Ne zamandır “beşlikler”i özlüyordu Beşiktaş. Dün adeta döktürdü ve beşledi. Futbolda bazı oyuncular var, takımlarının kimliğini belirliyorlar. Beşiktaş için Burak Yılmaz böyle bir oyuncu… Adem Ljajic de öyle.. Atiba, Elneny, Gökhan’ı da katalım.
Denizlispor kendi sahasında, Beşiktaş da deplasmanda aynı özelliği taşıyorlar. İlk golü atıp öne geçtikleri maçı kaybetmiyorlar. Demek ki daha santrada keskin bir mücadele başlıyor. Ama o da ne? Düğün mü, dernek mi, bayram kutlaması mı, bilemiyoruz. Havai fişekler peş peşe patlıyor… Pat,pat, pat!.. Pat…Pat… Gürültü futbolu etkiliyor. .Pat pat’lar da katılıyor santra vuruşuna… Dikkat dağıtan, adeta dürter gibi rahatsız eden bir durum bu. Gürültü virüsü diyelim… İki hoca da futbolcular da şikayetçi… Oyuna konsantre olamıyorlar. Kalkavan durduruyor. Kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle normale dönüyoruz.
Oyuna bakınca… Beşiktaş topun sahibi. Yenildikleri Antalyaspor maçındaki gibi seri pas trafiği ile rakibe üstünlük kuruyorlar. Denizlispor da “horozlanarak” karşı koyuyor Beşiktaş’a. Tempo o kadar yüksek değil… Yavaş oynanıyor maç. İki taraf da fırsat kolluyor. Derken soldan Adem Ljajic’in havadan topu, Ruiz’in kafa vuruşu, kaleci Tolgahan’dan dönen top ve orada bitiveren Burak… Tam da “büyük golcü” fırsatçılığı. Çabuk, kararlı ve becerikli. Beşiktaş öne geçiyor. Kaleci Ersin adına alkışlanacak bir kurtarış var: Murawski’nin uzak şutunda topu ustalıkla çeliyor. Ersin’in kendine, Beşiktaşlıların da Ersin’e güvenini artırıcı bir kurtarış bu.
Denizlispor “horozlanıyor” demiştik ya… İkinci yarı başladığında daha keskin, daha hareketli başlıyorlar. Atiba’nın kaybettiği topu kapan Murawski, Estupinan’a gönderiyor pasını. O da ceza alanına girip golünü çakıyor. Antalya maçında nasıl yedilerse, öyle bir gol bu da… Beşiktaş savunması toplu halde Estupinan’ın arkasında kalıyor, yetişemiyor. Denizlispor’da Mustafa Yumlu yüzde yüz gol pozisyonuna girerken, Rodallega’nın rüzgarı dün esmiyor.
Beşiktaş yediği hatalı gole rağmen sarsılmıyor. Ljajic’in köşe vuruşunda Gökhan Gönül kafayla yeniden öne geçiriyor Beşiktaş’ı. Ardından harika bir N’Koudou golü geliyor. Burak Yılmaz’ın havadan indirdiği topu, yere değmeden muhteşem bir çapraz vuruşla ağlara takıyor. Seyir zevkini okşayan, takımını rahatlatan bir gol bu.
Bravo Fransız’a. Sonra yeniden bir Burak Yılmaz asisti ve Ljajic’in tribüşon gibi helezonik vuruşuyla dördüncü gol. Ardından Diaby’nin beşincisi.. Sergen Hoca, takımını zevkle ve sükunetle yönetiyor. Yaptığı değişikliklerle oyuna girenler de gösteriye katılıyor. Maçın kralı kim? İki asist ve 1 golle Burak. Ama Ljajic de az değildi hani.
UEFA Avrupa Ligi’ne katılabilmek için hep kazanması gerek Beşiktaş’ın. Pozisyonunu kaybederse, peşindeki Fenerbahçe öne geçebilir. O nedenle dünkü “Beş”, Beşiktaş’a yakıştı! Tebrikler Sergen Hoca. Şimdi hepinizi alkışlayalım.