Heyecanlı, duyarlı, sportmen yaradılışına sahip Fatih Uraz’ı beğenir ve takdir ederim. İki kitabı aynı anda yayınlandı: Kalecinin Seyir Defteri ve İz Bırakan Kaleciler. Bu kitapların yayımlanmasına destek olan TÜFAD Başkanı İsmail Dilber de ayrıca teşekkürü hak ediyor.
Fatih Uraz, herhangi bir polemiğe yol açmamak için kitaplarında günümüzün yerli-yabancı kalecilerine yer vermemiş. Bence bu bir boşluk. Çünkü ne zaman bir kaleci tartışması çıksa, Fatih Uraz “referans yorumcu”dur. Bu işi bilir ve hiç bir hesabı yoktur.
Uraz’ın kitabında boş bıraktığı bölümü burada değerlendirmek istedim.
Uraz’a beklenmedik biçimde artan yabancı kaleci sayısını anımsattım. İşte söyledikleri:
“Geçen sezon Süper Lig’de 7-8 yabancı kaleci yer alırken, bu sezon 15 takımda yabancı kaleci var. Hepsi oynamasa da gerçek böyle. Geçen haftanın maçlarında 12 yabancı kaleci oynadı. Elbette üst düzey olmasa da iyi kaleciler var aralarında. Günümüzde yasak koyarak Türk kalecilerin yolunu açmak mümkün değil. Yapılacak şey basit: Türk kalecilerini daha vasıflı hale getirmek. Kaleci antrenörlerinin yetersizliği, kalecilerimizin duygusallığı, strateji ve fundamental eksikleri, hatalarından ders almamaları, ceza alanına hakim olmamaları gibi yığınla sorun var. İşte altını çizmemiz gereken gerçek: Yerliler yetersiz olduğu için kulüpler yabancı arayışına yöneliyor.”
Kameni-Volkan
Geçen hafta derbi öncesi Fenerbahçe’nin hangi kaleciyle başlayacağını tartıştık. Israrla “Fenerbahçe ruhunu taşıdığı için Volkan Demirel’in oynayacağını söyledim TRT Spor’da. Ama Aykut Hoca beni ters köşeye yatırdı. Uraz’a Volkan-Kameni meselesini sordum, “Fenerbahçeli dostlar alınmasın ama son üç yılda Volkan’daki fiziksel düşüşü algılayamadılar” dedi.
“Fenerbahçe’de sorumlular eski Volkan’ın geri gelmesini beklerken, ona da kötülük ettiler. Kameni 13 sezonda İspanya’da 340 maçlık bir kariyer yaptı. Bu nedenle saygıyı, takdiri ve birkaç hafta üst üste oynamayı hak ediyor. Derseniz ki “Fenerbahçe’nin aradığı kumaş mı?” Buna da yanıt vermek zor. Kalecinin özellikleri kadar takımın oyun sistemi, defanstaki oyuncuların kalitesi de önemlidir. İngiltere’de harikalar yaratan Van der Sar, Juventus’da ancak 66 maç oynayabildi. Ünlü Barthez de Manchester’de 2,5 yıl yedek bekledi. Herkes Manuel Neuer değil.”
Peki bu lig’in en iyisi Muslera mı?
Sorunun yanıtını çarpıcı sözlerle veriyor Fatih Uraz: “Maç başları da dahil Muslera’nın Galatasaray’dan yılda 4,5 milyon euro aldığını biliyoruz. O seviyedeki bir kaleci için bu çok yüksek bir para. Dünyanın hiç bir ülkesinde bu seviyeye bu kadar yüksek ücret ödenmez! Kaldı ki Muslera, Avrupa kupalarında mesela Taffarel gibi bir maç da kurtaramadı! Gençlerbirliği kalecisi Hopf daha uygun bir ücretle işini yapıyor. Keza Karcemarskas da kaledeki başarılı yabancılara örnektir.”
Volkan Babacan, Uraz’a göre Milli Takım’da yakaladığı şansı en iyi kullanan kaleci... Onur, Tolga, Cenk, Mert zaman zaman ellerine geçen fırsatı iyi kullanamamışlar. Araya girmeden Harun Tekin ve Serkan Kırıntılı’nın da zaman zaman hak ettikleri şansı bulamadığını ben söyleyeyim.
