Türk futbolunda başarısızlık, hayal kırıklığı, ekonomik sorunlar ve ilkesizlik giderek çözülmez bir “Gordion Düğümü” oluşturuyor. Efsaneye göre Frigler, kahinlerin sözüne uyarak şehre kağnıyla giren ilk adamı, Gordios’u, kral ilan ederler. Gordios da kızılcık dallarından ördüğü bağlarla arabasını tapınağa bağlar ve düğümü çözecek kişinin Asya’ya hakim olacağını söyler.
O kör düğümü çözmeye uğraşanlar, günlerce, aylarca enerji ve akıl tüketirler. Beceremezler. Tarihte “Büyük İskender” olarak anılan Makedonya Kralı da düğümün büyüsüne kapılır. Şehre girer ve uzun süre uğraştıktan sonra öfke ile kılıcını çekip kızılcık dallarından oluşan düğümü dağıtır.
Gerçekten Asya’nın hakimi olur İskender… Bugün bile adıyla anılan onlarca şehir vardır. Bir çok devleti tarihten silmiş, kendi imparatorluğunu kurmuştur. Kitaplarda çok büyük bir askeri deha olduğu da anlatılır. Ancak o da lanetlenmiş kabul edilir, 33 yaşında ölür. Kaba kuvvetin işe yaramadığına örnek gösterilir.
Elbette dersimiz tarih değil. Gordion Ankara’dır. Ankara, Cumhuriyetimizin bütün sorunlara çare bulunan kalesidir. O yüzden hepimiz biliriz o şarkıyı : “ Ankara, Ankara, Güzel Ankara…Seni Görmek İster Her Düşen Dara”
Geçen hafta Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından sonra yayınlanan bildiri üzerine yazıyorum… Liderliği, deneyimi, sabırlı, akıllı ve çözüm odaklı çalışmalarıyla hem iş aleminde hem de spor dünyasında haklı bir statü kazanan yeni TKBV Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun Gordion düğümünü çözebileceğine inanıyorum. Burada TFF ile TKBV arasında bir güç çatışmasından söz edemeyiz. Yayınladıkları son bildiri (veya mektup) kendilerince haklı talepleri içeriyor olabilir. Muhatapları da TFF Başkanı Nihat Özdemir.. Taleplerin başında, kulüplerin en önemli gelir kaynağı naklen yayın haklarında kaybolan alacakları var.. Yayıncı kuruluş oluşan kur farklarından en az etkilenecek kadar anlayış görmüş. Ama yeterli aboneye ulaşamamaktan, mücbir sebeplerden dem vurarak ödemelerini geciktiriyor. Geçinmeye de hiç gönlü yok. Sorun her geçen gün düğümleniyor. Sonrasında MHK ve diğer kurullarla ilgili istekleri, 8+6 kuralının bir yıl ertelenmesi gibi tartışılacak konular var.
İskender Gordion Düğümü’nü öfke ve kılıçla (kaba kuvvetle) çözmüştü. Günümüzde daha başka yollar var. Akıl ve işbirliği, ortak anlayışla çözüm arayışları… Gerekirse en radikal kararları alarak, yükünü ve cefasını paylaşarak ayakta durabilmek.
Nihat Özdemir’le Ahmet Ağaoğlu ortak çözümleri bulabilir. Çatışma ile değil, işbirliğiyle. Ültimatomla değil, akıl yollarıyla. Kavga stratejisiyle değil, çözüm ortaklığıyla Gordion düğümünü çözebilirler. Nihat Özdemir’le Ahmet Ağaoğlu ortak çözümleri bulabilir. Çatışma ile değil, işbirliğiyle. Ültimatomla değil, akıl yollarıyla. Kavga stratejisiyle değil, çözüm ortaklığıyla Gordion düğümünü çözebilirler. Gordion Ankara’dır… 28 Temmuz’da Ankara’daki TFF kongresi çözümün ilk adımı için bir karar fırsatıdır. İyi paslaşın sevgili başkanlar… Topu iyi kullanın. En akıllı asisti yapın, en isabetli şutu atın!
Yunanistan “Show” yaptı
Galatasaray kafilesinin, Yunanistan girişinde karşı karşıya kaldığı kötü muamele, saygısızlık ve küstahlık karşısında Olimpiyakos takımıyla maçtan vazgeçerek İstanbul’a dönmesi, komşu kavgasında yeni bir gerginlik örneği oluşturuyor.
