Türkiye Futbol Federasyonu’nun görev ve yetkilerini “zorluk derecesine göre” sıraya koysak, kendi adıma tek sözcükle “hakem”i en başa yazardım.
Spor gazeteciliğindeki gözlemlerim, analizlerim ve anılarım, maalesef beni bu noktaya getirdi.
Uzatmadan son tuhaf uygulamaya bakalım:
Bu ülkenin en iyi faal hakemi Fırat Aydınus, 11 Şubat 2022’de İzmir’de oynanan Altay-Rizespor maçını yönetti.
İki takımın da çok aradıkları golü bir türlü atamadığı maçta Aydınus VAR çağrısıyla bir Rizespor atağını inceleyip penaltı olmadığına hükmetti.
Pozisyon sırasında, konuk takım oyuncularının “penaltı” itirazlarına karşı, oyunu devam ettirmişti Aydınus. VAR çağrısında da kararını değiştirmedi.
O cuma akşamı maç İzmir’de oynanırken Riva’daki VAR merkezinde Aydınus’a görüntüyü inceleme çağrısı yapan VAR hakemi Volkan Bayarslan’dı.
Şimdi dikkat: Fırat Aydınus o Cuma akşamından beri hiçbir maçta görev almadı.
VAR’da görevli Volkan Bayarslan ise 26.haftada Beşiktaş-Altay maçını yönetti, geçen hafta da Alanyaspor Konyaspor karşılaşmasında düdük çaldı.
Bu tablodan kabaca çıkan mesaj şudur: Altay maçında Rizespor lehine penaltı çağrısı yapan Volkan Bayarslan peş peşe görevle ödüllendirilirken, o çağrıya rağmen kararını değiştirmeyip oyunu devam ettiren Fırat Aydınus adeta cezalandırılmaktadır.
MHK Başkanı Dr.Ferhat Gündoğdu, hakem görevlendirilmelerini “etap” olarak adlandırıyor. Yakın geçmişteki bir konuşmamızda atamalara ve görevlendirmelere çok duyarlı ve dengeli yaklaştığını bildirmişti. Ancak Aydınus özelinde etap değerlendirmesindeki yaklaşımı anlaşılamıyor. Gündoğdu, başarılı bir bilim insanı… Asker kökenli bir spor yöneticisi…
Fırat Aydınus’un “vermediği” penaltı kararı TV futbol yorumlarında hakem hocaları tarafından “doğru” olarak yorumlandı.
Bu olay, Ali Palabıyık’ın 16 haftalık “aforoz” dönemini anımsatan yeni bir “devam” senaryosu mu?
Rastlantıyı dile getirenler, ”İkisinde de taraflardan biri Rizespor” diyorlar, “Rizespor maçlarında hoşa gitmeyen kararlar veren hakemler cezaya muhatap oluyor. Yine aynı takımın bir başka maçında kırmızı kart göstermeyen hakeme de adeta lütufta bulunularak görev devamlılığı sağlanıyor.”
Bu durumda, Galatasaray maçında Rizespor aleyhine iki penaltı kararı veren Ümit Öztürk’le ilgili “etap” değerlendirmesi de merak ediliyor.
Kariyerlerini FİFA kokartıyla sonlandırıp “hakem hocalığı” ya da “hakem yorumculuğu” yapanlar, MHK’de son üç yılda başkan değişikliklerinin yozlaşmaya yol açtığını, VAR uygulamasındaki çelişkilerle oyuna dair “insani” durumun kaybolduğunu, hakem eğitimcisi Holandalı Uilenberg’in ise her hafta birbirine zıt yorumlarla artık kafa karıştırdığını öne sürüyorlar.
Elbette Uilenberg Rizeli değil. Biz de kafa karıştırmayalım. Rizespor’a karşı “negatif” ya da “pozitif” hükmümüz de yok… Tabii, herkes “nötr” olmalı!
Sinopspor titretti!
Sinop’u hiç görmedim. Ama Sinopluların samimiyetini, sakin ve renkli kent kültürünü seviyorum. Bana bu duyguları Sinoplu dostlarım kazandırdı. Yıllardır Sinop Günleri’ne katılırım, Hamur Aşı (cevizli mantı) harikadır. Sabahattin Ali’nin “Aldırma Gönül” dizelerini Kerem Güney’in bestesiyle dinler, hüzünlenirim. Geçen hafta iletişimci dostum Adil Yıldız, bana bir de “futbol” yüzünü gösterdi Sinop’un. İstanbul’da 400 bin Sinoplu var. En yoğun yerleşimleri
Küçükçekmece’de. Belediye’nin de desteklediği kulüpleri İstanbul Sinopspor, BAL’da 7.Bölge,3.Grup lideri… Hedefleri ligi şampiyonlukla tamamlayıp play - off’lardan sonra Üçüncü Lig’e yükselmek… Sonuç: Bütün kulüplere aynı nesafede duran bir futbolsever olarak beni de Sinopsporlu yaptılar.
Pazar günü Bağcılar Stadı’ndaki Gölcükspor maçına gittim. Soğuk havada titreyerek maç izledim, heyecanlandım. Maçı 2-1 Sinopspor kazandı.
İki golü atan Abdülkadir Oruçoğlu, başarılı kaleci Sezai Yüksel ve 19 yaşındaki sağ bek Emre Yuçak’ı çok beğendim. İki takım da hızlı oynadılar, centilmence mücadele ettiler.
Sinopspor Başkanı Rafet Orhan, Karagümrük’ün Süper Lig yolculuğunda 3. Lig başarısını imzalamış olan Teknik Direktör Hüseyin Aydoğan ve futbolcularla çok güzel bir gün geçirdim. Sinoplu dostlara teşekkür ederim. Kutlarım…
Artık ben de bu maceranın tanığıyım.
İNSANLAR YAŞADIKÇA...
Alexander EPUREANU - Başakşehir’in Moldovalı stoperi. İstanbul’da 250. maçına çıktı… Başarısızdı, maalesef mutlu olamadı. Alkışlanmadı ama, saygı ve takdir gördü.
Atiba HUTCHINSON - Beşiktaş’ın 39 yaşındaki Kanadalı emektarı, herkese örnek olacak kariyeriyle Katar’daki Dünya Kupası’na hazırlanıyor Amacı gelecek yıl da devam etmek ve Vodafone’da 10. yılı kutlamak. Alkışlarımız hazır be usta!