Fatih Uraz, Fabri’nin çok şanslı olduğunu, Beşiktaş taraftarlarının ona geniş kredi tanıdığını söylüyor.
Uraz’a göre Türk futbolunun en büyük kalecileri Özcan Arkoç’la Ali Artunar... Gençler tanımıyorsa, Google ne güne duruyor!
Mahmut Uslu’nun faulleri
1) Fenerbahçe Başkanı Aziz Yuldırım susarken, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a muhatap olması. Arsene yakıştırmasıyla seviyesizlik örneği oluşturması.
2) Negredo’nun vuruşunda 4.5 metre ofsayt iddia etmesi. Böylece oyuncunun 77 cm. içerde olduğunu tesbit eden Piero’dan 5.27’lik bir fark yemesi.
3) Hakemin önce çok iyi yönettiğini, daha sonra kötü bir yönetim sergilediğini söyleyerek çark etmesi.
4) Caner Erkin’in özel hayatıyla ilgili abuk ve acaip sözleri.
Uslu’nun dikkatli olması gerekiyor. Malum, baskette 5 faul alan oyunu terk eder.
Mustafa Vehbi Koç Spor Ödülleri
Tam da Koç ailesine ve Koç topluluğuna yakışır, çağdaş bir ödül gecesini gururla yaşadık. Mustafa Vehbi Koç’un birinci ölüm yıldönümü Türk sporuna yeni bir değer katarak idrak edildi. Caroline N.Koç, eşinin hayat anlayışına ve spor kültürüne zengin görüntüler ve güzel sözcüklerle anlam kazandırdı.
IAAF Başkanı Lord Sebastian Coe, geceye katılıp yaptığı konuşmayla Mustafa Koç’u saygıyla anarken, ödülün de değerini yüceltti. Şampiyonlar Ligi Marşı’nın bestecisi Tony Britten, ödül için özel bir beste yapmıştı. Orkestrayı yöneterek canlı performansla alkışları aldı. Ünlü tasarımcı Chermayeff’in dizaynıyla ödül çok özel bir değer de kazanmıştı.
Ödül kazananlara gelince... Taha Akgül’le Gizem Girişmen’e itiraz etmem, ayağa kalkar alkışlarım. Şunu da söylemeliyim ki Olimpik değerleri geliştirmeyi amaçlayan bu ödül, sadece sportif performansı değil, sportif hizmeti de kapsıyor. Gelecek yıllarda bu durumu da göz önüne almalı.
Dikkat et Şenol Hocam
Basın toplantılarında sıkça yaptığın gibi bu defa da bize sert sözlerle sataştın. Efendim, kimsenin sevgisine ihtiyacın yokmuş. Yoksa yok, bize ne! Biz işimizi sevmeliymişiz. Severiz-sevmeyiz, sana ne!
Toplumumuz küfür yemeye müsaitmiş. Sinirlendiğin zaman ne söylediğini hatırlamıyormuşsun.
Davul gibi gerginsin hocam. Üzülüyoruz. Gerginliğin oyuncularına da sıçrıyor, kaygılanıyoruz.
Aman dikkat et hocam, artık arıza yapma!
Orman’ın reytingi
Beşiktaş Başkanı dünyada en tanınan Müslüman takımın Beşiktaş olduğunu söylüyor.
Allah aşkına Başkan, müslüman-hıristiyan, musevi-budist diye futbol kategorileri mi var da biz uyumuşuz?
Beşiktaş kadrosu ne kadar müslüman, Real Madrid, PSG, Barcelona ne kadar hıristiyan? Sporda böyle ayrımlar var mı?
Tövbe tövbe...
Başsağlığı
Sevgili dostum Şansal Büyüka, ağabeyi Ergin Kıraç Büyüka’yı kaybetti. Topkapı’daki Tercüman binasında yıllarca bir arada çalıştığımız Ergin Kıraç, tanı ve tedavisi çok zor bir hastalıkla savaşıyordu. Şansal’ın bu konuda ağabeyini hayatta tutmak için başvurmadığı doktor, aramadığı çare kalmadı. Kıraç’a rahmet, Büyükalar’a başsağlığı diliyorum.