İkisi de anlamlı… İkisi de insanlığa armağan edilmiş vicdan eserleri.
Pablo Picasso’nun “Guernica”sı ile Trabzonspor taraftar grubu Vira’nın Basel maçında gerçekleştirdiği o unutulmaz koreografi… Bence ikisi de çok kıymetli… O koreografiyi elbette Guernica’nın eşsizliği ile kıyaslamayacağım. Picasso, savaşın ne kadar büyük bir felaket olduğunu anlatıyor bize… Vira taraftar grubu da barışın ve masumiyetin renklerini sunuyor.
Guernica’yı yapan Picasso sadece siyah ve gri tonları kullanıp savaş ve katliama karşı tüm renkleri dışarıda tutmuştu. Vira taraftar grubu ise tüm renkleri kucaklıyor onlara el uzatıyor. Uzatılmış elleri tutup çözülmez sevgi bağları oluşturuyor.
Trabzonspor Basel maçının, tam da bu nedenle doksan dakikalık bir oyun olmanın ötesinde spor kültürümüzde de devrim sayılacak bir yanı var: Tüm futbolseverler, birleşin! Renklerinizle tribünleri çiçeklendirin. Çağrıya içtenlikle uyan 30 binden fazla seyirci kulüp ayrımı olmaksızın sporun kardeşliğini örnekledi. Depremde kaybettiğimiz canlara saygı sundu, yaralılara enerji verdi. Stattaki herkesin hem giriş hem de anı bileti alarak oluşturduğu 7,5 milyon liralık değeri hiç bekletmeden deprem bölgesine gönderdi.
O koreografide acıyı paylaşıp yardımlaşan Türk insanı ile onlarca ülkenin arama-kurtarma-çadır ve hastane kurma ekiplerinin emeği sembolize edilmişti. Şiddetli soğuğa dayanamayıp ölen Meksika ekibinin köpeği emektar Proteo’nun da saygı tablosunda yeri vardı.
Başkan Ahmet Ağaoğlu ile yazışarak o eserin kahramanlarını öğrendim. Vira Taraftar Derneği Başkanı Ahmet Hamzaçebi 36 yaşında, grafiker. Grubun üyelerinden biri de Trabzonlu kızımız İç Mimar Merve Sevim… Yine de kolektif bir çaba ile ilham perilerine ulaşan 100’e yakın grup üyesinin katkısı var esere. Merve Sevim, sulu boya ile bir taslak yapmış. Sonradan çizime Proteo da eklenmiş. Yardıma koşan bazı ulusların bayrakları sembolik olarak kasklara işlenmiş. Merve’den orijinali alan grup içindeki “becerikli” eller kare büyütme sistemi diyebileceğimiz yöntemle çok meşakkatli işi zor koşullar altında tamamlamışlar. Merve Sevim alçakgönüllü bir ses tonuyla “ Bundan önceki koreografilerde de emeğim var. Çok yaratıcı düşünen abiler ve kardeşler arasında bana da çizmek kalıyor” diyor.
Hayatın bana öğrettiği bir şey var: Spor sanat ve bilim tam anlamıyla sacayağıdır. Uygarlık onun üzerinde gelişir. Sporla sanatın buluşmasını gördük, çok güzeldi. Bilim mi? O zaten unutulduğu an, cezalandırıyor biliyorsunuz.
Acıyı sorma, onları yorma!
6 Şubat sabahında yaşadığımız Kahramanmaraş-Hatay merkezli 11 ildeki deprem en sevdiklerimizi aldı götürdü. Aileler bölündü, anneler-babalar-çocuklar ayrıldı.
Şimdi ders çıkarıp yaraları sarma, gelecekte yaşanacak benzer felaketlerin bedelini minimuma indirme zamanı. İki haftada onlarca uzmanı dinledim. Özellikle sosyologlar, psikologlar ve psikiyatrlar çok önemli uyarılarda bulundular. Örneğin o bölgede yakınlarını kaybedenlere, felaketi yaşayanlara tanıklıklarını acılarını anlattırmayın. Sormayın. Prof.Acar Baltaş’ın dediği gibi: ”Onlar anlatırsa sakin ve essiz dinleyin. Sadece paylaşın!” Aksi halde sorduğunuz her soruda acının ateşini harlatıp yeniden yüreklerini kavuracaksınız. Onlar dertlenirse nasıl olsa anlatacaklar size.
Hurmanın en acılı haftası
Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma dostumuz, hayatının en acılı günlerini yaşıyor. Geçen hafta vefat eden babası Ziya Hurma’yı toprağa vereli 5 gün olmuştu ki dün de annesi Şükriye Hurma’yı ebediyete uğurladı. Peş peşe yaşadığı bu acıları için kendisine baş sağlığı ve sabır, anne ve babasına rahmet diliyorum.
Tolunay Hocam
Ümit ve Genç Milli Takımlar Teknik Direktörü Tolunay Kafkas görevi bıraktı. A Milli Takım’a 17 futbolcu yetiştiren uluslararası turnuvalarda her yaş kategorisindeki başarılarla madalyalar kazanan Kafkas Hoca, kalbi kırılarak evine dönüyor: “Bir konuyu görüşmek üzere telefonla aradığım Hamit Altıntop (Hocam ben de seni arayacaktım. Başkanımız artık sizinle çalışmak istemiyor) dedi. Bu kadar mı olur yani! Ben bir el sıkışmayı vedayı ve helalleşmeyi hak etmiyor muyum?”
Peki tazminatını aldı mı? “Milli görevin tazminatı olmaz” diyor Tolunay Hoca. Onun en çok üzüldüğü konu ”Genç futbolcuların baba gibi sevdiği teknik ekibin en tecrübeli hocası Güngör Şahinkaya’nın da görevi bırakmak zorunda kalması”… Tolunay Kafkas’a teşekkür borçluyuz.
Yerine gelecek antrenör kimdir ne yapacak merak bile etmiyorum. Teknik eğitimin ve sistemin başındaki yanlış örnek süredursun merak edilecek ne kaldı ki!
ONUR BULUT
Beşiktaş’la Kayserispor arasında milli futbolcunun transferi ile yaşanan anlaşmazlık sürüyor. Sadece şunu söylerim: Fırsat avcılığının futbolda yeri olmamalı!