Konya’da unutulmaz bir maça tanık olduk. Beşiktaş önce kazaya uğradı, ağır hasar gördü… Daha birinci dakika dolarken yaşadığı kaza, maçın uzatma dakikalarının da sonuna kadar başına dert oldu Beşiktaş’ın… Sonrasında destan sayılmasa da unutulmaz bir öykünün kahramanlığını sergiledi Beşiktaş.
Sadece 3 puanı kurtarmadı. Yenik başladığı maçı kazanıp haftayı hasarsız atlatırken sıra takımı olmaktan kurtuldu. Zirveden uzaklaşmadı. Tam da “Weghorst sonrası”nda korkulan kriz sürecine girdiği konuşulurken inanılmaz bir mücadele ile hem de her türlü riski göze alarak büyüklüğünü, inadını ve ısrarını ortaya koydu Şenol Hoca’nın takımı.
Yine de sıkı durun… Bu maçta kazanılan üç puanın ötesinde mucize gibi güzel bir sonuç daha var…
Josef kurtuldu. Josef de Souza, 4 Eylül 2022’deki olaylı maçta saha içindeki saldırgan seyirciye engel olup arkadaşlarını ve hakemleri olası bir yaralanmadan kurtarmasına rağmen kurallar gereği- gördüğü kırmızı karttan sonra girdiği depresyondan… Duygu durum bozukluğu ve psikolojik çöküntüden kurtuldu!
O nedenle bu şifa bulma kurtulmuş olma hali alkışlanır. Hatırlayın, o kötü olayın sonrasında sezon sonunda ülkemizi terk etme kararı almıştı de Souza… Haksızlığa uğradığına iyi niyetinin cezalandırıldığına inanıyordu. Umudunu ve heyecanını kaybetmişti. Bu insani durum elbette üzücüydü. Zoraki oynadığı maçlardan birine de dün Konya’da çıktı, arkadaşlarıyla birlikte yenik başladıkları oyunu attığı golle kazandılar.
İşte günün güzel haberi bu: Josef ruhunun tutsak olduğu oyundan taburcu oldu. Geçmiş olsun, ayağına sağlık Josef…
***
Daha birinci dakika dolarken Rosier’in geri pasını karşılayan kaleci Mert, akıl almaz bir kazaya yol açtı. Ayağını yerden kesmeden basitçe topa dokunup arkadaşına atacağına üstten fiyakalı bir teknikle yuvarlamak istedi… Ama kaçıverdi top… Dönüp yetişemedi ve kendi kalesine attığı golle takımını geri düşürdü Mert. Dramatik bir çelişki var burada: Süper Lig’in ayaklarını en iyi kullanan kalecilerinden biriydi Mert… Kendi ayağının kurbanı oldu!
***
Şenol Güneş’in “pirincin taşını ayıklama” hamlelerini izledik. Üçlü başlayan savunmayı Rosier ve Masuaku’yu geri çekerek, ortada Tayyip ve Welinton’la dörtlüye dönüştürdü Hoca. Saiss’i de orta alanda savunmanın dalgakıranı olarak öne çıkarırken, Gedson Fernandes’i de daha etkin hücum görevine tayin etti. Hamleler doğruydu ama Weghorst’suz oynayan takım saldırıyor golü atamıyordu. Cenk Tosun, kornere giden topa yetişemedi. Redmond ve Josef’in gayretleri de sonuç vermiyordu. Evet, Beşiktaş 41/59‘la topun sahibiydi. Hücum ediyor ama arada Konyaspor’un geçişten yararlandığı ataklarda da Mert sayesinde baskıyı zor atlatıyordu. En az 6 kurtarış yaptı Mert. Ayakta kalmasını bildi.
56’da Redmond-Nkoudou, Welinton-Tayfur hamlelerini yaptı Güneş. Saiss’i yeniden savunmaya çekti. Nkoudou’nun girişiyle takım sağdan daha etkin ve derin hücum fırsatları buldu. Cenk Tosun’la beraberliği buldular. Ancak stresi giderek artan maç, iki takıma da gol için geçit vermiyordu. 90+5’te, artık son dakika oynanırken, Gedson’un kazandığı top Nkoudou’nun yaptığı orta Tayfur’un kalabalık içinde Josef’e attığı akıllı pas, giden maçı Beşiktaş’a getirdi. Beşiktaş çok iyi oynamadı ama, çok doğru hamlelerle maçı kazanmayı bildi.
Bu maç, zirveyi de etkileyecektir, kuşkusuz… Yukarıda hava daha da ısınacaktır, Bekleyin artık… Beşiktaş’ın yangındaki payı da büyük olacaktır.