Emre Belözoğlu sosyal medyadan sarı-lacivertli formayla sesleniyor: Yuvama döndüm!
Seslenen adam 38 yaşında. Eylül’de 39’a girecek. Bu yaşta futbol oynamak o kadar kolay değil. Her zaman özel çalışmalar yapmak, kalp akciğer kapasitesini en yüksek düzeyde tutmak, fiziksel, zihinsel ve ruhsal bakımdan güçlü olmak gerek. Emre Belözoğlu, Başakşehir performansıyla takım arkadaşlarından pek de geride kalmadığını gösterdi. Dahası, Başakşehir, Emre Belözoğlu ile daha çok top kazanan ve kullanan bir takıma dönüştü. Bazıları, yaşı ve düşen temposuyla oyunu ağırlaştırdığını öne sürse de Belözoğlu, sahada topla her buluşmasında oyuna pozitif katkılar sağladı.
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’den iki kez ayrıldı. Hatırlayalım, ilki 2012-13 sezonunda Aykut Kocaman’la düştüğü anlaşmazlık sonucu Atletico Madrid’e gitmesiydi. Oradan, aynı sezon içinde geri döndü. İkinci ayrılığı (2015-16) ise tam anlamıyla bir travmaydı. Dönemin başkanı Aziz Yıldırım’ın oğlu ya da gözdesi olarak bilinen Kaptan, yeni sezonda düşünülmediğini internetten öğrendi. Sportif Direktör Terraneo ile görüşmesinde de hayal kırıklığı yaşadı: “ Yönetim seni istemiyor.”
Bu travmanın Emre Belözoğlu’nda yıkıma yol açması, tükenişe neden olması beklenebilirdi. Öyle olmadı. Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ile dönemin teknik direktörü Abdullah Avcı, birlikte sahiplendiler, desteklediler. Takımda ona ihtiyaç olduğunu gösterdiler. Aklı, tecrübesi, heyecanı ve futbol bilgisiyle beklenenlerin tümünü başarıyla karşıladı. Travmayı çabuk atlattı. Kendini yeniledi. Rakip oyuncular ve hakemlerle ilişkilerini çatışmadan uzlaşmaya dönüştürdü. Medyada daha olumlu, dingin ve saygın bir yer edinmeye çalıştı. Salt bu nedenle sadece genç futbolculara değil, tüm gençlere örnek başarı öyküsü sundu.
Aziz Yıldırım’ın Ali Koç’la yarıştığı son kongreden önce “Futbolu bıraksaydı, Emre Belözoğlu’nu yönetime almak isterdim” dediğini hatırlıyoruz.
Emre Belözoğlu Fenerbahçe’ye sadece kramponuyla değil, kravatıyla da hizmet edebileceğini herkese gösterdi. Dünkü anlaşma kulübe mal olmuş kişiliğiyle hak ettiği bir ödüldür.
Emre Belözoğlu’nun Fenerbahçe’ye dönüşü, geçen yıl faul yapmayı bile beceremeyen (!), oynadığı kötü futbolu değiştiremeyen, geriye düştüğünde teslim olup susan takıma, özlenen ruhun iadesidir. Fenerbahçe kavgacı, oyunbozan, geçimsiz ve edepsiz bir takım olmayacaktır ama, Emre ile isyan etmeyi bilecektir. Sus pus teslimiyetine düşmeden, reaksiyon gösterecektir. Dileyenler, Emre Belözoğlu’nun yılda kaç maç oynayacağını tartışadursun, kendi adıma tüm sezon boyunca çok değerli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Kamplarda, yolculuklarda, takım içi sosyal ilişkilerde, antrenmanlarda ve maçlarda bu katkının ne kadar önemli ve değerli olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Belözoğlu, futbolu bıraktıktan sonrası için de kendini hazırlıyordu. Katıldığı kursa ve seminerleri biliyorum. İnter, New Castle, Atletico Madrid deneyimleri, orada kazandığı dostluklar ve uluslararası ilişkilerde tanınan biri olması, en az iki yabancı dil bilmesi gelecek adına iyi bir şans göstergesidir. Fenerbahçe’nin futbolunda sportif direktör, menacer ya da herhangi bir unvanla görev alması kimseyi şaşırtmamalıdır.
Özeti: Belözoğlu’nun Fenerbahçe’ye dönüşü iyi bir projedir. Desteklenmesi gerekir.
Non stop TRT Spor!
21 yaş altı Avrupa Futbol Şampiyonası... Kadınlar Dünya Futbol Şampiyonası... Copa Libertadores... Hepsi de birbirinden güzel, eğlendiren, merak ettiren maçlar. Hepsi de TRT ekranlarında.. TRT Spor bu maçları hem canlı olarak yayınladı, hem de izleyicilerine çok değerli bilgiler sundu. İç-içe geçmiş bu organizasyonların her biri yaz sezonunda tek başına yayıncıyı kurtarmaya yeter. TRT üçü bir arada gerçekleştirdiği yayınlarla bu işi tam notla gerçekleştirdi. Takdir edilmesi gerekir.
Öte yandan TRT Spor’da Deniz Satar’la birlikte sunduğumuz Spor Sabahı, tatile girdi, biliyorsunuz. Kendi adıma biraz dinleniyorum. Ama bizim Deniz öyle değil. Program biter bitmez Amerika’ya uçtu. 6 haftalık bir sertifika programına katıldı. Amacı kendisini geliştirmek. Yeni sunumlar, yeni konular ve yeni tekniklerle bakalım neler getirecek bize?
TRT Spor Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin başta olmak üzere tüm dostlarımı kutlar, yönetmen, kameraman,editör, sesçi-ışıkçı arkadaşlarımıza da teşekkür ederim.
“Boştayım Abi!”
Bugünlerde bazı futbolculara “Nasılsın?” diye hatır sorsanız, alacağınız yanıt “Boştayım Abi” olacak. Hürriyet’in haberine göre Skrtel, Neustadter. Volkan Demirel, Selçuk İnan, Sinan Gümüş, Olcay Şahan, Gökhan Töre, Mustafa Pektemek’in de aralarında olduğu 30’a yakın oyuncu, sözleşme süreleri dolduğu için açıkta. Yeni sözleşme önerilmeyen, serbest kalmış oyuncuların ne yapacağı merakla bekleniyor. Selçuk İnan (G.Saray) ve Volkan Demirel (Fenerbahçe) ayrı bir dramın kahramanları. Boştakilere henüz bir teklif yok. Bakalım kim kalacak, kim nereye gidecek? Bekliyoruz, göreceğiz.
Bravo Bedir Başkan
Kayserispor Başkanı Erol Bedir, kulübün son kongresinde bir önerge vererek tüzüğün 38. maddesinin değiştirilmesini istedi. Değişen ve yenilenen madde özetle şöyle: Yönetim Kurulu, kredi sözleşmesi, borç yapılandırması anlaşmaları yapabilir. Ancak Lisanslama Talimatı ile Finansal Fair Play ilkelerine, güncel sapma kriterlerine uymak zorundadır. Dernek Yönetim Kurulu bu kriterlerin üstünde gerçekleştireceği borçlanmadan ve bu borcun ödenmesinden ŞAHSEN sorumludur.
Buyrun, bir daha okuyun. Artık yüreğiniz yetiyorsa, yeni borçlar yüklenin.