Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hemen söylemeliyim: Bu maçın en şanslı adamı Mircea Lucscu.
Cezalı. Soyunma odalarına giremez. Basın toplantısına katılamaz, konuşamaz...
Dolayısıyla sorulacak sorulara da yanıt veremez...
Çok soru var sorulacak...
En önemlisi de şu: Maça başlayan onbiri kim belirledi? Kendisi mi, yoksa Tayfur Havutçu mu?
Ömer Toprak’ı kulübede oturtup, Mehmet Topal’ı “zoraki” stoper oynatmanın kıymet-i harbiyesi ne?
Daha da önemlisi... Cengiz Ünder’le Serdar Aziz’i tribüne gönderip önemli bir kanat alternatifini ortadan kaldırma kararını alan kim? Lucescu mu, Tayfur Havutçu mu? Yoksa ağır abilerin görüşü mü alındı bu konuda?
Fısıltıyla yapılan bir açıklama var. Cengiz’in antrenman performansını pek beğenmemişler.
Peki Arda Turan’ın antrenman performansı çok iyi de, maç performansını nasıl ölçtünüz?
Başka sorular da var tabii... Örneğin, hep top taşıyarak, hep hücum etkinliklerinde görünen Kaan Ayhan’la Caner Erkin aynı zamanda bek olduklarını unutuyorlar mı? Yoksa böyle bir görevi kabul etmiyorlar mı? Gudmundsson’la Bjarnason’un gollerinde ikisinin de hatası var. Bu arada çift santrforla oynayan İzlanda’nın ilk iki golünü sağ-sol kanat oyuncularının, üçüncü golü de savunmacı Kari Arnason’un attığını hatırlatalım.

Haberin Devamı

Orta sahamızda iki önemli usta var... Nuri Şahin, Emre Belözoğlu... Kardeşlerimiz kusura bakmasın “al ha - ver ha” pas alıp vermekten başka bir iş yapamadılar. Cenk’in sağ kanattaki çabalarına eyvallah... Oğuzhan savunmaya gidip top almaktan, hücumda pas/asist yapmaya, adam geçip pozisyon hazırlamaya fırsat bulamadı.
Sahi, bir de Ardamız vardı, değil mi? Topu ezdi, yuvarladı, keçeye dönüştürdü. Bir adam geçemedi. Aldığı topların çoğunu kaptırdı, yoruldu ve çıktı.
Lucescu en azından Emre Mor, Ozan Tufan ve Yunus Mallı ile başlayıp, çözümleyici olarak ağır abilere başvurabilirdi. O zaman anlardık hanyayı - Konya’yı... Ya da Eskişehir’i!
Güzel bir statta, güzel bir seyirci önünde çirkin bir oyun ve kötü bir sonuçla macerayı bitirdik.
Hep mucize, mucize... Hakikatin de bu işte bir payı olmalı!