Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sade kahve gibi… Kokusu ve kıvamı güzel. Ama tatlı istiyorsanız, yok… Heyecanlı ve iki taraflı bir oyun izledik… Beşiktaş, Aboubakar’ın iki güzel golüyle kazandı. Fark yapması beklenirken, yediği penaltı golünden sonra korku ve telaşla maçı bitirdi. Önümüzdeki hafta Başakşehir maçında Sergen Hoca cezalı, kulübede olmayacak. Yine de isyan yok. Kavga yok… Feryat yok. Eh, bu da iyi bir şey.
Beşiktaş bilinen kalitesi ve gücüyle başladı... Gaziantep FK da aynı biçimde karşılık verme gayretindeydi. Temiz oyunda pozisyon tartışması, sert ve acımasız faul, itiş kakış ve öfke yoktu. Son haftaların çok tartışma yaratan dirsek dirseğe, kol-kola, hatta kol kafaya cinlikleri de yoktu. Dahası, penaltı vardı ama VAR bile yoktu…
Beşiktaş maçlarında alışık olmadığımız biçimde “karşılıklı”, “iki taraflı” bir oyun izledik. Ev sahibinin, sadece kendi sahasında değil, içeride dışarıda her yerde takım karakteri olan “set oyunuyla rakip yarı alana yerleşme” alışkanlığı bu maçta çok işlemedi. Gaziantep de top kaparak maç boyunca hücuma çıkmayı denedi. Topla oynama oranlarındaki dengesizliğe rağmen bulduğu fırsatlarla hem Beşiktaş ceza alanına indi, hem de şut şansı denedi, golü buldu, puanı bulamadı. Gaziantep FK’nın oyuna katılıp oynama isteği, Beşiktaş’ı set oyunundan “geçiş”e dönüştürdü. Hakçası, topu her kaybedişlerinde geri kazanmayı becerdiler. Hiç oyalanmadan karşı kaleye yüklendiler.
Böylesi bir oyunda Beşiktaş çok az şut attı, yeterince duran top kazanamadı. Akan oyunda da bireysel arızalar göründü. Larin, golleri atan Aboubakar, Ljajic, Rosier, topla çok buluşmasına rağmen Rıdvan, beklendiği kadar çabuk oynayamadılar. Her birinin, önceki maçlara göre durgunluğu vardı. Hadi Josef ve Atiba’ya çok dokunmayalım… Beşiktaş’ta makine gibi uyumla çalışanlar kaleci Ersin, Welinton-Vida ikilsiydi. Gaziantep FK’da Maxim var… Çok kaliteli bir oyuncu. Çok iyi işler yapmaya çalıştı ama dün beklediği fırsatları bulamadı.
Aboubakar’ın Ghezzal’ın asistiyle attığı ilk gol şık ve güzel. Ofsayta düşmeden kaleci Günay’ın üstünden havalandırarak kaldırdığı topu çabucak ikinci hamleyle ağlara gönderdi. Bir de 61’de sol kanatta topla buluşup nefis fulelerle ceza alanına girerek Atiba’ya çıkardığı top var. Kanadalı acele etti, yukardan auta gönderdi. Sonra yeniden sahne aldı Kamerunlu… Larin’in akıllı pasıyla buluştu, müthiş fulelerle iki stoperin arasında ceza alanına kadar girdi ve işi bitiren ikinci golünü atıverdi. Hayır bu golden sonra üst satırlarda yaptığım Aboubakar yorumunu değiştirmeyeceğim. Dünün golcüsü ve kahramanıydı, evet… Ama bu onun gerçek seviyesi miydi, hayır!
Maçın son on beş dakikası tam anlamıyla heyecan kasırgasına dönüştü. İki farka rağmen sinmeyen, pes etmeyen Gaziantepspor kenardan Sa Pinto’nun hamleleriyle oyuna ortak olma ısrarını sürdürdü. Ersin’in Dicko’ya yaptığı penaltı ve sonrasında da rakibinden yediği gol, tüm takımın kimyasını bozdu. Beraberlik korkusuyla Beşiktaş’ın topu karşı kaleye taşıdığını, Gökhan’ın mutlak golü kaçırdığını da gördük. Geçen hafta olduğu gibi… Kartal dün de bitiş düdüğüne sevindi.
SAYGI NOTU: Tatvan’daki helikopter kazasında 11 kişilik “kahramanlar” takımımız tümüyle şehit oldu. Rütbeli ve rütbesiz şehitlerimiz, bu topraklar için canlarını verdiler… Sevdiklerini bırakıp sonsuzluğa uçtular. Onları saygıyla, minnetle, sevgiyle selamlıyorum.