TFF nihayet akıl ve vicdanla bağdaşan doğru bir karar almış. Futbol müsabaka talimatında yapılan değişiklikle Süper Lig ve l. Lig’in ikinci yarısından itibaren takımların sahaya en az 9 futbolcuyla çıkmasını, aksi halde hükmen yenik sayılacaklarını hükme bağlamış.
Pandemi nedeniyle dünya düzeni sarsılır, bozulur ve değişirken, futbolun etkilenmemesini beklemek hayalcilik olurdu.
Yapılması gereken, olabildiğince gerçekçi kararlar almak ve oyunun oynanmasını, topun yuvarlanmasını sağlamaktı.
TFF’nin ilk hazırlığı sahaya en az 14 futbolcuyla çıkmayan takımların hükmen yenik sayılmasıydı. Bu hazırlığa “Maç oynanmadan asla” diyerek karşı çıktım (Milliyet/18 Kasım). Kulüpler de itiraz ettiler. Maç başlamadan bir düdükle hükmen yenilgi kararını uygulamak, sporun ve futbolun ruhuna aykırıydı.
14 oyuncu alt sınırı kabaca “En az üç yedekle oyuna başlayabilirsin. Kulübede 1 ya da 2 oyuncun varsa, yetmez. Hükmen yenik sayılırsın” anlamına geliyordu ve acımasızdı.
En az dokuz oyuncuyla maça başlama kararı, öncelikle Futbol Oyun Kuralları’na da uygun bir değişiklik… TFF, IFAB’ın belirlediği sınırların içinde 9 kişiyle başlama kararı almış. Bir başka ülke federasyonu 10 sınırı koyabilir. Ama 7 kişiden az oyuncu kabul edilemez. Bizde olabildiğince “makul” ve ”normal” sayılar belirlenmiş. Böylece takımlar ligdeki hedeflerine, en az dokuz oyuncuyla koşabilecek, avcılık ve atıcılık deyimiyle öküzü vurup başarıya ulaşabilecek.
Covid 19 nedeniyle ortaya çıkan pozitif test sonuçlarını ya da hastalıkları dikkate alarak oyuncu kadrosu sınırı da 35’e çıkarılmış… Kulüplere esneklik kazandıran bir değişiklik. Kulüpler 20 yaş ve daha küçük profesyonel ve en az 6 ay tescilli amatör oyuncularını da sezon başındaki A takımı listelerinde yer almasa da oynatabilecek.
Ancak bu maddede farklı istekler olduğunu öğrendim. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, 35’e yükselme olanağı veren kadro sayısında yabancı oyunculara da kapı açılmasını önermiş. Böylece sezon başında A takım kadrosu dışında kalan Boyd gibi oyuncuların da oynatılması amaçlanmış. Süper Lig kulüpleri bu konuda görüş birliğine varamadıkları için yabancı oyuncular kapsam dışında bırakılmış.
En az dokuz oyuncu kararı, zamanın koşulları ve futbolun ruhuna uygun bir karardır.
Bu karar belki de yeni 20 yaş altında “sırasını” (!) bekleyen bazı oyunculara daha erken bir kariyer başlangıcı sağlayabilir. Galatasaray’ın 17 yaşındaki U19 Milli Takım kalecisi Kerem Yusuf Ersunar gibi yolun başındaki yeni profesyonellere rastlayabiliriz.
Finansal yaklaşıma bakarsak… Ocak’taki ikinci transfer döneminde SGK ve vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına dair belgenin kulüplerden istenmeyeceği kararı da alınmış. Her defasında devletin ve kamuoyunun desteği ve hoşgörüsüyle desteklenen kulüpler, yine bir babalıkla “affedilmiş” olacak, yeni futbolcularına rahatça lisans çıkaracak.
Pandemi nedeniyle alınan “ekonomik” önlemlere bakarsanız, bunun da yadırganacak bir tarafı yok. Futbol endüstrisi daha da fazlasını bekliyor ama… Ancak bu kadar!
