Süper Lig’in hemen bütün takımlarında farklı stoper öyküleri var. Kimisi güven veriyor, kimileri de takımlarının uğradığı kayıplarda acemilik, beceriksizlik ve oyun görüşünün yetersizliğiyle acı çekiyor… Beşiktaş’ın stoperi Serdar Saatçi onlardan biri. Geçen hafta Türkiye Kupası’nda Montero’nun üst üste hatalarıyla Kayserispor’a yenilip elendikleri maçtan sonra Vida’nın sakatlığı da sürerken Serdar Saatçi’ye fırsat doğdu. Başakşehir maçında Welinton’la savunmanın göbeğini paylaştılar. Maalesef ilk golde Trezeguet’ye attığı top (ve gol) çevre kontrolündan uzak, panik halinde bir savurmanın sonucuydu… Bunu bir kenara not edelim…
Beşiktaş şoku çabuk atlattı. Başakşehir’in golüne Can’ın asisti ve Güven’in golüyle yanıt verdi. Beşiktaş takım goller atılana kadar kendi yarı alanında Ersin ve “eksikli” savunmanın kendi aralarındaki yararsız, amaçsız paslarıyla sıkıcı, kaçak bir oyun oynadığını gördük. Oyunun yarım saatini harcadılar. Bu arada bir öneri… Genç Ersin mevkidaşı Uğurcan’ı izlesin. Onun uzun vuruşlarıyla topu oyuna nasıl soktuğunu da görsün. Kenar yönetime de baktım dün… Önder Karaveli hoca, buz gibi bir duruşla maçı izliyordu. Vücut dilinden hiçbir mesaj ulaşmıyordu sahaya. Heyecan, coşku/ya da öfke yoktu. Maçı öylesine donuk bir halle izlemek de “soğukkanlılıkla” tanımlanabilir miydi? Bilmiyorum. İlk yarının iki dakikalık uzatması oynanırken Welinton sakatlandı. Masörden değişiklik işareti geldi. Necip ısınıyordu. Erkan Özdamar, sakatlanan Welinton’un çıkışından sonra oyunu başlattı…
Evet Necip ısınıyordu… Başakşehir Serdar Gürler’in sağdan atağıyla gol pozisyonuna girdi… Sol kanatta bomboş bekleyen Okaka’ya attı Serdar Gürler… Genç Serdar Saatçi yine geç kalmıştı. Yeniden geriye düştüler. Önder hoca, Necip’in ısınmayı oyuna girerek sürdürmesine karar veremedi. Son bir dakika içinde atılan gol, sadece Beşiktaş savunmasının değil, Önder hocanın da büyük gafı olarak kayıt altına alınmalı. Beşiktaş elbette maçı kazanmak istiyor, olağanüstü efor sarf ediyordu. Trezeguet ve Güven’in, Kenan’ın gayretleri takdire değerdi. Beşiktaş’ta oyunun lideri Atiba’ydı… Sorumluluktan kaçmadı. İstek ve enerjiyle oyunun sahibi olmaya çalışıyordu... Savunmanın önünde savaştı, forvetin içine girip atak düzenledi. Koştu, çırpındı…
Yerine göre arkadaşlarını sakinleştirdi ya da ateşledi. Maçı 2-2’ye bağlayan golün sahibi Kenan Karaman… O kadar görünmez işler üstleniyor ki gol atamadığı için kimse onu beğenmiyor. Direk asistiyle (!) dün attığı gol emeğinin ödülü oldu. Maç berabere bitti ama kazanan Başakşehir… Beşiktaş’ın iki puan önündeydiler, mesafeyi korudular. Az şey mi? Ey kadınlar size minnet borcumuz var... Saygı, sevgi ve en iyi dileklerle size gönül çiçeklerini sunuyoruz...