Ne Lucescu’nun “sihirli” (!) dokunuşu... Ne tecrübeli ağabeylerin tercih edilmesi, ne bireysel hatalar, ne de takımca çözülmenin ve dağılmanın etkisi.
Hayır bunların hiçbiri oynanan kötü futbolun tek başına sebebi olamaz.
Ama hepsi bir araya gelince... Kötü sonuç kaçınılmazdır.
Ukrayna’nın attığı gollerde ne kıl payı ofsayt mazeretine sığınalım, ne de topun dışarıdan çevrildiğine yanalım. Bunlar doğru olsa bile çok mu farklı olacaktı?
Bir takım, oyun alanının her yerinde, topun oynandığı bölgede - kaçar gibi - boşluk yaratabilir mi? Alt yapıdan çocukları toplasanız, onlar bu kadar alan ve zaman bırakmazdı rakibe.
Ukrayna’nın nasıl oynadığı belli. İki büyük silahı var: Yarmolenko ve Konoplyanka... Ama bizim nasıl oynadığımızı ne biz biliyoruz, ne de bizimkiler. Sağda ve solda Şener ve İsmail’le onları durduracak tercihler yapmış Lucescu. Gelin görün ki bizim bekler maçın en verimsiz, en etkisiz adamları. Konoplyanka soldan tren gibi gidip geliyor, Şener seyirci... İsmail zaman zaman öne çıkıyor, bir bakıyoruz ki Yarmolenko oradaymış. Golleri böyle yiyoruz. Dahası o gollerde Emre ve Ozan Tufan’ın yarattığı büyük boşluklar da söz konusu. Ukrayna orada rahatça at oynatıyor. Bizim forvet hattımızda Hakan Çalhanoğlu, Tolga ve Cengiz Ünder var. Üçü de hayalet gibi. Böylece Cenk Tosun da işsiz santrfor kimliği sergiliyor.
Tıpkı 2016 Avrupa Şampiyonası’ndaki gibi... İkili mücadeleden kaçan, alan kapatmayı unutan bir takımımız var. Top rakipte iken hiçbir şey yapmıyorlar. Top ayaklarındayken pozisyon yaratamadan, şut üretemeden teslim oluyorlar..
Ukrayna ikinci yarıda topla biraz daha oynamamıza izin verdi. Ama yine de boşa gayret... Lucescu’nun yaptığı değişikliklere rağmen oyuna ortak olamadık. Sadece şunu kayıt düşelim. 76’da Cengiz Ünder’in ceza alanında Krivtsov tarafından kolundan çekilerek pozisyonunu kaybetmesi, hem kırmızı kartlık, hem de penaltılık bir pozisyondu. Ayrıca dün tek santrfor, çift topla (!) oynama becerisini (!) de göstermiş olduk. Aynı anda iki oyuncumuz iki topla taç atışı yaptık. O kadar olur yani! Dünkü maçta büyük balığı - doğal olarak- Ukrayna yakaladı. İzlanda’nın yenilmesiyle ikinci sıraya yükseldiler.
Ne kaçırdığımızın farkındasınız, değil mi!