İzmir’de beton bloklar, kolonlar, demir, tuğla ve taş, yüreğimize çökmüş... Acılıyız. Canlarımız gitmiş. Çocuklarımızdan ayrılmışız. Kurtarılanlarla teselli bulmaya çalışıyoruz, yetmiyor. Deprem yaşama sevincimizi alıp götürüyor. Dünkü maçlarda sadece İstanbulspor’un Keçiörengücü’ne karşı ilk yarıyı siyah bantla oynadığını anlatıyor İzmirli dostumuz Bülent Buda. Peki ötekiler duyarsız mı? Hayır, bunu söylemek haksızlık olur. Saygı duruşlarıyla paylaşıyoruz acımızı. Geçmiş olsun.
Hayata dönersek...
Beşiktaş pandemi sürecinde ilk kez bir bölüm seyircisiyle buluşuyor. Localar ve tribünler maça ruh katıyor. İyi bir tablo. Beşiktaş ilk yarıda oyuna el koyuyor. Topa sahip olma oranı 77/23 (Maçın tamamında 68/32)... Sayıların ötesinde ilk yarının toplamda en az yarım saatini rakip yarı alanda, rakibin ceza alanı ve yakın çevresinde oynuyor siyah-beyazlılar...
Dikkatimi çeken konu: Beşiktaş, sanki sol yumruğuyla rakibini nakavt etmeye alışmış bir boksör gibi. Sol kanattan inanılmaz yoğunlukta hücum ediyor. Vida, N’Sakala, Atiba, Oğuzhan, Larin hem bireysel, hem de takımca çalışılmış bir gösteriyi sahneliyor sanki. Bu oyun biçimi Beşiktaş’a gol fırsatları, pozisyon zenginliği kazandırıyor. Ancak ilk yarının isabetli şut sayısı 1... Maç sonu 6’sı isabetli 16 şuta ulaşıyor Beşiktaş.,. Dikkatimi çeken konu: Beşiktaş, sanki sol yumruğuyla rakibini nakavt etmeye alışmış bir boksör gibi. Sol kanattan inanılmaz yoğunlukta hücum ediyor. Vida, N’Sakala, Atiba, Oğuzhan, Larin hem bireysel, hem de takımca çalışılmış bir gösteriyi sahneliyor sanki. Bu oyun biçimi Beşiktaş’a gol fırsatları, pozisyon zenginliği kazandırıyor. Ancak ilk yarının isabetli şut sayısı 1... Maç sonu 6’sı isabetli 16 şuta ulaşıyor Beşiktaş.,. Malatyaspor’un ilk yarıda şutu yok... Korneri yok. Sadece 6 faulü var. Bir de kaleci Abdulsamed’in kurtarışı... İlginç bir görüntü bu: Aboubakar, tek isabetli şutu atarken, kaleci Abdülsamed topu çeliyor, tutamıyor. Top iki bacağını arasından geçip kale çizgisine yaklaşırken... Geriye hamle yapıp tutuyor Abdulsamed... Aferin... 1 saniye daha geç kalsa golü yemiş olacaktı.
Beşiktaş’ın baskılı oyununda soldakiler iyi bastırıyor, ama sağdan da Rosier, Dorukhan, Atiba ve Ghezzal dikkatle izliyorlar oyunu. Top solda sıkıştığında, onlar sağda hazır. Beşiktaş kaybettiği topları da çok çabuk geri alıyor. Bu baskılı oyun Aboubakar ve Larin’in gayretlerine, kazanılan 4 kornere rağmen ilk yarıda sonuç getirmiyor.
Malatyaspor, beklediğinden fazla bastıran Beşiktaş karşısında adeta paralize olmuş gibiydi dün... Kaleci Abdulsamed, Zeki Yavru, Ahmed, Kubilay ve Tetteh’le kontralara çıktılar, ilk yarının son on beş dakikasında oyuna ortak göründüler ama fazlasına izin vermedi Beşiktaş.
Maçın Beşiktaş açısından ilginç bir portresi de Oğuzhan Özyakup. Hollanda’dan dönüşü sonrasında bir türlü istenen düzeye gelememişti. Ama dün iki kez top çaldı. Hücuma derinlik kazandırdı. İkinci yarıda başlattığı pozisyonla Ghezzal’ı buluşturup, onun da asistiyle Larin’in golüne katkıda bulundu. 70 dakika oyunda kalması umut verdi. Oğuzhan’ın da Sergen Hoca’nın elinde bir Ozan Tufan örneği sergilemesini bekliyoruz.
Larin’in attığı gol Yeni Malatyaspor’da yeni bir motivasyona yol açtı: Oyuna ortak olmaya çalıştılar. Daha dikey bir görüntü sergilediler. 1’i isabetli 6 şut attılar. Ancak bekledikleri golü bulamadılar.
Beşiktaş’ın baskısını, oyunu rakip yarı alana yığarak rakibini adeta boğmasını anlatırken, savunmayı da görmezden gelmemek gerek. Beşiktaş, Rosier ve N’Sakala ile bek sorununu çözümlemiş sayılır. Savunma göbeğinde Welinton ve Vida uyumlu oynadılar. Özellikle Welinton’un kazanılan topları güvenli biçimde oyuna sokması olumluydu. Rakip ataklarında Beşiktaş’ın daha dikkatli ve önleyici olduğunu da gördük. Yine de belirtmekte yarar var: Beşiktaş, onca baskıya rağmen golde beklediği üretkenliği sağlayabilmiş değil. Denizlispor’a üç attılar ama, Malatyaspor’a karşı ikiyi bulamadılar.
Ve günün olayı: İlk kez gol yemeden maçı bitirdiler. Tebrikler.