Washington Büyükelçisi emekli diplomat Namık Tan’ın değerlendirmelerini aldım:
“-Öncelikle bu meselenin, Akdeniz duygusallığına sahip iki ülke arasında zaten mevcut olan tarihi ve fakat anlamsız rekabetten ve de her iki ülkedeki iç siyasete yönelik hesaplardan ayrı düşünülmesinin mümkün olmadığını görmemiz gerekir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mitçotakis - Dendias ikilisinin, şu sıralarda arkalarında gözüken Avrupa Birliği desteğini konsolide etme, ayrıca son olarak kapatılan ırkçı ve aşırı sağcı Altın Şafak oylarını yanlarına çekme gayreti içinde olduklarını görmek mümkün. Bu da rahat bir çoğunluğa sahip olmayan iktidar partisini her alanda ve özellikle Türkiye konusunda aşırılıkla malül milliyetçi politikalar izlemeye sevk ediyor.”… “Galatasaray takımının maruz kaldığı muameleyi bu mülahazaları göz önünde bulundurarak ve soğukkanlılıkla değerlendirmek gerektiği düşüncesindeyim.”
Sayın Büyükelçimiz diplomatik ayrıntıları da yazmış.. Yukarıdaki analiz olayı doğru anlamamıza yardımcı olacaktır, sanırım.
Galatasaray’lı yöneticiler, Teknik Direktör Fatih Terim ve yardımcılarıyla kafiledeki futbolcularımıza “geçmiş olsun” diyoruz. Yunanistan “show” yapmak için bir fırsat kullandı. Kazandı mı? Hiç sanmıyorum, küçüldü.
Üç derste adam olmak
NOVAK DJOKOVİC 25 yaşındaki İtalyan rakibi Matteo Berrettini karşısındaki sabırlı, akıllı ve usta oyunu hepimizde heyecan yarattı. İlk seti 7-4 genç rakibine veren Sırp raket, sonrasında 6-4, 6-4,6-3’lük setlerle kariyerinin 20. Grand Slam’ın kazandı. Kendi adıma maçı bilgece yorumlarıyla anlatan TRT spikeri Cüneyt Kıran’a teşekkür ederim. Bu maç, tekrar yayınlanırsa sadece müsabaka izlemediğimizi, aynı zamanda fizik, mental ve ruhsal sınavların da nasıl kazanıldığını öğrenebiliriz. Kupa töreninde kaybeden Matteo ile Novak’ın birbirlerini saygıyla kutlaması çok güzeldi. Nadal ve Federer’le Grand Slam sayısını (20) eşitleyen Djokovic, şimdi onların erişemediği bir unvanı kovalıyor : 23 Temmuz - 2 Ağustos tarihlerinde Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya için korta çıkacak. Sonrasında Amerika Açık var : 30 Ağustos - 13 Eylül. Orada da şampiyon olursa, “Golden Grand Slam” kazanan ilk erkek tenisçi olarak tarihe geçecek.
ROBERTO MANCİNİ 2018 Dünya Kupası elemelerinde İspanya’nın ardından ikinci sırayı alarak gruptan çıkan, Play Off’ta İveç’le eşleşip kaybeden 4 Dünya Kupası sahibi İtalya’ya kazanma ve meydan okuma onurunu yeniden iade etti. Kadrosuyla bütünleşerek her futbolcusuna hak ettiği değeri veren, onlara güvenen adam, Wembley’de de kazanarak hak ettiği Avrupa Şampiyonluğu’na ulaştı. Onun öyküsünü de dikkatle okumak gerek.
GARETH SOUTHGATE Her türlü eleştiriye, beklenmedik hatalarına rağmen kendisi ve oyuncuları İngiltere halkından saygı görüyor. Bu da en az şampiyonluk kupası kadar değerli!
Gökhan Gönül’e
Yüzüne bakan, hep mutsuz olduğunu sanırdı. Gerçek bir sporcunun ölesiye yorgunluğu, özverisi ve başarısı, yüzüne ancak böyle bir hizmet kaygısıyla yansırdı. Giydiği her formayı emek terleriyle ıslattı… Dün de gözlerimizi yaşarttı. Devam et… Yolun açık olsun Gökhan Gönül.