Cenk Tosun, Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ne takdim ettiği bir yıldız golcü... Ama gelin görün ki artık ne çalımları, ne şutları, ne de kafa vuruşlarıyla Beşiktaş’a beklenen katkıyı sağlayamıyor.
Sadece Cenk değil... Babel, Talisca ve Negredo da öyle. İspanyol’un penaltıdan attığı gole bakmayın. Akan oyunun içinde beklenen etkinliği yok.
Beşiktaş’ın yedinci beraberliği alarak tatile çıkacağını hesaplarken gördük ki ev sahibi Sivasspor ilk kornerini, Cyriac da takımının galibiyet golünü atıyor.
Altıncı dakikada Kone uzaktan vuruyor. Fabri önüne düşürüyor topu... Rybalka yetişip Pepe’den de önce vurarak takımını öne geçiriyor.
Gol galerisinden çıkıp oyunun akışına baktığımızda Beşiktaş’ın topa sahip olmada (yüzde 70-yüzde 30)’luk bir oranla Sivasspor’u adeta ezdiğini, kornerlerde 13/1 seri atışlarla Sivasspor üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ama gerçek sadece istatistiklerle oluşmuyor.
Sivasspor, oyunun akışına, istatistiklere, her şeye inat maçı kazanıyor.
Peki Beşiktaş neden yenildi?
Bence takım oyununu doğru ve çabuk oynarken, o çabukluğun ve baskının karşılığını alamadığı için... Evet, Beşiktaş takım oyununda çok kaliteli bir ekip. Ama o kalitenin üstüne bireysel katkıları da eklemek gerekmez mi?
Beşiktaş’ta eksik olan bu. Beşiktaş ceza alanında yeterli şutu atamıyor. Baskın pozisyonlarla savunmanın dengesini bozup skoru kolaylaştıramıyor.
Cenk, Negredo, Talisca, Babel ceza alanı içinde hiç de etkili değil. Öte yandan maç boyunca en etkin Beşiktaşlı olarak topla buluşan Quaresma, ezbere ortalar yapıyor. Arka direkte kimse yok. Beşiktaş’ın santrforları (önce Negredo, sonra Cenk) rakip stoperlerin (Medjani, Mattias) kucağında çaresiz. Babel buluştuğu her topta fazladan bir çalım, fazladan bir pas uğruna gol şansını sürekli törpülüyor.
Medel - Atiba ikilisi beklenen etkiyi sağlayamıyor. Beşiktaş oyunun merkezinde Sivas kalesinden dönen topları yeniden hücuma sokuyor, anladık!. Peki yaratıcı katkı? Yok. Hele Atiba, oyunu çabuk oynayacağına topa basıp faul kazanma derdine düşüyor.
Şenol Hoca, seri puan kayıplarını bir türlü engelleyemiyor. Bunun temel nedeni hücumdaki etkisizlik, yetersizlik. Beşiktaş çok basıyor, çok hırpalıyor ama oyundan kopan savunmasıyla da ağır bedeller ödüyor. Hocanın yaptığı değişiklikler de garip. Negredo - Cenk değişikliği (Dk.46) erken, Atiba - Oğuzhan (Oğuzhan Dk.69) bence geç müdahalelerdi. Yine gecikmiş bir değişiklik... Quaresma- Lens (Dk.79) Portekizli yine asabiyetle terk ediyor sahayı... Aslında klişe oyununa bakıp daha önce Lens’i sürebilirdi sahaya.
Anlaşılır şeyler değil bunlar.
Sivasspor maçı yine de bilek hakkıyla kazandı. Onca baskının altında ezilmediler... Çok az fırsat yakalayıp çok iyi değerlendirdiler. Kaleci Tolgahan da olağanüstü bir maç çıkardı. Rybalka, Kone, Medjani ve Ziya Erdal da maçı maç yapan oyunculardı.
Dünkü sonuçla Beşiktaş’ın şampiyonluk şansını kaybettiğini söyleyebiliriz.
Dokuz köyden kovulabilirim ama, söylemek zorundayım. Bu kadar çoklu rekabette böylesine puan kaybını hiçbir takım kaldıramaz!