Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çarşamba ve Perşembe geceleri, bizim yok saydığımız, hiç de bakmak istemediğimiz aynayı getirdi santraya... UEFA aynasında gerçeklerimizin nasıl yüzümüze vurulduğunu gördük. O aynaya sırtımızı dönemedik. Gerçeklerle baş başa kaldık.
Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi grup maçlarından sadece 1” puan çıkarabildik. O tek puanın da başarı olduğunu tekrarlayarak birbirimizi teselli ediyoruz. Oyalıyoruz, oyalanıyoruz. Sonunda hep birlikte utanıyoruz.
Rekabeti kavga stratejisiyle savaşa dönüştürmek utanç vericidir. Kulüplerimiz bunu yaptı. Başkanlarımız ve antrenörlerimiz yangın çıkardı. Şimdi ateşin bacayı sardığı alevlerin sadece komşunun evini yaktığı söyleniyor. Oysa mahalle bütünüyle ateş altında.
İhmallerle, saygısızlıklarla, akıl tutulmaları ve karşılıklı yalanlarla oluşturduğumuz masal sektörü çökmüş durumda. UEFA’daki çöküşümüz sadece tek darbeyle, bir gecelik sarsıntıyla geçiştirilemeyecek kadar tehlikeli bir süreci işaretliyor. Bir gecede, üç maçta toplam 9 gol yedik. Dört maçtan sadece tek puan çıkardık. Hayır, kimse bunu “talihsizlikle” açıklamaya kalkmasın. Bu kötü gidişin nedenleri var . Geriye bakıp hangi yanlışlarla buraya geldiğimizi, kül olmanın sınırında olduğumuzu yeniden düşünelim.
Örneğin, transfer döneminin lig başlamadan önce bitmesini sağlayalım. Hiç değilse hazırlık döneminde daha derli toplu çalışma olanağı yaratalım. Birbirini tanımayan oyuncularla Avrupa yolculuğuna çıkmayalım.
Kurallara uymasını, faullerde bedel ödemesini, ödülü ve cezayı öğrenelim. Lig ikincisinin ŞL elemelerini aşamadığı hallerde katılım payındaki artışa ellerimizi ovuşturup sinsi gülüşlerle kutlama yapmaktan vazgeçelim.
Anlamsız beyanlarla ortamı davul gibi gerip sosyal medyadan rant devşirmeye kalkan uyanık yöneticileri övmeyelim.
Bu yanlışlar sürerse, peşimizdekiler öne çıkacak. Avrupa temsilcilerimizin sayısı azalacak. Avrupa’daki yolculuğumuz kısalacak. Yeniden 70’li yıllara döneceğiz. Milyarlık borçlarla oluşturduğumuz batakta boğulacağız.
Oyuna ve birbirimize saygı duyalım. Dayanışmanın rekabetten çok daha anlamlı olduğunu görelim. İdrar yarışını terk edelim.
Akıllanalım artık... Delirmeyelim, delirtmeyelim!