu hakem devre dışı bırakıldığı halde külliyen yenilerden yana tavır koyan Başkan, Yasin Kol gibi genç bir hakemin de hata yapabileceğini pahalı bir şekilde gördü.
Bir de rekabet ortamı ve koşullar ortadayken ortaya konan “Yüzde 99 şampiyon olacağız” demeci. Kendi adıma Başkan’ın kimseyi kandırmak istemediğine inanırım. Ama bu demeç, kendini kandırmasına örnek olabilir mi?..
Umarım olmaz.
Tartışılacak başka şeyler de var: Gelecek için büyük başarılar vaat eden Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçi, Emirhan İlkhan’ın “ortalama” fiatlarla Avrupa kulüplerine satılması gibi. Bu “ucuz” deneyimin Pazartesi akşamı Burak Yılmaz’ın karar ve tercihiyle 21. dakikada sakatlanan Ghezzal’ın yerine giren Yakup Arda Kılıç’ta tekrarlanmayacağını sanıyorum. Beşiktaş geleneklerinin genç futbolcularla sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Beşiktaş spor tarihimizin en eski, en kıdemli kulübüdür. 120 yılllık tarihsel birikimiyle her türlü zorluğu aşacaktır. Bence tek ihtiyacı da “akıl”dır. O sevgiyle dolu yüreklerden “akil tercihler” çıkacağına inanıyorum.Haydi Kartal, uçuşa devam!   

Haberin Devamı

Cim Bom’un Rize deplasmanları

Haberin Devamı

Son yıllarda en çok yadırgadığım, şaşkınlık yaşadığım olaylardan bazıları da Rizespor  Galatasaray maçlarında tanık olduğum hakem hataları. Yakın geçmişte hem Serkan Çınar, hem de Ali Palabıyık’ta gördüğüm yanlışları unutmak istiyordum. Maalesef Cumartesi gecesi buna bir yenisi eklendi: Kadir Sağlam, Galatasaraylı Abdülkerim’in Rizesporlu Olawoyin’in ayağındaki topu faulle alması, oradan devam eden oyunda da Oliveira’nın golünün gelmesi, adil oyuna gölge düşürdü. Hayır, Galatasaray’ın koruma ve kollanmaya asla ihtiyacı olmaz. Ama böylesine abuk yanlışlar da olmamalı!  

Haberin Devamı

Fenerbahçe Kooperatifi

Ligin zirvesindeki iki takımı da takdirle izliyoruz. Peş peşe kazanıyorlar. Yakın çevremdeki dostlar, bu yarışın gelecek ay (24 Aralık) Kadıköy’de oynanacak yılın son derbisine kadar süreceğini söylüyorlar.
O maça kadar takımların gol konusundaki görünüşlerine bakalım: Galatasaray başarılı bir şirkete benziyor: “İcardi ve Ortakları” gibi. Başrolde ve hemen her golde Arjantinli var.
Fenerbahçe öyle değil.. Onlar dayanışmayı, ortak üretimi önceleyen kooperatifler gibi… Gollerin dağılımında daha sosyal bir tablo söz konusu. Bakmayın Pendikspor maçında Dzeko’nun yaptığı üçlemeye… Öteki golcüler de var, unutmayın. Peki o zaman, son derbiyi bekliyoruz… İsmail Kartal ve Okan Buruk hocalara kolaylıklar diliyoruz.

Anıtkabir’de enerji tazeledik

Geçen hafta Cuma günü yollardaydık. Sabah yola çıkıp gece yarısı gönül tazeliği ile eve döndük… Basın Konseyi Yüksek Kurulumuzdan, geniş bir kadroyla Anıtkabir’i ziyaret ettik. Yüzbinlerce yurttaşımıza katıldık. Atamızın huzurunda saygı duruşunda bulunduk. Enerji tazeledik. Başkanımız Pınar Türenç, direksiyon başındaki arkadaşımız Burcu Öztoprak ve sevgili baritonumuz Cem Şenler’le yolculuğumuz da pek keyifliydi doğrusu. Küçük bir dilek: Mimarlarımız Emin Onat ile Orhan Arda’nın eserine hayranlık duyuyoruz ama, milyonların, yüzbinlerin ilgisini dikkate alınca, Anıtkabir’e yürüyen merdiven ve yolların yapılması gerekir, diye düşünüyoruz. Saygıyla. 

Haydi Kartal, uçmalısın