Penaltıyı bıraksak…biraz da oyuna baksak
Beşiktaş Erzurumspor maçında hakem Halil Umut Meler’in verdiği penaltıya itiraz ediyor yorumcu dostlar… Beşiktaşlı Necip’in Ömer Şişmanoğlu’ndan aldığı darbe (ya da dokunuş) nedeniyle pozisyonun penaltıyla değerlendirilmesini yanlış buluyorlar.Beşiktaş Erzurumspor maçında hakem Halil Umut Meler’in verdiği penaltıya itiraz ediyor yorumcu dostlar… Beşiktaşlı Necip’in Ömer Şişmanoğlu’ndan aldığı darbe (ya da dokunuş) nedeniyle pozisyonun penaltıyla değerlendirilmesini yanlış buluyorlar.En az yorumcular kadar kariyer sahibi FİFA kokartlı eski hakemlerimizden biriyle konuştum, ”Ömer Şişmanoğlu uzak mesafeden kayarak hızla Necip’e yaklaştı. Necip, rakibinin hareketinden etkilendi, topa istediği gibi vuramadı. Kontrolsuz temasla kendi kontrolunu da kaybetti. Penaltı kararı doğru” dedi.Oyunda asıl görülmesi gereken şu: Necip Uysal “vekaleten” sağ bek oynuyor. Hata yapma endişesini aşmış, akan oyunda hücuma katılmış, ceza alanına girmiş ve takımına penaltı kazandırmış. İlk gole kapı açmış. Penaltıyı yapan Ömer de santrfor aslında… Savunmaya yardım için çaba sarf ediyor. Oyuncuların iyi niyetini takdir etmek yerine, hayır.. Ver gazı Meler’e !.
Özkan Sümer 11’e 9’u denerdi
Trabzonspor’un sembolü Özkan Sümer dostumdu… Galatasaray’ı çalıştırdığı günlerde, bir yenilgi sonrası ortadan kayboldu. Yöneticilerle birlikte gün boyu hocayı aradık.. İzine rastlayamadık. Gece telefon etti: “Canım sıkıldı. Çok hata yaptık, yürüdüm. Üşümek istedim” dedi. O uzun yürüyüşlerde kendini acımasızca eleştirir, sonra da hatalarını dostlarıyla paylaşırdı. Kendine ve mesleğine dürüst bir saygı ile bağlıydı. Bilimsel gelişmeleri izleyen, futboldaki yenilikleri araştıran, uygulayan ve tartışan bir teknik adamdı.Trabzonspor’un sembolü Özkan Sümer dostumdu… Galatasaray’ı çalıştırdığı günlerde, bir yenilgi sonrası ortadan kayboldu. Yöneticilerle birlikte gün boyu hocayı aradık.. İzine rastlayamadık. Gece telefon etti: “Canım sıkıldı. Çok hata yaptık, yürüdüm. Üşümek istedim” dedi. O uzun yürüyüşlerde kendini acımasızca eleştirir, sonra da hatalarını dostlarıyla paylaşırdı. Kendine ve mesleğine dürüst bir saygı ile bağlıydı. Bilimsel gelişmeleri izleyen, futboldaki yenilikleri araştıran, uygulayan ve tartışan bir teknik adamdı.Özkan Hoca şu dönemde antrenörlük yapsaydı, TFF’nin yeni kararına uygun, 11’e 9 oyun planlarıyla pandemik çift kaleler oynatırdı takımına.Bilgisiyle, nüktesiyle, dostluğu ve samimiyetiyle eşsiz bir büyüklüktü onunki... Futbolcu, antrenör, alt yapıdan, Trabzonspor, Galatasaray ve diğer kulüp takımlarından milli takıma çok değerli bir hoca, şampiyonluk ve kupalarla süslediği kariyerini Trabzonspor başkanlığıyla taçlandırmış futbol anıtıydı. O anıtın önünde saygı ile eğilirim.
Mehmet Sepil
Türkiye Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil, önceden açıkladığı biçimde yeni yılda görevi bir başka başkana devretmeye hazırlanıyor. Gelin görün ki henüz adında uzlaşılan bir başkan adayı ortaya çıkmadı. Öğrendiğim kadarıyla Sepil’de ısrar ederek göreve devamını isteyecekler. Kulüpler Birliği bir çok ortak sorunla uğraşıyor. En önemlisi de yayın gelirleri. beIN Sports, küresel sorunlar nedeniyle iki kez indirim sağladığı halde gereken paranın yarısını ancak ödeyebilmiş durumda. 700 milyon liradan söz ediyoruz.
Mehmet Sepil ve kulüp başkanları sinerji yaratmaya çalışıyorlar. Hem rekabet hem dayanışma… Kolay olmayacak ama, olmalı!