Dokuz dakikalık uzatmanın 5 dakikasını unutarak Gaziantep FK – Kasımpaşa maçını erken bitiren, 10 dakika sonra hatasını anladığında takımları çağırarak oyunu yeniden başlatıp süreyi tamamlayan FİFA kokartlı hakem Halis Özkahya, bildiğiniz gibi istifa etti.
Yaptığı hatanın bedelini çok ağır ödedi Özkahya. 41 yaşındaydı, kariyerini 7 yıl daha sürdürme şansı vardı. Profesyonel hakemlikten yılda 500 bin liraya yakın ücret alıyordu. Bu gelir kalemini de tek imzayla kesti attı.
Pazar günü, utanç verici hiçbir yanı olmayan bu masum hata için ağır bedel ödenmesine itiraz ettim. O düdüğün ötmesini, Halis Özkahya’nın geri dönmesini istedim.
İçimi sızlatan, ortamı karartan olay, futboldaki vicdan sorunuydu.
Halis Özkahya yalnız kalmış, unutulmuş, adeta yok sayılmıştı. Futbolda en çok kayıp veren hakem camiasının kurbanları arasına katılmıştı.
Özkahya’nın hakem arkadaşları, Avrupa kupalarında onun gibi maç yöneten meslektaşları, MHK, hakem hocaları, yorumcu dostlar sus-pus olmuşlardı. Onlardan birini aradım, akıntıya kürek çektiğimi söyledi.
Sadece Başkan Nihat Özdemir’in konuyla ilgilendiğini, TFF kurulları ile görüşeceğini öğrendim.
TFFHGD (Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği) Başkanı Abdurrahman Arıcı’dan geç saatte dönüş alabildim. Özkahya’nın görevine devam etmesi için gayret gösterdiğini bildirdi. Henüz konuşamamışlar. Aynı zamanda TFF Temsilciler Kurulu başkanlığı da yapan Arıcı bugün Başkan Nihat Özdemir’le görüşeceğini açıkladı.. Yakın çalışma arkadaşlarından birinin durumuyla ilgilenirken Özkahya’yı ihmal etmemeye özen gösterdiğini anlattı..
Bu olayda yaralandığım da oldu. Kurban hakemler arasındaki bir dostum sordu: “Abi bu yazıyı kendin mi yazdın, yoksa birisi senden rica mı etti?”
Serinkanlılıkla anlattım ki, rica ile, istekle, taleple yazı yazmam… Kimse de benden böyle bir şey istemedi, istemez.
Vicdan sahibi yorumcu dostlarım konuyu tartıştılar. Teşekkür borçluyum.
Bekliyorum…
Belki de güneş yeniden doğar. Öyle umuyorum.
Aman, konuşma Fatih Hocam
Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve yardımcıları, TFF ve hakemlerle ilgili konularda suskunlarını sürdürmeye. Sadece Fatih Terim’in konuşmasına karar vermişler. Biraz daha düşünseler iyi olur. Fatih Hoca cezasını tamamlamadı daha. Ağzını açarsa, kıyamet kopar… Bugüne kadar hep içinden geldiği gibi, yalansız-riyasız konuştu Fatih Hoca… Çektiği ceza yetmezmiş gibi, bu karar onu ateşe atmaktır. Galatasaray’a enerji, zaman ve puan kaybettirir. Sus hocam, sakın konuşma! Gözlerine bakar ne demek istediğini anlarız biz!
“Bilgi korkutucudur!”
Beşiktaş’ı Fenerbahçe derbisine hazırlayan U 19 Teknik Direktörü Önder Karaveli, iç ferahlatan mesajlar veriyor. “Bilgi çok korkutucu bir şeydir” diyor, “ Oysa ne kadar çok bilgi olursa, o kadar az hata yaparız!” Sonra içtenlikli bir açıklama :” Avrupa’daki başarılı teknik direktörlerle bizdekilerin farkı egolardır.” Fenerbahçe’nin Gaziantep’te iyi oynadığını, bazı hatalarla yenildiğini anlatıyor. Derbiye nasıl mı çıkacaklar? “Elbette kazanmak için!” Evde 12 yaşındaki oğluyla bile kazanmak için oynadığını anlatıyor.
Beşiktaş yönetimi, vekaleten üstlendiği görev için teknik ekibi istediği gibi oluşturmasını istemiş. U 19 ekibini tercih etmiş hoca.. Karaveli’nin ekibinde 4 kişi daha var. Yardımcısı Serdar Topraktepe ise onu bilen yaşı 40’ın üstündekileri heyecanlandıracak yaratıcı bir futbol fenomeni.
İşte en önemli açıklaması: “ Beşiktaş’ta gönülden çalışan bir insanım. Hangi görev verilirse yaparım. Şu anda U 19 teknik direktörüyüm. A takımının sorumluluğunu severek üstlendim. Yönetim isterse, yeni gelecek teknik direktörümüzle de yardımcı olarak çalışırım”
Önder Hoca, Bergkamp’ın hayatta sürekli gelişim için çaba gösterilmesi ile ilgili sözlerini anımsatıyor: “ Kadromuzdaki bütün oyuncuların, özellikle genç futbolcularımızın kendilerini geliştirmesi için elimden geleni yapacağım.”
O zaman haydi Güven Yalçın, Rıdvan, Ersin, Serdar… Hepiniz terleyin bakalım!