Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gel de Platini’yi hayırla (!) anma!.. Avrupa futbolunda saltanatı bitti ama yaptığı “çomaklama”nın son örneğini Wembley’de izledik.
Avrupa Şampiyonası Euro 2020’yi çoklu ev sahipliği ile değişik bir formata oturttu. Yol yorgunluklarıyla dolu 11 kente yayılmış “göçebe” bir turnuva izledik. Yarı finaller ve final de tam “On her majesty service” (Kraliçe’nin hizmetinde) bir düzenleme ile Wembley’e taşınmıştı. Eh, hakem atamalarında da gereken yapıldı, gördük yani…
Böylece İngilizler, Avrupa Şampiyonası’nın 61. yıl dönümünde ilk kez finale çıktılar.. Finalin ikinci dakikasında da Luke Shaw’la Kupa’ya uzandılar… Ama İtalyanlar bu erken uzanışa razı olmadılar… İkinci yarıya fırtına gibi başlayıp 67’de Bonucci ile eşitliği sağladılar.
Bu finale nasıl gelindiğini bir gün çok daha ayrıntılı anlatırız elbet. (Unutmayın biz de adaydık 2020’ye).
Şimdi futbol diplomasisinin sırlarını, dedikodularını, kapalı kapılar ardında konuşulanları bir yana bırakıp sahadaki görünür gerçeğe bakalım.
Evet, İngiltere, Avrupa Şampiyonası finallerinin en hızlı golünü attı dün… İkinci dakikada. İnanılmaz bir baskın hareketiyle. Dışarıdaki ayak oyunlarını bırakıp içerideki football’a (ayak oyununa) baktığımızda, Gareth Southgate’in oyuncuları inanılmaz bir çabuklukla kendi yarı alanlarından çıktılar. Takımın harika kaptanı Harry Kane, orta alana merkeze gelmişti. Topu sağdan koşan Trippier’e aktardı. O da indi köşeye doğru. Oradan uzun bir orta yaptı. Soldan kopup gelen Luke Shaw’ın soluyla golü attılar. İngilizlerin iki oyuncusu sağ kanattaki Tripier ortalıyor, sol kanattan arka direğe koşan Shaw’a golü attırıyor. Takımın santrforu da, daha sonra da çokça tekrarladığı gibi, oyun kurucu. Bu gol alkışlanır.
İtalya yenik duruma düşünce hemen reaksiyon gösterdi. Topu inat ve ısrarla, İngiltere kalesine taşıdılar.. Ceza alanına giremediler ama İngilizleri 10 kişiyle kapanmaya zorladılar, korkuttular.
İkinci yarıda daha çok adamla, daha hızlı ve baskılı oynayan bir İtalya izlemeye başladık. 67’de Veratti’nin şutu direkten dönerken kale ağzındaki Bonucci, beraberlik golünü atıverdi. Mancini’nin coşkusuna tanık olduk. Gareth Southgate sakindi. Savunmada üçlüden dörtlüye dönüp geriye düşmemek için önlem alırken İtalyanlar da baskılı oyunla uzatmaya kadar riskten uzak kaldılar.
Uzatma devrelerinde faul sayısı tavana vurdu. Oyun itiş - kakışa döndü. İki takım da topu rakip kalelere taşıdılar ama kalabalık savunmalardan sıyrılıp gol atamadılar.
Seri penaltı atışları, futbolun en dramatik öykülerini yazdırıyor tarihe. Dün de öyle oldu.
İngilizler üç, İtalyanlar iki kaçırdı ve Adalılar 61 yıldır bekledikleri Avrupa Şampiyonluğuna yine hasret kaldılar.
İtalya mı? Onlar da özlüyordu… Rakiplerinden daha tecrübeli, kazanmaya daha alışıktılar. Hak ederek kazandılar. Futbol evden (!) kaçtı. Şampiyonluk, Çizme’ye gitti.
Mancini eski dost sayılır... Bize de kutlamak düşer.
Congratulazioni (tebrikler) Sinyor!