Şampiyonlar Ligi’nde yenilgisiz liderlikle grubu bitiren Beşiktaş, Süper Lig’e dönüşünde yine coşkusuz, etkisiz ve renksizdi. Kayseri’de Umut’un darbesiyle Cenk’e yaptığı penaltıyla beraberliği yakalayıp rahatladılar.
Peki sonrası? Sonrası 10 kişi kalan rakibi karşısında haftalardır tekrarladığı çözümsüz oyuna takılıp kaldı Beşiktaş. Oysa Şenol Güneş Leipzig’de Beşiktaş’ın tüm kadrosunun sistem ve oyun kalitesini -birlikte- gerçekleştirdiğini göstermiş, kanıtlamıştı. O nedenle dilediği onbirle maça başlamasında hiç sakınca yoktu.
Ne var ki Kayseri karşısında ezber futbolun ötesine geçemediler. Bireysel hatalar, noksanlar ve şanssızlıklarla girdikleri pozisyonları harcadılar.
Cenk Tosun giderek form kaybediyor. Girdiği pozisyonlarda ya zamanlama hataları yapıyor, ya da rakip savunmaların markajıyla topu teslim edip geri dönüyor. Evet, dün bir penaltı kazandırdı takımına. Oysa o penaltı yanlış bir hükme dayanıyordu. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, topla oynayan Umut’un arkasından gelen Cenk’i bilmeden hem topa hem rakibinin ayağına vurması için penaltı düdüğünü öttürdü. Oysa bu bir penaltı değil, Cenk’in aleyhine faul olmalıydı.
Girdiği pozisyonların içinde tek şut atamadı. Cenk penaltı atışlarıyla golcülüğünü devam ettirdiğine inanıp avunuyorsa, bence hata ediyor. Kendi özeleştirisini yaparak özel bir çalışma programı uygulaması gerekebilir.
Babel eskisi gibi çalışkan, iyi niyetli ve gayretli... Ama eskisi kadar şut çıkmıyor ayağından. Soldan ceza yayına doğru inip güzel şutlar çıkarırdı. Artık hem rakipler uyandı, hem de Babel şutu unuttu.
Oğuzhan, Atiba, Tolgay’lı orta alan kurgusu, üç adamın da kendi normallerinin altında kalması yüzünden etkili olamadı. Öte yandan Oğuzhan’ın maçın hemen başında yüzde yüz gol fırsatında topu auta göndermesi de oyundan düşmesine neden oldu.
Beşiktaş’ı tutuk futbola zorlayan asıl neden, Kayserispor’un sahanın her yerinde anormal baskılı oyunuydu. Lopes’in kırmızı kart görmesinden hemen hemen hiç etkilenmediler. Umut’un attığı golde Kucher’in asisti alkışlıktı.
Yıllar ve yıllar önce Rahmetli Abdullah Gegiç döneminde (1972-73) de Beşiktaş böyle beraberlik serileri ve deplasman kayıpları nedeniyle şampiyonluğu unuturdu.
Acaba yine öyle mi oldu?