Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Paris randevusunun ilk 15 dakikasında oyuna ortak olma isteğimiz fena değildi. Bir ara topa sahip olma oranını yüzde 54’le elimize geçirdik. Gerçi top kullanma halimiz o yüzdeyi oyunun merkezinde, kanatlarda ya da hücumda kullandığımız anlamına gelmiyordu. Çoğunluk kazandığımız toplarla savunmada zincirleme pas yaparak oyalanmayı tercih ettik.
Savunmanın usta oyuncuları; Zeki, Merih, Çağlar ve Umut Fransız ataklarına karşı olabildiğince hatasız oynamaya çalışıyor, en azından kesici rolünü başarıyla gerçekleştiriyordu. Ama asıl kesici kalecisi Mert’ti. Fransızlar, ilk yarının son yarım saatinde baskıyla gol arayışını yoğunlaştırdılar. Griezmann, dört kez gol şansı yakaladı. Kaleci Mert çok iyi karşıladı, hem kafa vuruşlarını, hem de şutunu. Bir kez de auta yuvarladı Fransız...
Milli Takım’ın savunma güvenliğine karşılık orta alanda Okay, Mahmut ve Ozan hiç de üretken değildiler. Bu anlamda en azından yararlı ve etkili pas kullanımı açısından Emre Belözoğlu’nun arandığını söyleyebiliriz. Savunmada kesilen ya da kullanılan topların çoğunluk “savurma” ile harcandığını da gördük. Oyunun merkezinde boş bıraktığımız alanı Tolisso ile Sissoko ustaca kullandılar. Coman etkili bir oyunla parlarken Sissoko iki kez gol fırsatı yakaladı, Mert izin vermedi. Burak Yılmaz ise az sayıda buluştuğu topu güçsüzlüğünden kullanamadı. Karakteristik özelliği yıpratıcı koşuları, alan açma ve stoperleri çözme becerisini sergileyemedi. İlk yarının top paylaşım oranı 63/37 aleyhimize dönmüştü.
İkinci yarıda daha sakin, daha etkili ve daha üretken bir oyun sergiledi Milli Takım. Burak’ın 60’da, Ozan’ın 62’de gol pozisyonuna girmesi olumlu sinyallerdi. Okay’ın yerine oyuna giren Hakan Çalhanoğlu bir hamle idi. Kaan Ayhan ise sakatlanan Zeki’nin yerini aldı. Şenol Güneş’in sadece 1 hamlelik şansı kalmıştı. O şansı Cenk’le kullanabileceğini düşündük. Deschamps ise hamle önceliğini ele aldı. 72’de Ben Yedder’i çıkarıp Olivier Giroud’u aldı oyuna. O da dört dakika sonra bekleneni verdi. Şenol Hoca, Cenk hamlesini ancak 81’de yaptı. Bir dakika sonra duran toptan hamlelerinin karşılığını aldı. (Hakan’ın frikiği, Kaan Ayhan’ın kafa vuruşu, gol!)
Milli Takım, stratejik olarak beraberliğe razı olabilirdi. Ama böyle bir taktikle koca maçı oynamak o kadar kolay değildi. Beraberliğe razı olmak başka, beraberlik için oynamak başka. Bence dünkü beraberlik, Giroud’un golüne hemen gösterilen tepkinin, reaksiyonun sonucu. Maçı kazanabilecek fırsatlar da yakaladık ama, öyle olsun! Böylece Fransa’nın liderlik hesabı da karşılıksız kaldı.
Milli Takımımız asker gibi bitirdi maçı. Teslim olmadılar. Zafer türküsünü söylemeyi sürdürdüler.