Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hakem havuzumuz yetersiz... Cüneyt Çakır’la rekabete girişecek üst düzey hakem varlığımız da farklı nedenlerle elimizden kayıp gidiyor. O yüzden Cüneyt Çakır, hemen her derbi maçında eleştirilere rağmen en güvenilir aday konumunda.
Süper Lig’in hafta sonundaki “kördüğüm” maçı Galatasaray - Beşiktaş derbisi de MHK’nın masasında. Bu maç için de en uygun hakem Cüneyt Çakır.
Üç hakem öne çıkıyor: Cüneyt Çakır... Fırat Aydınus... Bülent Yıldırım...
MHK’nın kulağı UEFA’da... Şampiyonlar Ligi’nde 2015 Juventus - Barcelona (1-3) finalini yöneten Çakır’a yeniden bir final maçının verilmesi UEFA ilkeleri uyarınca- beklenmiyor. Ancak yarı final rövanş maçlarından biri (7/8 Mayıs) verildiği takdirde derbinin ince tartısı devreye girecek. Çakır’ın Salı günü (7 Mayıs) oynanacak yarı finalde görevlendirilmesi durumunda; iki gün önceki (5 Mayıs Pazar) Galatasaray- Beşiktaş karşılaşmasında düdük çalması mümkün değil. Ancak 8 Mayıs Çarşamba oynanacak yarı final maçını alırsa, derbi için yol açılabilecek.
Diş macunu gibi tüketmekte olduğumuz Çakır’ı rahat bırakıp alternatiflere bakalım: Fırat Aydınus, bu ülkenin en iyi hakemi. Ancak sarsıntılı bir kariyeri var. Yardımcısıyla küfürlü bir tartışma nedeniyle ceza aldı. Sonradan görev aldığı maçta gerçek formundan uzak kaldığı gözlendi. Bir de ilk yarıda oynanan (Galatasaray- Fenerbahçe/2-2) maçının kötü anıları… Henüz unutulmadı.
Elde var Bülent Yıldırım. Hemen her derbinin kabul edilebilir hakemi. Zaman zaman tartışılan kararlarına rağmen takımlar ona güveniyor.
Ali Palabıyık , Halil Umut Meler ve Ümit Öztürk son maçlarında formsuz göründü. Mete Kalkavan Galatasaray’ın Konya deplasmanında düdük çalarak derbi listesinden kopmuş oldu. Son haftaların en formda hakemi ise Suat Aslanboğa.
Bağlayalım... Pazar derbisinin hakemi at yarışı gibi şöyle tahmin edilebilir:
Favori: Cüneyt Çakır, Plase: Bülent Yıldırım, Sürpriz: Suat Aslanboğa.
Yazın bir kenara... Belki ters köşe oluruz, belki de tutturabiliriz.
Neyse, neyse... İçi dolu, yüksek tempolu, bolca gollü güzel bir derbi olsun da... Bu yazıdaki kadar hakem konuşmayalım, tartışmayalım.

Haberin Devamı

Kaçma Ersun Hoca, kaçma!

Haberin Devamı

Cumartesi günü oynanan Fenerbahçe -Trabzonspor maçından sonra Ersun Yanal’ın anlaşmalar gereği basın toplantısına katılması gerekiyordu. O da öyle yaptı. Soru almayacağı bildirildi. Muhabir arkadaşlar salonu terk etti. Kısa bir açıklama yaptı. Kameralara konuşmuş oldu ve çekti gitti.
Kusura bakmasın. Bunun adı kaçmaktır, saygısızlıktır. Söyleyecek sözünün, kendisinin ve takımının durumunu ifade edecek halinin kalmaması demektir. Kimbilir belki de tükenmektir.
“ - Ersun Hoca, Galatasaray’la ilgili sözlerinin Başkan tarafından onaylanmamasına tepki olarak sustu!”
Buyrun, bu da durumdan polemik çıkartmaya çalışanların yorumu.
Ersun Yanal, vaadettiğinden kötü futbol oynatıyor, kötü sonuçlar alıyor. Fenerbahçe maç kazanmayı unuttu. Bazı futbolcularla ilgili tercihleri tartışılıyor. Arkadaşlarımız milyonlarca taraftar ve tüm futbolseverlerin kafasındaki soruları soramadılar. Görevlerini yapamadılar. Saygısızlık sadece onlara değil, milyonlara.
Olmadı. Özür dile ve konuş Ersun Hoca!
(Not: F.Bahçe yöneticisi Metin Sipahoğlu’nun muhabir arkadaşlarla dün akşam için iletişim sorunlarını çözmek üzere bir toplantı düzenlediğini öğrendim. Umarım olumlu sonuçlar verir.)

Haberin Devamı

Dersimiz kimya

Kimya-yı fiziki (Fiziksel kimya), Kimya-yı gayr-ı uzvi (İnorganik kimya), Kimya-yi uzvi (Organik kimya). Kimya-yı saadet (Ruhun maddiyattan ayrılarak maneviyata geçmesi/ Gazzali’nin eseri).
Bunları Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lugat’ından aldım (Sayfa 520).
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde de bilinenin yanı sıra “Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey” anlamına geliyor kimya sözcüğü.
Cuma akşamı Başakşehir - Göztepe (0-2) maçından sonra basın toplantısında demarke.com’un genç muhabiri Oğuzhan kardeşimiz, “Alınan sonuçlar Başakşehir’in kimyasını etkiledi mi? “ diye sordu. Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, beklenmedik biçimde gerildi. Genç Oğuzhan’a ”sen” diye hitap etmeye başladı. Ardından kimya sözcüğünün yanlış olduğunu dile getirdi. O soruyu niçin sorduğunu bildiğini de “atarlanarak” dile getirdi. Hocanın başka bir kulübün kimyasıyla ilgili kendi adına dayandırılan yorumlara içerlediğini biliyoruz. Ama soruda bir kasıt yoktu. Oğuzhan masumdu.
Kırıcı. Açıklayıcı değil, tepkisel bir tavır. Abdullah Avcı’ya yakışmadı. Neyse, şu sıkıntılı günler bitsin, gönül almasını da bilir hocamız. Geçmiş olsun.

JOSEF SURAL

Utanç verici, kahreden bir ölüm bu. Çek futbolcu ülkemizin misafiriydi. Alanyaspor takımının parçasıydı. İki çocuklu bir ailenin babasıydı.
Ölümün can kapımızı ne zaman çalacağını bilmiyoruz. Ama Sural’ın ölümü bizi utandırdı. Antalya - Alanya gibi turistik bir yörede iki sürücülü VIP minibüsün direksiyon başında uyku nedeniyle devrilmesi, her ülkede çok seyrek olabilen... ama bizde çok sık rastlanan bir kaza. Kızmayın, utanıyorum… Toprağın bol olsun Josef Sural. Başta ailesi, hepimizin başı sağ olsun.

Fatih Hoca ne dedi?

Konyaspor maçından sonra Hakem Mete Kalkavan ve yardımcılarıyla konuşan Fatih Terim’in fotoğrafı haber oldu. Meslektaşlarımız kısa yoldan “Fatih Terim tepki gösterdi” biçiminde gördüler olayı. Merak ettim, araştırdım. Fatih Hoca daha önceki Fenerbahçe ve Ankaragücü maçlarında Kalkavan’ın gerekli sarı kartları göstermediğini söylemiş. Başka bilgi yok. Ama algı, çok farklı!.