Dolmabahçe'de kaza
Futbolumuzda beklenmeyen kazalar sıkça görülmeye başlandı. Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın peş peşe kazalarla çeyrek final maçlarından evlerine boynu bükük dönmelerinden sonra dün de Beşiktaş benzer kazalardan payını daha ikinci dakika dolmadan aldı..
Galatasaray’ın kazandığı ilk kornerde kale ağzında oluşan kalabalık, gol için beklenen kaosu yaratmaya yetti. Beşiktaş’ın yeni transferi Al Musrati, telaşlı bir kafa vuruşuyla topu kendi kalesine atıverdi.
Elbette şok yaratan bir sonuç. Ancak Beşiktaş, bu şoku profesyonel bir olgunluk ve sükunetle atlatabilmeliydi. Hayır, yapamadılar. Takımda Rashica dışında hemen hepsi edilgen bir oyun oynadılar. Kendi hamleleri ve kendi oyun anlayışları yerine Galatasaray’ın yarattığı pozisyonlar ve sergilediği oyuna karşı yetersiz tepkilerle ayakta kalmaya çalıştılar. Oyunun başından sonuna kadar arkadaşlarından ayrı bir anlayışla emeğini, hızını ve klasını gösteren oyuncu Rashica oldu. Sağ kanattan en az 5 gol pozisyonu oluşturdu. Ne Semih, ne de Cenk Tosun Rashica’nın kale ağzına attığı sert ortalara fırlayıp ayak ya da kafa koyabildiler. Kazanılan kornerler de harcandı.
Galatasaray’a bakarsak… Avrupa Ligi play-off turu ve Türkiye Kupası’nda üst üste iki yenilgiyle dışarıda kalan Okan Buruk’un takımı, ideale en yakın kadrosuyla maça ağırlığını koydu. Üçüncü yenilgi olasılığına kapıları kapattılar. Daha çok şut attılar, korner kullandılar. Topun sahibi de onlardı. Ama çok mu gösteri yaptılar? Hayır!
Fernando Santos’tan bu maça özel bir taktik bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. Beşiktaşlı futbolcular ikinci yarıda Ghezzal ve sonradan girenlerin de katkısıyla sonucu değiştirmek için çok mücadele ettiler ama, istedikleri golü atamadan maçı bitirdiler.