Alex de Souza. Son birkaç ay boyunca Türkiye’nin gündeminde en çok konuştuğumuz insan oldu. İsmi hemen hemen her spor haberinde bir şekilde geçiyordu, özellikle şike olayları, Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım ve tabii Fenerbahçe’den olaylı ayrılışı... Kendisini TFF’nin davetlisi olarak geldiği Soccerex Fuarı’nda görünce uzun uzun zamandır yapmak istediğim röportajı yapıp, yeni hayatından bahsetmek nasip oldu! Daha birçok Alex röportajı okudunuz, ama bir de bunu deneyin.
Kaptan ! Merhaba sonunda en çok röportaj yapmak istediğim 10 numarayı, hem de kendi ülkendeyken bulduğum için tahmin edersin ki, çok mutluyum!
Alex: (Gülüyor). Çok sağol. Artık benimle konuşman çok daha kolay olacak, yakınız !
Benden herhalde en çok istenen röportaj seninkiydi. Sonunda buluştuk! O yüzden buradan başlayalım. Hayran olduğun 10 numaralar kimdi?
Alex: Zico, Maradona, Laudrup, bir de tabii Pele. 12-13 yaşımdayken, Curitiba’da oynayan fantastik bir 10 numara vardı, Sao Paolo’da da oynayan Pita. Çok severdim onu izlemeyi. Ve tabii Djalminha.
Biraz önce maç yapıyordu. Hâlâ çok iyi.
Alex: Evet, evet. Kendi jenerasyonumdan beğendiklerim ise Riquelme, Damir Alkantar var, bir de onunla oynadım, gerçekten çok kalitelidir.
*
Sence 10 numaralı forma bu kıtada neden çok önemli, hemen hemen tüm çocukların sokaklarda bu formayla gezdiğini görüyorum. Sence nereden geliyor bu tutku?
Alex: Brezilya’da forma numarasından çok, o numarayı taşıyan oyuncuların yarattığı bir akım bu. Çocuk Pele’yi görüyor, onun gibi oynamak istiyor, ona hayran oluyor ve formasını alıyor. Ya da Zico. Neredeyse tüm Brezilya kulüplerinin ünlü bir 10 numarası vardır. O futbolcu oyunu kurar, takımın ataklarını düzenler, herkes onun hareketlerini takip eder. Arjantin’de de herhalde böyledir, diğer ülkeleri çok iyi bilmiyorum. Bugün biraz değişti, ama yine de 10 numara önemini kaybetmedi.
Avrupa’da bu kadar önemli değil sanki forma numarası?
Alex: O kadar olmasa da, orada 10 numarayı sembolize edenler oldu. Bir Zidane vardır ki, fenomen 10 numaraydı. Forması 10 değildi, Real Madrid’de 5 numara oynadı, İtalya’da 21’di forması. Ama düşünüyorum da, 10 numara tutkusu burada Brezilya’da Zico’dan geliyor.
*
Brezilya’da lig kalitesi yükselmekte, Avrupa’daki yıldızlar ülkelerine dönüyorlar, ya da hiç gitmiyorlar. Neymar yeni jenerasyonun en iyi örneği. Birkaç sene önce şikayet edilen kalite düşüklüğü ortadan kalktı. Bunun ülkenin ekonomik kalkınması ile ilgili olduğunu düşünüyorum, sence ?
Alex: Doğruyu söylemek gerekirse genellemek yerine her örneğe tek tek bakmak lazım. Bazı oyuncular dönüyor, bazıları gitmek istemiyor. Evet Brezilya ekonomisi yükselişte, giderek de güçleniyor, neredeyse bazı Avrupa ülkelerine oranla daha da güçlü. Bu değişim ülkede birçok sektöre yansıdı, futbola da tabii. Tüm futbolcuların ekonomik sebeplerden dolayı karar verdiklerini düşünmüyorum, ama etkisini yadsıyamayız.
Dönenlerden birisi de sensin, nasıl hissediyorsun? Sen de yıllarca uzaktaydın ülkenden, o vatana dönünce yaşanan inanılmaz mutluluk, aynı anda alışmaya çalışmak nasıl ?
Alex: Hislerim çok karmaşık bu konuda. Oradan gidişim oldukça olaylı oldu biliyorsun, çok emosyoneldi. Buraya dönünce sakinleşeceğimizi düsünmüştük, ama burada da ortalık bir o kadar hareketliydi. Aslına bakarsan daha anlayamadık bile neredeyiz, ne yapıyoruz. Tabii ki mutluyum burada olmaktan, ama Türkiye ile ilgili karışık hislerim de yok değil, iş konusunda aile konusunda, yavaş yavaş alışıyorum yeni hayatıma.
Döndükten sonra birçok kulüp seninle ilgilendi. Brezilya’da oynadığın her kulüp için Fenerbahçe’deki gibi idoldun. Karar vermek zor oldu mu ?
Alex: Aslında olmadı. Birçok kulübün istemesi gerçekten beni çok mutlu etti. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra çok üzgündüm. Bu nedenle Brezilya’da beni heyecanlı karşılamaları ve istemelerine sevindim. Bu kadarını beklemiyordum açıkcası. Fenerbahçe’den önce oynadığım Cruzeiro, Palmeiras ve Curitiba beni istedi. Ama karar verme aşaması çok zor değildi, evime (Curitiba) dönmeyi seçtim.
Soccerex fuarındayız ve gözüme çarpan bir şey var, gelen ünlü futbolcuların neredeyse yarısı Fener’de oynadı. Sen, Marco, Aziz Philippe, Jay Jay Okocha. Eski Fenerliler toplantısı gibi !
Alex: Aynen öyle! Tesadüfen bir dönem Fener’de oynayan bazı oyuncular buluştu.
Ve tabii Zico. Herhalde Zico’nun etkisi çok büyük, Brezilya-Türkiye futbol bağlantısı ve sevgisi ile.
Alex: Tabii, ayrıca başka yıldızlar da burada; Djalminha, Zico’nun yetiştirdiği. Milli takımda oynamıştı. Hayran olduğum bir oyuncudur.
*
Milli takım dedin o zaman sormadan edemeyeceğim: neler oluyor Selecao’da ? Geçen hafta Mano Menezes, dostluk maçı için Arjantin’deydi, devamlılıktan bahsetti, bizim röportaj baskıya girmeden işinden olmuştu. Teknik direktörün bu kadar sık değişmesi sence takımı nasıl etkiler ?
Alex: Büyük bir sürpriz oldu bu karar benim için de. Ama Selecao çok sık teknik direktör değişmesi ile ünlüdür. Milli takımdayken, 4 senede 4 kez hoca değişmişti. Umuyorum ki, gelecek yeni teknik direktör takımı ileri götürebilir ve sağlam bir kadroyla ülkemizi en iyi şekilde temsil eder.
*
Ocak ayında tekrar yeşil sahalara dönüyorsun. Neler yapıyorsun şu anda Curitiba’da?
Alex: Takımla antreman yapıyorum. Hazırlıklar normal hızında devam ediyor. Brasileirao 10 gün sonra bitecek, yeni sezonu heyecanla bekliyorum.
Seni karşılayanlardan birisi de eski takım arkadaşın Deived’di!
Deivid alışmama çok yardımcı oldu. Ben de ocak ayından itibaren eskisi gibi bir futbolcu olarak normal hayatıma devam edeceğim.