Bazı takımlar için bazı maçlar bir sezona bedeldir. Trabzonspor camiası için de Fenerbahçe karşılaşmaları bunlardan biridir. O anlamda Ersun Yanal, oyuncularını motive etmek için en büyük kozu “Fenerbahçe’yi yenin tarihe geçin” cümlesiydi.
Hafta boyunca şehrin nabzını tuttuk. Genel görüntü; Avni Aker’de yükselen, Boztepe, Ganita, Yoroz ve Faroz’da yankılanan bir şarkı sözü gibiydi ‘O eski halimden eser yok şimdi’
Anlayacağınız ses var ancak görüntü net değildi Trabzon’da... Nerede o eski günler? Halbuki bu tip maçlar öncesi Trabzon’da hayat durur, kalpler her zamankinden hızlı atardı.
Bir gerçek varsa, o da Trabzonspor’un ismi, forması-arması, sabırla ve umutla bekleyen Trabzonsporlulardı. Umutlar ve gözler; devre arası eksik bölgelere yapılacak takviyelerde.
Gecenin duygusal tarafı; Avni Aker’e veda edilmesiydi. Tribünlerin ve sahanın dili olsaydı da konuşabilseydi keşke..!
Sahaya dönecek olursak...
Trabzonspor’da Yusuf kırmızı kart görene dek bordo mavili takım adına her şey yolundaydı. 29. dakikaya kadar doğru düzgün gol pozisyonu olmayan Fenerbahçe’nin Fernandao ile attığı penaltı; Trabzonspor adına harç bitti yapı paydostu!
Trabzonspor’u bir kişi eksik bırakan Yusuf, sahada olduğu dakikalarda final paslarını biraz dikkatli ve isabetli verebilseydi; Trabzonspor’un ilk yarıyı önde bitirmemesi işten değildi... Ya Trabzonsonspor’un yediği ikinci gole ne demeli? Lens ve Onazi aynı topa koşarken, Onazi’nin yere yığılması Trabzonspor’un ligdeki özeti gibiydi!
‘Lens’ demişken, dün gece Avni Aker’e Yusuf’tan sonra damga vuran ve skoru belirleyen oyuncuydu. Lens, oynadığı futbolla attığı ve attırdığı gollerle takımını galibiyete taşıdı...
Bir kişi eksik oynayan Trabzonspor’un Fenerbahçe’den değil puan alması, gol atması bile mucize olurdu!