Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yarım asrı geride bıraktığım spor gazeteciliğinde lejyoner sporcularımızın sayısı pek azdı. Metin Oktay’ın Palermo’daki macerası kısa sürmüş, Can Bartu ise Fiorentina’da başlayan lejyon kariyerini çeşitli kulüplerde dolaşarak 7 yıllık bir birikime dönüştürmüştü... Bülent Eken ve Bülent Esel ağabeylerin yine İtalya’daki lejyon maceralarını fazla bilmiyorum. Ama Türkiye’nin modern futbolu tartışabilen az sayıdaki ustaları olduğuna da tanıklık ederim.
Elbette İtalya dışında oynayan temsilcilerimiz de var... Onlar da Almanya’dan Fransa’ya, Avusturya’dan Belçika’ya birçok ülkede top koşturdular. Hepsi de zamanın ruhuna göre bizim kahramanlarımızdı.
Arda Turan’ın Galatasaray’dan Atletico Madrid’e geçmesi, orada bir şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi finali gören kadroda yer alması bizim için masal gibi bir şeydi. Sonra Barcelona transferi. 43 milyon euroluk bonservis ücretiyle rekor kırıp sıçrama yapması gurur vericiydi. İki maçta üçleme yapmasına rağmen teknik direktör Walverde’nin gözünden düşüp 20 kişilik antrenman kadrosunun da dışında bırakılması elbette hepimiz için hayal kırıklığı oldu. Bu kırılmada Arda’nın Türkiye’de yarattığı ve yaşadığı olayların ne kadar etkisi oldu, bilmiyoruz.

Gurur duyuyoruz
Gelelim Cenk Tosun’a... Ülke tarihinin en yüksek bonservis ücretiyle Avrupa’ya giden oyuncusu. Arda’nın 12 milyon euroluk rekorunu ikiye katlayarak Premier Lig’e koştu Cenk Tosun. Bravo... Alkışlıyoruz ve gurur duyuyoruz.
Beşiktaş’ta Şampiyonlar Ligi oyuncusuydu. İki sezondur attığı goller, hücum oyuncusu olarak kat ettiği mesafeyi ve gelişimini gözler önüne serdi. Şimdi Everton’da. Everton bugüne kadar Şampiyonlar Ligi’nde oynayamamış bir orta sıra kulübü. 2004-2005 sezonunda Villarreal ile ön eleme yapıp elenmişler. Beşiktaş’ın sözleşmeye ek maddelerle Kupalar’a katılma başarısının karşılığı olarak 500’er bin euro koyması anlamlı. Başkan Orman, böyle bir başarı halinde Cenk’in kalitesini öne sürerek kulübüne çıkacak payı da hesap etmiş. İyi etmiş.
Manchester City, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Tottenham Hotspurs ve Arsenal. Bu tablodaki ilk üç takım şampiyonluğu adeta kendi aralarında bir turnuvaya çevirmişler. Liverpool ve Tottenham da yarışta gibi görünüyor ama, en çok Şampiyonlar Ligi’ne kapağı atmayı hedefliyorlar. Arsenal ise bu ligin hedefsiz takımı gibi. Wenger’in elinde sürekli olarak kaybeden taraf oluyorlar.

Gollerini atar
Liverpool’un öteki takımı Everton, İngiltere’nin en köklü kulüplerinden biri. Övündükleri, gurur duydukları bir kahramanları var: Dixi Dean... 1920’li yılların sonunda başlayan kariyeri eşine az rastlanır bir başarıyla tarihe geçmiş. Bir sezonda 60 golle tüm zamanların golcüsü olmuş. O yıl ayrıca 3 de Kupa golü var. Dahası 1 takvim yılı içinde 85 gol atan ilk futbolcudur. Gerd Müller, Ronaldo ve Messi’ye özel sayfalar ayırıp program yapanlar bunu unutuyor.
Dixi Dean, 1 Mart 1980’de Goodison Park’taki Liverpool maçını öfke ve ıstırapla izleyip 2-1’lik sonuçla şoka uğradı. Geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. (Aynı gün Karakartal dergisinin sahibi Mustafa Kızıltan abimiz de Necdet’in Adanaspor’a attığı golün sevinciyle yaşama veda etmişti.)
Her neyse... Sözü yine Cenk’e bağlayalım. Everton tüm kuşaklar boyu bir Dixi Dean aramış, bulamamıştır. Bulunması da mucizedir. Cenk Tosun iyi bir golcü kimliği sergiler ve orta sıranın iddiasız takımı Everton’da tıpkı Lukaku gibi bir sıçrama yaparsa fiyatını da gururumuzu da katlar. Şampiyonlar Ligi’ne dönüş yapar. Bir masal kahramanı olarak çocukların rüyalarında gollerini atar.
Haydi Cenk... Oradan da kanat aç. Hep daha yükseğe... Gücün ve iradenle.

Haberin Devamı

GÖKÇEK’in tesisleri ne oldu?
TSYD’nin Antalya seminerinde Ankaralı arkadaşlar anlattı, şaşırdım... Müstafi Belediye Başkanı, birkaç yıl önce Saray ilçesinin sınırlarına yakın bir yerde 32 antrenör ve sporcu villası, onlarca futbol ve basketbol sahası, koşu pisti ve salonlardan oluşan dev bir spor kompleksini, bir anda sporla ilgili olmayan bir devlet kurumuna vermiş.
Kamuya açık olmayan bu kurum böyle dev spor tesisini ne yapar? Anlayabilmiş değilim. Şimdi Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak’ın olaya bakmasını bekliyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı o spor tesislerini geri alabilir, Gökçek’in hizmeti de hayırla yadedilir.

Haberin Devamı

Şenol Hoca’nın sesi
Cenk Tosun’un Everton’a satışından sonra Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki mücadeleleri için kadro takviyesi isteyen, santrfor boşluğunu doldurmaya gayret eden Teknik Direktör Şenol Güneş, birikmiş maaş alacakları olan futbolculara ödeme yapılmasını istemiş öncelikle.
Zamanında yapılmış, doğru ve temiz bir uyarı bu. Haydi yönetim... Pamuk eller cebe!

Haberin Devamı

Yerli ve Milli sporcular
Ahmet Hakan, güzel bir yazıyla yerli ve milli değerlerimizi yücelten sanatçılarımızı sıralamış. Eline sağlık. Hayatın her alanında adı her şeyi ile “biz” olan kahramanlarımız var. Haydi, ben de üç sporcuyla katkıda bulunayım: Süleyman SEBA, Lefter KÜÇÜKANDONYADİS, Metin OKTAY... Bu listeye sizler de katkıda bulunabilirsiniz.